• BIST 9766.42
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Ankara 28 °C
  • İstanbul 23 °C
  • Bursa 25 °C
  • Antalya 30 °C
  • İzmir 24 °C

Diyet listelerini bir kenara bırakın

Diyet listelerini bir kenara bırakın
"Sadece haşlama, sadece sebze yiyeceğim" gibi bir sıkıntı yaşamanıza hiç gerek yok

ABD'nin önde gelen sağlık kuruluşlarından Mayo Clinic tarafından yayımlanan diyet kitabında, günlük hayata adapte edilemeyen diyet mitlerinin bir kenara bırakılarak birkaç sağlıklı alışkanlığın edinilip bazı kötü alışkanlıkların terk edilmesiyle kolay kilo
vermenin ve bu kiloyu korumanın yolları anlatılıyor.

Mayo Clinic uzmanlarına göre, tüm yapılması gereken, doğru yiyecekleri
bulmak, yemekten zevk alarak tüketmek, böylece strese girmeden zayıflama süreci
geçirmek, doğru beslenmeyi öğrenmek ve eski kötü alışkanlıklara dönmemek.

Kilo vermek için öncelikle sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinme ve hareketsiz yaşamı bir kenara bırakma konusunda kararlı olmak gerektiği belirtilen kitapta, şu 5 sağlıklı alışkanlığın edinilmesini öneriliyor:
"Güne iyi bir kahvaltıyla başlayın. Meyve ve sebzenin bulunmadığı öğününüz olmasın. Tahılları sofranızdan eksik etmeyin. Zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar tüketin, trans yağ ve doymuş yağlardan uzak durun. Her gün mutlaka egzersiz yapın, hiçbir şey yapamıyorsanız her gün 1 saat yürüyün."


Çoğu zaman önemsiz görülen ve terk edilmesi gereken 5 kötü alışkanlık ise
şöyle sıralanıyor:
"Televizyon seyrederken asla yemek yemeyin. Şekeri hayatınızdan çıkarın,
'yapamam' diyorsanız tatlandırıcı olarak meyvelerden faydalanın. Aperitif olarak
sadece meyve ve sebze yiyin, bir dilim kekin 4 elmaya eş değer olduğunu
aklınızdan çıkarmayın. Yağlı etten uzak durun, eti az yağlı veya yağsız tüketin.

Fast food restoranlar başta olmak üzere dışarıda yemek yemeyi kesin."

-"TELEVİZYON NEDEN ÇOK YEDİRİYOR?"-

Mayo Clinic uzmanlarının önerileriyle ilgili olarak AA muhabirine
açıklamalarda bulunan A Plus Kliniği diyetisyenlerinden Sinem Paker, "Listenin
başında televizyon var, neden televizyon karşısında yemek yenmemeli?" sorusuna
şu karşılığı verdi:
"İnsanları adeta hipnotize ediyor. Bizi hareketsiz yapıyor. Eskiden
çocuklar sokaklarda koşup oynarken şimdi televizyon, bilgisayar karşısında.

Toplumumuzda şişmanlığın artmasının başlıca sebebi budur, hareketsizlik çok
arttı. Doyma hissi veya hızlı miktarlarda bir şekilde tükettiğinizde yediğinizi
ayarlayamıyorsunuz. Yemeye başladıktan 20 dakika sonra beyinden doyma hissi emri
gelir. Bu 20 dakika boyunca televizyon izlerseniz yediklerinizin miktarına adapte
olamazsınız ve çok fazla yemiş olabilirsiniz. Ne yediğinizi bilmeniz, görmeniz,
yediğinizin tadına varmanız gerekiyor. Televizyon bunu engelliyor. Çocuklarda çok
sık düşülen bir hata. Çocuklara asla televizyon karşısında yemek yedirilmemeli.

Aksi halde ileride büyük sorunlara yol açar."
-"KİLO VERMENİN SIRRI KARAR VERMEKTE"-
Sinem Paker, kilo vermenin sırrının karar vermekte yattığını belirterek,
"Bu işi yapacağım diye düşünürseniz kilo verirsiniz ancak şu kıyafete gireceğim,
yazın bikinime girmem lazım, şu düğün var hazırlanmam lazım mantığıyla yola
çıkarsanız çok sıkıntılı oluyor" dedi.

Hayat tarzı değişikliği yapılmayıp meseleye "diyet" gözüyle
bakıldığında zayıflamada başarılı olunmadığını kaydeden Paker, "Bir haftada 5
kilo, 10 günde 15 kilo verme, 3 ayda 20 kilo verme gibi hedefler olmamalı. Çünkü
bedeni hızlı bir şekilde kilo vermeye endekslediğinizde çok hızlı şekilde de kilo
alıyorsunuz. Bu yüzden hızlı kilo vermeyi önermiyoruz. Bu zahmet isteyen bir iş.

Beslenme alışkanlıklarınızı mutlaka değiştirmelisiniz" diye konuştu.

Paker, bu süreçte en sıkıntılı dönemin ilk 1 ay olduğunu, bu dönemde
bedenin dirençle karşılık verdiğini, sonrasında ise vücudun buna alıştığını
belirterek, şunları söyledi:
"Gazetelerde, dergilerde özellikle yaz öncesi bu dönemlerde çok fazla
diyet listeleri çıkacaktır. Onları 3-5 gün uygularsanız sonrasında yaşam
şeklinize uygun olmadığı için hayatınıza adapte edemezsiniz. O zaman da kilo
vermeden uzaklaşılıyor. O yüzden uzmanlarla kontak halinde olunması gerekiyor ki
böylece hayatını zorlaştırmadan, sınırlar içine almadan kilo verilebilsin."
-"DİYET LİSTELERİ DEĞİL KİŞİYE ÖZEL PROGRAM OLMALI"-
Diyetisyen Sinem Paker, tek tip diyetlerle kilo vermede başarı
sağlanamayacağını, kişiye özel programlar uygulanması gerektiğini belirterek,
"Kişinin çalışma koşulları, zevk aldığı şeyler, hayat tarzı, sağlık durumu gibi
kişisel programların uygulanması gerekiyor. Çünkü her vücut yeganedir" dedi.

Paker, "Sadece haşlama, sadece sebze yiyeceğim" gibi bir sıkıntı
yaşamanın doğru olmadığını kaydederek, "Hayatımızdaki en büyük sosyallik yemek
yemek. Sevdiklerimizle buluşacağımız zaman nereye gitsek, ne yesek, ne içsek diye
düşünüyoruz. Böyle büyük bir sosyalliği hayatımızdan çıkarmak gibi bir hakkımız
yok. Ama insanlar diyet deyince böyle bir sürece gireceğini düşünüyor. Oysa hayat
tarzı haline getirmek için elinizin altındaki gıdalarla bunu yapmayı öğrenmek
gerekiyor" diye konuştu.

Sinem Paker, uzman yardımıyla kilo verme programının maliyetiyle ilgili
soru üzerine "Aylık 4 görüşmenin yapıldığı programlar 350 lira. Ayrıca paket
programlar olduğunda süre uzadığında indirim yapıyoruz" dedi.

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2044 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim