• BIST 8986.97
  • Altın 2297.275
  • Dolar 32.3247
  • Euro 35.0665
  • Ankara 18 °C
  • İstanbul 22 °C
  • Bursa 26 °C
  • Antalya 22 °C
  • İzmir 23 °C

Dayağı yine eczacılar yiyor

Dayağı yine eczacılar yiyor
Sağlık sektörü yine bir krizle boğuşuyor. En büyük ve hatta neredeyse tek ilaç alıcısı konumundaki devlet, öngörülen bütçe aşıldığı için iskontoya gitti.

Vaktiyle global bütçe görüşmelerinde buna sesini çıkarmayan ilaç firmaları ise direniyor. Arada kalan ve bu hizmeti vatandaşa sunan küçük işletmeci eczacı ise eziliyor. Benzetme yerindeyse, lokanta sahibi ile müşteri fiyat konusunda anlaşamıyor, dayağı garson yiyor. Önce sorunu ve sebep olacağı komplikasyonları dile getirelim, ardından çözüm önerilerine bakalım. Şu anda canı en fazla yandığı için sesi duyulan eczacılar, ama yakın zamanda yangın hastaya ve oradan da doğal olarak kamu otoritesine sıçrayacak. Yangını daha fazla büyütmeden söndürmekte fayda var.

Eczacılar niye mağdur? Çünkü devlet 'ilaca şu fiyatı öderim' diyor. İlaç sanayii ise o fiyata vermem diye diretiyor. Bu devam eden bir pazarlık süreci olsa sorun çıkmaz. Ama devlet 'yaptım oldu' yaklaşımıyla zincirin son halkası konumundaki eczacıya belirlediği meblağı ödüyor. Firma ise piyasaya o rakamlarla ilaç vermiyor. Şu anda eczacı ya zararına satış yapacak ya da elimde yok deyip hastayı geri çevirecek. Söz konusu pahalı ve genellikle kronik hastalıklarda kullanılan ilaçlar olduğundan eczacı, stokları bitene kadar zararına satışı göze alıyor. Zira asıl ciroyu yaptığı o hastayı elinden kaçırırsa kriz çözüldüğünde geri getirmesi mümkün olmayabilir. Zararını tazmin etmek için fark almayı düşünenler çıkabiliyor ama katlanamayacakları cezalarla karşılaşma riski caydırıyor. Stoklar bittiğinde kriz devam ediyorsa hiç şansı yok, hastalar mağdur olmaya başlayacak. Kimse yeni ilacı alıp zararına satmayı sürdüremez. İlaca erişim imkânı kısıtlandıkça asıl müşteri olan vatandaş, kendi adına alım yapan kamu otoritesini sorgulamaya girişecek. Eczacı, hasta ve devlet bu inatlaşmadan zararlı çıkacak görünüyor. İlaç firmaları da buna güvenerek devletin geri adım atacağını varsayıyor ve restleşmeyi göze alıyor. Kamu otoritesinin karşı silahı ise direnen firmaların çok satan ilacını geri ödeme listesinden çıkarıp başka firmanın eşdeğer ilacını almaya başlamak. Yabana atılacak bir yol değil. Daha önceki krizlerde işe yaramıştı.

Gelelim çözüm önerilerine: Öncelikle kamu otoritesi yüzde 100 mutabakatı sağlamadan icraata başlamamalı. Kendini haklı görmesi, global bütçe görüşmelerinde firmaların bu maddeye itiraz etmemiş olmaları sıkıntıyı hafifletmiyor. Hele pazarlık masasında sandalyesi olmayan eczacıların bedel ödemek zorunda kalması hiç adil değil. Global bütçe görüşmelerinde eczacıların temsil edilmesi bir adım olabilir. Ama nihayetinde kerhen veya gönüllü biçimde ilaç sanayii iskontoyu kabul etmeden uygulamaya geçilmemeli. Her indirim gündeme geldiğinde stok zararlarının firmalarca karşılanacağı hükme bağlanıyor. Fakat devlet müeyyide uygulayıcı şekilde takip etmediğinden ilaç firmaları kulaklarının üzerine yatıyor. Eczacıların ne firmalara ne de devlete karşı pazarlık gücü var. Zararları sineye çekmekten başka çareleri kalmıyor. Eczacılar, emek yoğun ve sık bilgi güncellemesi yapmak mecburiyetinde bir sektörde çalışıyor. Küçük bir hatanın bedeli insan canı olan işi yapıyorlar. En azından bu tür sorunlarla uğraşmasınlar.

AK Parti hükümetlerinden önce vatandaş tamamen ilaç firmalarının insafına terk edilmişti. O günlerde 'Şu ilacı yazarken elim titriyor' şeklinde dert yanan doktorlar biliyorum. Enflasyonist ortamın da katkısıyla ilaç kutusundan kalın, üst üste yapıştırılmış fiyat kupürleriyle karşılaşırdık. O günler geride kaldı, yalnız iskontolar vesilesiyle sıkça yaşamaya başladığımız krizler, öncelikle küçük esnaf statüsündeki eczacıları canından bezdirir hale geldi. Hiç olmazsa son nokta konulmadan düğmeye basılmasın, sektörün ana taşıyıcıları arada kalıp ezilmesin.

BÜLENT KORUCU

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2315 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim