6 Haziran 2012'de meydana gelen olayda, 1 çocuk annesi Gülseren Dağtekin, ayağındaki şişlik şikayetiyle eşi tarafından Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Seyhan Uygulama Merkezi'ne götürüldü. İddiaya göre, genç kadın kan pıhtılaşması hastalığı olduğunu, ayağındaki uyuşmanın da buna bağlı olabileceğini kendisiyle ilgilenen Dr. E.D.'ye söyledi.
Ancak Gülseren Dağtekin ağrı kesici yapılarak taburcu edildi. Acil servisten çıkarken, Gülseren Dağtekin'in ayağının üzerine basamadığını gören doktor E.D., genç kadını tekrar çağırıp sedyeye yatırdı. Çağırdığı beyin cerrahi uzmanı da tekrar muayene ettiği genç kadına, 'bir şeyin yok' diyerek evine gönderdi. Genç kadın aynı gün evinde fenalaşınca götürüldüğü Başkent Üniversitesi Yüreğir Hastanesi'nde 11 Haziran'da öldü. Bunun üzerine ailenin şikayeti üzerine Dr. E.D. hakkında 'Taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Tutuksuz yargılandığı duruşmada suçlamaları kabul etmeyen E.D., 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza günlük 20 liradan 18 bin 200 lira para cezasın çevrilip 10 eş taksitte ödenmesine karar verildi.
CEZAYI İTİRAZ EDECEĞİZ
Yaşamını yitiren kadının eşi Zeki Dağtekin verilen cezaya itiraz edeceklerini söyledi. Dağtekin, "İnsan hayatı bu kadar basit ve ucuz olmamalıdır. Doktor verilen cezayı 10 eşit taksitte ödeyecek. Adli Tıp ve bilirkişi doktorda kusur bulmamak için çabaladı. Doktorun avukatlığını yaptılar neredeyse. Savcının gördüğü kusur, Valiliğin gördüğü kusur açık ve net olmasına rağmen bilirkişi hiç yokmuş gibi değerlendirdi. Ama başaramadı. Onunla ilgili hukuki mücadelem de sürecek. Bu tip olayların tekrar yaşanıp başkaları da bizim çektiğimiz acıyı çekmesin diye bu hukuki mücadeleyi sürdüreceğim. Daha sonrada ayrıca tazminat davası açacağım."
