• BIST 9079.97
  • Altın 2308.523
  • Dolar 32.3143
  • Euro 35.0465
  • Ankara 17 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Bursa 19 °C
  • Antalya 18 °C
  • İzmir 19 °C

Emeklilik ikramiyesindeki üst sınır kaldırılıyor mu?

Emeklilik ikramiyesindeki üst sınır kaldırılıyor mu?
Anayasa Mahkemesi, 10 Ekim 2013'te, Ankara 10. İdare Mahkemesi'nden gelen dosyayı görüştü. Kanunda yer alan "...verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler ... dikkate alınmaz." ibaresinin iptaline...

Anayasa Mahkemesi, 10 Ekim 2013'teAnkara 10. İdare Mahkemesi'nden gelen dosyayı görüştü. Ankara 10. İdare Mahkemesi 8.6.1949 günlü, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun değişik 89. maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "...verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler ... dikkate alınmaz." ibaresinin iptaline karar verilmesi istemini görüştü. Mahkeme,10 Ekimdeki görüşmesinden esasa geçmeyi kabul etti.

İptale konuyu anlamak için 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu madde 89 hükmünü aşağıda açıklıyoruz;

Madde 89 hükmü; 6270 sayılı Kanunla büyük ölçüde değiştirilmiş, emeklilik ikramiyesi ödenmesi sistemi tamamen yeniden düzenlenmiştir. Bu hususla ilgili genel açıklamalarımıza sitemizde detaylı olarak yer vermiş bulunmaktayız.

Madde 89 hükmü;

Madde 89 - (Değişik: 17/1/2012-6270/1 md.)

Hizmet sürelerinin tamamı bu kanun ve/veya 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı in aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.

Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmeti bulunanlardan mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise; bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi dairekuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir.

İkinci fıkra uyarınca ödenecek emekli ikramiyesi, bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına giren görevlerde geçen her tam fiili hizmet yılı ile sınırlı olarak bu görevlerdenayrıldıkları tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık tutarı üzerinden ve aylığın başlangıç tarihindekikatsayılar dikkate alınarak ödenir. Mülga 2829 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile üçüncü fıkrasının son cümlesinin bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.

Yukarıdaki fıkralara göre verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler ile mülga 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ödenecek emeklilik ikramiyesinin hesabında bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi dairekuruluş ve ortaklıklarda geçen ve 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet süreleri ve her ne suretle olursa olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan süreleri dikkate alınmaz. Ancak, mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanmış olmakla birlikte, bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmetleri arasında başka bir sigortalılık hali kapsamında çalışması bulunmayanların emekli ikramiyesine esas fiili hizmetsürelerinin hesabında, 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesindeki şartlar aranmaz.

Emekli ikramiyesinin hesabına esas hizmet süresinin tespitinde dikkate alınmak üzere, emeklilik veya malullük aylığı bağlanması dışında herhangi bir sebeple görevleri sona erenler için, görevin sona erme sebebinin bu durumu kanıtlayan belgelerle birlikte yazılı olarak kuruma bildirilmesi ve bunların özlük dosyasında saklanması zorunludur. Bu zorunluluğa uymayanlar ikinci fıkra hükümlerinden yararlandırılmazlar.

İştirakçilerden, kanunlarla belirlenen bekleme süreleri sonunda kadrosuzluk veya yaş haddi sebebiyle emekliye sevk edilenler ve vazife malullüğü hükümlerine göre vazife malullüğü aylığı bağlananlar ile ölüm sebebiyle haklarında emeklilik işlemi uygulananlara; bu Kanuna göre aylığa hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde emekli ikramiyesinin hesaplanmasına esas alınan katsayılarda meydana gelecek artış nedeniyle oluşacak ikramiye farkları ile ilk mali yılın birinci ayında katsayılar dışındaki diğer unsurlarda meydana gelecek artışa, bu tarihte yürürlükte olan katsayılar uygulanmak suretiyle bulunacak ikramiye farkları, emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre ayrıca ödenir. Ancak, aylığa hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay inde katsayılarda artış yapılmadığı takdirde, müteakiben katsayılarda altı ay inde yapılacak ilk artıştan doğan ikramiye farkları da bunlara ayrıca ödenir.

Emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanmadan veyahut toptan ödeme yapılmadan ölen iştirakçiler için yukarıdaki esaslara göre hesaplanacak ikramiyenin tamamı, aylığa veya toptan ödemeye hak kazanan dul ve yetimlere, bu Kanunun mülga 68 inci maddesinde gösterilen hisseleriyle orantılı olarak ödenir.

Emekli ikramiyesini aldıktan sonra yeniden iştirakçi durumuna girenlerin tekrar emekliye ayrılmalarında,sadece sonradan geçen hizmetlerine karşılık yukarıdaki esaslara göre emekli ikramiyesi ödenir. Şu kadar ki, evvelce verilmiş olan ikramiye ile sonradan geçen hizmetler için ayrıca tahakkuk ettirilecek ikramiyenin hesabına esas alınan fiili hizmet süreleri toplamı, 30 yıldan fazla olamaz ve evvelce 30 hizmetyılı in emekli ikramiyesi ödenmiş olanlara hiçbir şekilde ikramiye farkı ödenmez.

Bu Kanunun mülga 88 inci maddesi kapsamına girenlerin emekli ikramiyeleri hakkında da yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılır.

Sosyal Güvenlik Kurumunca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek emekli ikramiyelerini almadan ölenler ileölüm tarihinde aylığa müstahak dul ve yetim bırakmadan ölen iştirakçilerin ikramiyeleri, kanuni mirasçılarına ödenir.

Bu madde gereğince Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenen emekli ikramiyeleri, düzenlenecek fatura üzerine Sayıştay ve Danıştay başkanları için kendi kurumları, diğerleri için emekliye sevk onayını veren kurum tarafından karşılanır. Özelleştirilen, faaliyeti durdurulan, kapatılan veya tasfiye edilen kamu idareleri tarafından karşılanması gereken emekli ikramiyesi tutarları ise, emekliye sevk onayı aranmaksızın ve faturası karşılığında Hazine tarafından karşılanır. Bu fıkraya göre Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemelerin, fatura düzenlenmesini müteakip iki ay içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılması zorunludur.

Ölenlerin hak sahiplerine ödenecek emekli ikramiyesinin tahsili hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır."

Maddenin Yorumu;

- Devlet memurlarına emeklilik ikramiyesi; aylık bağlanan veyahut toptan ödeme yapılanlara her tam fiili hizmet yılına karşılık aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı olmaktadır.

- Devlet memurlarına verilen emeklilik ikramiyesinde en fazla ödenen süre 30 yıl olmaktadır. 30 yıldan fazla çalışılan süreye emekli ikramiyesi verilmemektedir. Ayrıca, 1 yıldan az olan sürelere de emekli ikramiyesi verilmemektedir. Yani 36 yıl hizmeti olan Devlet memuruna 30 yıl, 27 yıl 11 ay hizmeti olan Devlet memuruna da sadece 27 yıla karşılık ikramiye ödenmektedir.

Anayasa Mahkemesi iptal başvurusunu Kabul eder ve iptali istenen ibareleri iptal ederse durum ne olur?

Anayasa Mahkemesi iptal ederse, genel olarak Yasamaya bu konu hakkında yeni düzenleme yapılması için belirli bir süre vermektedir.

Ayrıca, Anayasa Mahkemesi kararları geçmiş olaylar için geçerli olmamaktadır. Bu halde ne olur? Anayasa Mahkemesi iptal kararını verip, süre verdiğinde, bu süre içerisinde hizmet süreleri 30 yıldan fazla olan Devlet memurları emekli olduklarında çalıştıkları sürelerin tamamına emekli ikramiyesi alabilecek konuma geleceklerdir.

Temennimiz; Anayasa Mahkemesi başvuruyu olumlu karşılayıp iptal ettiğinde, Yasama tarafından da 30 yıl sınırının kaldırılması, çalışılan süre ne kadar ise, o sürelere emekli ikramiyesi verilmesini gerektirecek şekilde Madde 89 hükmünde bir değişikliğin yapılmasıdır.

KONU EMEKLİ İKRAMİYESİ KONUSU OLDUĞU İÇİN SİTEMİZDE BULUNMUŞ OLDUĞUMUZ TEMENNİLERİ TEKRARLAMAKTAYIZ.

Sigortalı çalışanlar ile devlet memuru olarak çalışanlara ödenen kıdem tazminatı ile emeklilik ikramiyesi hesaplama sistemi farklıdır.

Sigortalı olarak çalışanlarda uzun vadeli sigorta kollarına tabi yatırdıkları prim -almakta oldukları ücretlerin tamamı üzerinden- esas alınmakta,

Memur olarak çalışanlarda ise emekli keseneklerine esas aylıklar üzerinden kesilen kesenek ve karşılık tutarları esas alınmaktadır.

Devlet memurları için yapılan bu hesaplamada yalnızca intibakları, taban aylığı, kıdem aylığı, en yüksek devlet memuru aylığına karşılık gelen ek göstergeler itibariyle belirli oranları dikkate alınmakta, ancak görevde iken alınan diğer ödeme ve yardımlar -görev ücretleri- esas alınmamaktadır.

Bu durum ise devlet memurları aleyhine olan bir resmi ortaya çıkarmakta, devlet memurunun 30 yıl üzerinden alacağı emeklilik ikramiyesi parası ile işçinin 30 yıla karşılık alacağı kıdem tazminatı parası arasında azımsanmayacak derecede farklı bir meblağ oluşmaktadır.

Ayrıca, 5434 sayılı Kanunun 89 ve ek 82 nci maddelerinde yer alan hükümlerle, devlet memurlarında emeklilik ikramiyesinin üst sınırı 30 yılla sabitlenmiştir. Yine görev yapılan ay küsuratlarına da emeklilik ikramiyesi tutarı ödenmemektedir.

Bu nedenle; günümüz şartlarına göre, kamu görevini yürütmekte olan bir devlet memuruna ödenecek olan emeklilik ikramiyesi tutarında esas alınacak hesaplama sisteminin değiştirilmesi ve görevde alınan ücretin karşılığı bir ödeme yapılmasının, Emeklilik ikramiyesi hesaplamasında ay küsuratlarının da dahil edilerek üst sınır olan 30 yıllık sınırın da kaldırılmasının,

Doğru ve haklı bir değerlendirme olacağını düşünmekteyiz.

Ayrıca; emeklilik ikramiyesi tutarında büyük bir faydası olan ek gösterge rakamlarının da artırılması yönünde değerlendirmelerimizi yapmıştık, değerlendirmemizi tekrarlamaktayız. Bu değerlendirmemiz Devlet memurlarının büyük bir beklentisinin gündemde tutulması anlamındadır.

Bugünlerde yürürlüğe girecek Kanun ile Daire Başkanlarının ek gösterge rakamları 3000 rakamından 3600 rakamına yükseltilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununda en son 1995 yılı Ocak ayından itibaren ek gösterge rakamlarında artış yapılmıştır. Hizmet Sınıfları itibariyle ve de unvan itibariyle belirlenmiş olan ek gösterge rakamları o günün şartlarında bir iyileştirme niteliğinde olmuştur.

Ancak, zaman içerisinde 5434 sayılı Kanunun Ek 70 nci maddesinde aylık ve ikramiye hesaplanmasında esas alınan oranların ek gösterge rakamlarına göre ayrıştırılması, aylık ve ikramiye tutarlarının az veya yüksek olmasını gerektirmiş ve ek göstergesi az olanlar aleyhine bir sistemi ortaya çıkarmıştır.

Aleyhte olan bu sistem içerisinde, yine zaman içerisinde bazı kadro görev ünvanları için makam tazminatı, temsil ve görev tazminatı uygulamasının getirilmesiyle beraber aradaki uçurum gittikçe açılmıştır.

Bu nedenle, Doktor, Mühendis, Mimar, Müfettiş, Öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, avukat, öğretmen, Şube Müdürü, Astsubay, Uzman Jandarma, Uzman Çavuş, Uzman Onbaşı, Şef, Memur gibi kadro görev ünvanlarında görevlerini yapmakta olan memurların ve de emeklilerinin de yararlanabilecekleri bir değişikliğin yapılması faydalı olacaktır. Bu şekilde yapılan değişikliğin en önemli kalemi de Hizmet Sınıfları itibariyle belirlenen EK GÖSTERGE rakamlarında bir artış ile 5434 sayılı Kanunun Ek Madde 70 de belirlenen oranlarda da bir artış yapılması, ayrıca makam tazminatı almayanlar için de makam tazminatı tespitinin yapılması gerektiğini değerlendirmekteyiz.

Kariyer olarak nitelendirilen uzmanlıklarda yapılan ilk adım, sonrasında Daire Başkanları nezdinde yapılan ikinci adım, diğer ünvanlarda bulunanlara da artışların yapılması konusundaki beklentiyi hızlandırmıştır.

Temennimiz, bu konularda da Hükümetin hakkaniyetli olarak bir artış yapılası yönünde ivedilikle bir çalışma talimatını vermesi, uzunca bir süredir kamu hizmetini yürütmekte olan Devlet memurlarının beklentisini, ömrünü bu işlere vermiş olanların emekliliklerinde de insan onuruna yaraşır bir şekilde hayat sürdürmenin beklentisi olarak görmek gerektiğini düşünmekteyiz.

memurlar.net

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 3093 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim