• BIST 9524.59
  • Altın 2497.686
  • Dolar 32.5064
  • Euro 34.7322
  • Ankara 23 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Bursa 19 °C
  • Antalya 20 °C
  • İzmir 21 °C

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin, Avrupa'nın mülteci ambarı olmak gibi bir görevi, sorumluluğu, mecburiyeti yoktur." dedi.

"Türkiye'nin, Avrupa'nın mülteci ambarı olmak gibi bir görevi, sorumluluğu, mecburiyeti yoktur"

"Ana muhalefetin veya ana muhalefetin yanındaki muhaliflerin dediği gibi 1,5 milyon Afgan ülkemizde kesinlikle yok. Bunların hepsi birer yalan"

"Türkiye elbette yol geçen hanı değil. Bu ülkenin kanunlarına, kurallarına, düzenine uymayanların kaos çıkartacak tavırlar sergilemesine asla izin vermeyiz"

"Türkiye, elbette isteyenin istediği gibi elini kolunu sallayarak girip çıkabileceği, dilediği gibi hareket edebileceği sahipsiz bir ülke değildir"

"Gayemiz öncelikle bu ülkenin istikrarı ve güvenliği olduğu için gerekirse Taliban'ın kuracağı hükümetle de görüşüp, ortak gündemlerimizi konuşacağız"

"Afganistan'a gönderdiğimiz kişi sayısı da 235 bini bulmuştur. İnşallah bu konuda kurumlarımızın yürüttükleri kapsamlı çalışmaları hızla sonuçlandırıp orta vadede meseleyi tamamen çözeceğiz"

"Kamu güvenliğini tehdit edecek şekilde bu insanların hayatlarına kast edenleri, yağmaya yeltenenleri asla affetmeyiz"

"Ülkemizde hukuk herkes içindir. Misafirlerimiz de bunun dışında değildir. Ancak sığınmacıları ve düzensiz göçmenleri kendi kirli gündemlerine meze etmek isteyenlere de göz yummayız"

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Dünyada bazı ülkelerin çok ciddi kısıtlamalar getirdiklerine işaret eden Erdoğan, "Ülkemizde böyle bir zorlamaya ihtiyaç duyulmadan vatandaşlarımızın kendi istekleriyle aşılarını olacaklarına inanıyorum. Türkiye, salgınla mücadelede olduğu gibi aşı konusunda da dünyada ilk sıralarda yer almayı sürdürme başarısını gösterecektir." dedi.

Erdoğan, temizlik, maske ve mesafe konusunda kurallara riayet etmenin sağlık açısından temel esaslar arasında olduğunu belirterek, "Özellikle son dönemde yeniden tokalaşma, sarılma gibi kültürümüzde var olan selamlaşma yöntemlerinin arttığı görülüyor. Vatandaşlarımızdan bir müddet daha bu konularda sabırlı olmalarını istiyorum. İnşallah her şeyi gönlümüzce yaşayacağımız günler yakındır." değerlendirmesini yaptı.

"Biz binlerce yıldır geniş bir coğrafyada kesintisiz devlet ve hatta devletler sahibi olarak yaşamış bir toplumuz." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anadolu'da da bin yıldır Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet silsilesiyle devletimizin güvenli, huzurlu ve bereketli sınırları içinde hayatımızı sürdürdük. Osmanlı'nın tarih sahnesinden çekilişi sırasında Balkanlar'dan Kafkaslar'a, Kuzey Afrika'dan Ege adalarına kadar pek çok yerden Anadolu'ya milyonlarca insanımız göç etmiştir. Öyle ki Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere yeni devletimizin kuruluşunda öncü rol üstlenen pek çok sembol ismin doğup büyüdükleri topraklar ülkemiz sınırları dışında kalmıştır. Cumhuriyet döneminde de yakın coğrafyamızda başı dara düşen milyonlarca kardeşimiz ülkemize sığınarak burada yeni bir hayat kurmayı sürdürmüştür. Vatandaşlarımızdan pek çoğunun babalarından, dedelerinden, atalarından Anadolu'ya geliş hikayelerini dinlediğine inanıyorum. Tarih, inanç ve kültür ve soy birliğimiz olan bu kardeşlerimiz dışında farklı coğrafyadan insanlarda çeşitli sebeplerle ülkemize gelmiş, bir süre veya ömrünün sonuna kadar burada yaşamıştır. Asırlar boyunca Anadolu'nun garipler yurdu olarak anılmasının sebebi işte bu vasfıdır, bu topraklara gelip de zorla yüz geri edilen hiç kimse yoktur. Yakın coğrafyamızda bir süredir yaşanan istikrarsızlıklar, savaşlar, iç çatışmalar, katliamlar ve bunlara bağlı huzursuzluklar Anadolu'ya yeni bir göç dalgası başlatmıştır."

Erdoğan, bir süredir Güney Asya'daki istikrarsızlık ve yoksulluktan kaçan sığınmacıların Avrupa'ya geçmek için Türkiye'ye geldiklerini hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Türkiye elbette isteyenin istediği gibi elini kolunu sallayarak girip çıkabileceği, dilediği gibi hareket edebileceği sahipsiz bir ülke değildir. Devletimiz öncelikle 84 milyon vatandaşının güvenliğinden ve refahından sorumludur. Bununla birlikte biz sadece kendimizi düşünerek kapımıza gelenlere sırtımızı dönecek cibilliyette karakterde bir toplumda değiliz. Alicenap milletimiz tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de elindeki imkanları kendisine sığınan kardeşleri ile bölüşmekten asla geri durmamıştır. Halihazırda ülkemiz, 3,6 milyonu Suriyeli sığınmacı, 1 milyon 100 bini ikamet sahibi yabancı ve 314 bini uluslararası koruma kapsamındaki misafir olmak üzere yaklaşık 5 milyon kişiye ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanında düzensiz göçmen diye isimlendirdiğimiz, sınırlarımızdan kaçak giriş yapan kişiler de mevcuttur."

- "Bunların hepsi birer yalan"

Sınır güvenliğini artırmak için devam eden çalışmaların hızlandırıldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Özellikle İran sınırımızı göç, kaçakçılık ve terör faaliyetlerine karşı güvenlik duvarı, kanal ve elektronik sistemler ile kontrol altına alma çalışmalarında sona gelmek üzereyiz. Türk Silahlı Kuvvetleri, jandarma ve emniyet personelimizi güvenlik korucularımızla buralara takviye ediyoruz. Geri gönderme merkezlerimizin sayısını ve kapasitesini artırarak düzensiz göçmenlerin kontrollü bir şekilde ülkelerine dönüşünü sağlıyoruz. Aldığımız tedbirler sayesinde ülkemizde 2019 yılında 455 bin olan düzensiz göçmen sayısını 2020 yılında 122 bine indirdik. Bu yılın ilk 7 ayında da 77 bin düzensiz göçmeni yakaladık. Son 3 yılda yakaladığımız düzensiz göçmenlerin yaklaşık yarısı Afganistan uyrukludur. Halen ülkemizde yaklaşık 180 bini kayıtlı ve 120 bini kayıtsız olmak üzere toplamda 300 bin civarında Afganistanlı olduğunu biliyoruz. Yani bu ana muhalefetin dediği gibi veya ana muhalefetin yanındaki bu muhaliflerin dediği gibi 1,5 milyon Afganlı ülkemizde kesinlikle yok, bunların hepsi birer yalan. Bu yalanlara da lütfen milletçe inanmayalım."

- "Bizim gayemiz öncelikle bu ülkenin istikrarı ve güvenliği"

Erdoğan, Afganistan'daki istikrarsızlık ve iç çatışmalar arttıkça Türkiye'ye gelen düzensiz göçmen sayısının da yükseldiğinin görüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin Afganistan'da barışın, huzurun ve istikrarın tesisi için gösterdiği yoğun gayretin gerisindeki sebeplerden biri de budur. Bilindiği gibi bir süredir Amerika'nın, Afganistan'dan çekilişi sonrasında bu ülkede inisiyatif üstlenme konusunda çeşitli görüşmeler yapıyor, ancak henüz bu görüşmelerimiz neticelenmeden Taliban, ülkenin neredeyse tamamını kontrol altına aldı. Bizim gayemiz öncelikle bu ülkenin istikrarı ve güvenliği olduğu için gerekirse Taliban'ın kuracağı hükümetle de görüşüp ortak gündemlerimizi konuşacağız. Afganistan'da çeşitli sebeplerle bulunan 5 bin vatandaşımızdan geri dönmeyi talep eden 500'ü ile 83 yabancıyı ülkemize getirdik. Halen dönüş için sıra bekleyen ve sayıları 300'ün altında olan vatandaşlarımızı da en kısa sürede ülkemize nakil edeceğiz."

- "Türkiye elbette yol geçen hanı değildir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzensiz göçmenlerin Türkiye'de yol açtığı huzursuzluğun farkında olduklarını belirtti.

Dünyada bu kadar sığınmacıyı barındırıp, bu kadar az asayiş sorunuyla karşılaşan bir başka ülke olmadığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Münferit birtakım hadiselerin medya ve sosyal medya vasıtasıyla farklı boyutlarda takdim edilmesini iyi niyetli bulmuyoruz. Muhalefetin bu konudaki nefret söylemlerini de tehlikeli ve art niyetli olarak değerlendiriyoruz. Türkiye elbette yol geçen hanı değildir. Bu ülkenin kanunlarına, kurallarına, düzenine uymayanların kaos çıkartacak tavırlar sergilemesine asla izin vermeyiz. Zaten bu tür davranışlar içine girenler yakalanarak derhal sınır dışı edilmektedir. Ülkemizde hukuk herkes içindir. Misafirlerimiz de bunun dışında değildir. Ancak sığınmacıları ve düzensiz göçmenleri kendi kirli gündemlerine meze etmek isteyenlere de göz yummayız. Hele hele kamu güvenliğini tehdit edecek şekilde bu insanların hayatlarına kast edenleri, yağmaya yeltenenleri asla affetmeyiz."

Erdoğan, alınan sınır tedbirleri ve düzensiz göçmenlerin ülkelerine gönderilmesini sağlayacak mekanizmaların güçlendirilmesi sayesinde bu sıkıntıların yakında büyük ölçüde çözüleceğini vurguladı.

"Tabii şu gerçeği de Avrupalı dostlarımıza hatırlatmamız gerekiyor." ifadesini kullanan Erdoğan, milyonlarca insanın cazibe merkezi haline gelen Avrupa'nın sırf kendi vatandaşlarının güvenliğini ve refahını korumak için sınırlarını sert bir şekilde kapatarak bu sorunun dışında kalamayacağını belirtti.

- "Düzensiz göçmenleri evlerine gönderdikten sonra nereye gideceği kendi bilecekleri iştir"

Avrupa'nın bu tutumuyla sadece uluslararası hukuku ihlal etmekle kalmadığını, insani değerlere de sırtını döndüğünü söyleyen Erdoğan, "Türkiye'nin Avrupa'nın mülteci ambarı olmak gibi bir görevi, sorumluluğu, mecburiyeti de yoktur. Biz ülke olarak sınırlarımızı güçlü bir şekilde kapattıktan ve mevcut düzensiz göçmenleri evlerine gönderdikten sonra bu insanların diğer kanallardan nereye gideceği kendi bilecekleri iştir." dedi.

Türkiye'deki Suriyelilere ilişkin ise Erdoğan, "Ülkemizdeki Suriyeliler meselesi ise farklı bir konudur. Bu insanlardan dilimizi öğrenerek, mesleki yeteneklerini geliştirerek, sosyal uyumu sağlayarak ülkemizde kalacak elbette olacaktır. Ama bunu başaramayanların kendi ülkelerindeki durumun iyileşmesine paralel şekilde evlerine dönüşlerine yardımcı olmak da bizim kendi vatandaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereğidir." ifadelerini kullandı.

Şu ana kadar yaklaşık 450 bin Suriyelinin kendi rızasıyla Türkiye'nin güvenli hale getirdiği bölgelere döndüğünü aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Afganistan'a gönderdiğimiz kişi sayısı da 235 bini bulmuştur. İnşallah bu konuda kurumlarımızın yürüttükleri kapsamlı çalışmaları hızla sonuçlandırıp orta vadede meseleyi tamamen çözeceğiz. Bizim inancımızda, tarihimizde ve kültürümüzde topraklarımıza sığınmış insanlara karşı haksız şekilde nobranlık yapmak, hele hele canlarına, mallarına, ırzlarına kastetmek kesinlikle yoktur. Misafirlerimizden suç işleyenler olursa herkes gibi onlar da hukuk önünde hesabını verir. Bunun dışındaki yöntemlerin ülkemize ve milletimize yakışır tarafı olmadığının altını bilhassa çizmek istiyorum. Kendi vehimleri veya sinsi hesapları sebebiyle masumun canına ve malına el uzatanların karşılarında sadece devleti değil milleti de bulacaklarına inanıyorum. Milletimiz bunca badireyi kendi gücü ve mücadelesi yanında el uzattığı, kol kanat gerdiği mazlumların duası sayesinde atlattığını gayet iyi biliyor."

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 1163 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim