• BIST 9645.02
  • Altın 2429.254
  • Dolar 32.552
  • Euro 34.8813
  • Ankara 26 °C
  • İstanbul 22 °C
  • Bursa 24 °C
  • Antalya 23 °C
  • İzmir 28 °C

Hastanelerdeki 'EMASYA'

Hastanelerdeki 'EMASYA'
28 Şubat sürecinde imzalanan protokol ile "gerginlik dönemlerinde" hastane yönetimleri de askere havale edilmiş.

28 Şubat döneminde askerin sivil yönetimlere müdahalesini düzenleyen protokollerin EMASYA ile sınırlı olmadığı ortaya çıktı.

Star Gazetesi yazarı Şamil Tayyar'ın gündeme getirdiği 'Sağlık Protokolü'ne göre, 26 Mayıs 1997 günü seferberlik ve savaş dönemlerindeki tıbbı malzeme, kan, aşı, serum ve hastane ihtiyacının karşılanmasına yönelik bir protokol imzalandı, daha sonra bu protokolün kapsamı genişletilerek, seferberlik ve savaş haline "kriz ve "gerginlik dönemleri" de eklendi.

Şamil Tayyar, dönemin Milli Savunma Bakanlığı adına Müsteşar Korgeneral Atilla Işık ile Sağlık Bakanlığı adına Müsteşar Necdet Ünüvar tarafından "güncelleştirilen" protokol ile, sağlık hizmetlerini yürütmek üzere askerin hastanelere atama yapmasının yolunun açıldığını yazdı.

İşte Tayyar'ın gündeme getirdiği ikinci EMASYA skandalı ile ilgili ayrıntılar:

"...ilk protokoldeki hizmet alımlarına ilave olarak ambulans hizmetleri, yardımcı sivil sağlık personeli ihtiyacı da eklendi.

Bunun yanı sıra, TSK’ne tahsis edilecek hastanelerde sağlık hizmetlerini yürütmek ve askeri makamlarda koordinasyonu sağlamak üzere komutanlık tarafından atama yapılması da hükme bağlandı. Böylece kriz ve gerginlik dönemlerinde hastane yönetimi askere havale edilmiş oldu.

Protokolün feshi ise Milli Savunma Bakanlığı’nın inisiyatifine bağlandı. “Bu protokol taraflarca imzalanmayı müteakip yürürlüğe girecek ve ‘Alıcı’ tarafından feshedilmediği sürece geçerli olacaktır” ifadesine yer verildi.

Protokolde “Alıcı” olarak Milli Savunma Bakanlığı adına Korgeneral Atilla Işık’ın imzası var.

Bu düzenleme ne anlama geliyor?

EMASYA Protokolünü darbe senaryosuna dayanak yapan zihniyet, muhtemeldir bu protokolü de darbe sürecindeki sağlık hizmetlerine duyulabilecek ihtiyacı karşılamak üzere hazırlanmış bir metin olarak görebilirler.

Öyle ya, 200 bin kişiyi İstanbul’da iki stadyuma yerleştirirken, Fatih Camii’ni bombalarken ölü ve yaralı meselesi nasıl halledilecek? Hastane, ambülans, doktor, yardımcı sivil personel, kan, aşı, serum gibi ihtiyaç hasıl olduğunda bu sağlık kuruluşlarının koordine edilmesi gerekmez mi?

O zaman düşünülmemiş, pazılın eksik parçasını daha sonra tamamlamak istemiş olabilirler. Çünkü her ayrıntı önemli...

Malum, Balyoz Darbe Planı’nın dayanağı olarak gösterilen EMASYA Protokolü de kriz ve gerginlik dönemlerinde devreye sokuluyordu.

Samimi olmak gerekirse; TSK’nin savaş ve seferberlik halinde sağlık hizmetlerinin planlanmasına ilişkin hazırlık yapması doğaldır. Ancak “gerginlik” ve “kriz” gibi muğlak ifadeler altında yeni süreçler oluşturulmasının izahı zordur.

Ona bakarsanız, şu anda da zaten gerginlik dönemi yaşanıyor, kriz var! Öyle değil mi? İstenirse, bu protokol gerekçe gösterilip hastanelere el konabilir!

Normal şartlarda tersi olması gerekirdi. Yarın bir salgın hastalık ortaya çıksa ve sivil hastaneler yeterli olmasa, askeri hastaneler nasıl devreye sokulacak? Sağlık Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı arasında bu konuda hazırlanmış bir protokol var mı?

Bu kadar hassas bir konuda çözüm üretilmeden, bir gerginlik ve kriz halinde sivil otoritenin hastaneleri yönetemeyeceği algısına dayalı protokolün imzaya açılması, iptalinin de askerin inisiyatifine bırakılmasının nasıl bir mantığı var, anlaşılabilmiş değil.
EMASYA’dan sonra bu protokol de gün ışığına çıkarıldı. Başbakan Erdoğan, protokolün incelenmesi talimatını verdi. Protokoldeki aksaklıkları birlikte ele alan Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, yeni bir çalışma başlattı. Protokolün revize edilerek sadece seferberlik ve savaş durumunda geçerli olması ya da tümden kaldırılması gündemde."

Dünyabülteni

Bu haber toplam 2671 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim