Harvard Tıp Fakültesi uzmanlarının yaptığı araştırma, sezaryenle dünyaya gelen bebeklerde obezite riskinin iki misli fazla olduğunu ortaya koydu. Uzman doktorlar Başbakan Erdoğan gündeme getirdiği sezaryen tartışmasında ‘tıbbi bakımdan gerekli olmayan durumlarda sezaryen doğumdan kaçınılması gerektiğini’ bildiriyor. Daha önce yapılan bazı bilimsel araştırmalar ise sezaryen doğumla dünyaya gelen çocuklarda solunum problemleri, astım, egzama ve saman nezlesi gibi alerjik hastalıkların daha fazla görüldüğünü ortaya koymuştu.
Obezite riski 2 kat fazla
Tıp dünyasının saygın dergisi “Archives of Disease in Childhood”da yayınlanan çalışmada, araştırmacılar Boston bölgesinde 1999-2002 seneleri arasında doğan 1.255 çocuğu gebeliğin 22. haftasından 3 yaşına gelene kadar 6 aylık aralıklarla çocuk obezitesinin etkili faktörlerini de hesaba katarak takip etti. Uzmanlar takip süresi sonunda normal doğumla dünyaya gelen bebeklerin sadece yüzde 7.5’unda obezite saptarken, sezaryenle doğan bebeklerin yüzde 15.7’sinde obezite geliştiğini belirledi.
Araştırmanın önemli isimlerinden Doç. Dr. Susanna Y. Huh, “Bugün Amerika’da her üç çocuktan biri sezaryenle dünyaya geliyor. Yapılacak daha geniş kapsamlı ve ayrıntılı çalışmalarla sezaryen doğum obezite ilişkisi kesin olarak kanıtlanacak olursa, tıbbi olarak gerekli olmayan sezaryenlerden kaçınılması konusunda daha fazla gayret göstermek gerekir. Şimdiden tüm doğum yapacak kadınlara sezaryenin çocuklarının obez olma riskini artırabileceği iyice anlatılmalı” diyor.
Araştırmayı değerlendiren New York’taki Staten İsland Üniversitesi kadın-doğum bölüm başkanı Dr. Mitchell Maiman “ABD’de gerçekleştirilen sezaryen doğumların büyük çoğunluğunun tıbbi gerekçelerle yapılmıyor. Ülke çapında her 3 bebekten biri sezaryenle dünyaya geliyor ama benim sezaryen oranlarının yüzde 40’a çıktığını bildiğim özel hastaneler var. Bunun ideal bir oran olmadığında herkes hemfikir” diye konuşuyor.
Bakteriler oluşmuyor
Uzmanlar, obezitenin gelişiminde vajinal yolla ve cerrahi bir girişimle dünyaya gelen bebeklerin bağırsaklarında farklı türden bakterilerin yerleşmesinin etkili olabileceğini belirtiyor. Buna gerekçe olarak bebeğin normal doğum esnasında anneden aldığı faydalı bağırsak bakterilerini sezaryen doğumlarda yeterince alamaması gösteriliyor. Bu tip bağırsak bakterilerinin sindirimde önemli etkileri olduğu tahmin ediliyor. Vajinal yolla dünyaya gelen bebeklerin bağırsaklarına annenin doğum kanalında bulunan “Bacteroides”, sezaryenle doğan bebeklerde ise “Firmicute” türü bakteriler yerleşiyor. Daha önce yapılan deneylerde bağırsaklarında “Firmicute” türü bakterilerin fazla olduğu farelerde obezite riskinin arttığı ve Firmicute bakterileri azaltılan insanların kilo kaybettikleri belirlenmişti. Bu bakterilerin, besinlerden daha çok enerji çekilmesini sağlamak ve insülin direncini artıran hücreleri, enflamasyonu ve yağ birikimini uyarmak gibi özellikleri olduğu biliniyor.
İlker AKGÜNGÖR
