• BIST 9059.9
  • Altın 2324.75
  • Dolar 32.3641
  • Euro 34.9382
  • Ankara 16 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Bursa 21 °C
  • Antalya 23 °C
  • İzmir 19 °C

Hemoroidi ciddiye alın!

Hemoroidi ciddiye alın!
Toplumda çok sık görülmesine rağmen, gizli saklı yaşanan bir hastalık hemoroid. Hareketsiz yaşam, mesleki nedenler ve kalıtsal yatkınlık hemoroide neden olan en önemli etkenler.

Toplumun yüzde 20’sinde görülen ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen hemoroid hastalığının çeşitli evrelerde tedavisi mümkün. Özel Medline Eskişehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İbrahim Cenk Soğukpınar hemoroid nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Kalın barsağın rektum adı verilen son bölümü ile anüsün bileşim bölgesindeki toplardamarların “varisi” olarak tanımlanan hemoroid özellikle 45 ile 65 yaş arasında ortaya çıkıyor. Kadın ve erkeklerde eşit oranda görülüyor.

Kabızlık, özellikle gebelik olmak üzere karın içi basıncının arttığı durumlar, egzersizden uzak ve hareketsiz bir yaşam, mesleki nedenler ve kalıtsal yatkınlık hemoroide neden olan başlıca faktörler arasında yer alıyor. Hemoroid bazı kişilerde hiçbir belirti vermezken, bazı hastaların yaşam kalitelerini etkiliyor, hatta günlük yaşamlarını idame edememelerine neden oluyor.

Türkiye’de her 100 kişiden yirmisinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen hemoroidde, diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi rahatsızlık ortaya çıkar çıkmaz hekime başvurmak önem taşıyor. Bu hem Hemoroid tanısından emin olmak, hem de etkili ve kolay tedavi yöntemlerinin uygulanabilmesi için gerekiyor. Op. Dr. Soğukpınar, hemoroid belirtilerinin başka ve daha ciddi hastalıkların habercisi olabileceğini belirterek şunları söyledi:

“Hemoroid hastalığının neden olduğu kanama ve ele gelen şişlik gibi belirtilerin farklı hastalıklarda da oluşabileceğini akılda tutmak gerekiyor. Başta anal fissür adını verdiğimiz makatta çatlak olmak üzere, birçok iyi huylu hastalık dışkılama sırasında kanamaya neden olabiliyor. Ayrıca, kalın barsakta yer alan tümörlerin de ilk belirtisi kanama olabiliyor. Bu nedenle, kişinin bilinen hemoroid hastalığı olsa bile, makattan kan gelmesi durumunda mutlaka hekime başvurulması ve diğer olasılıkların dışlanması gerekiyor.”

Hastalığın belirtileri hakkında da bilgi veren Soğukpınar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ağrı ve ele gelen şişlik hemoroidin en önemli belirtileridir. Ayrıca dışkılama sırasında kanama olması da klasik belirtilerdendir. Dışarı doğru sarkmış ve kendiliğinden içeri girmeyen hemoroid pakelerinin yarattığı makat çevresinde nemlenme, ıslaklık hissi ve kaşıntı da diğer belirtiler arasında yer alır. Hemoroid, bazı kişilerde hiçbir belirtiye neden olmazken, bazı hastalarda yaşam kalitelerini anlamlı olarak kötüleştiren, hatta günlük yaşamlarını idame edememelerine neden olan şiddette belirtiler gösterir. Hemoroid tanısını koyabilmek için öncelikle hastanın hekime başvurması gerekir. Birçok hasta kulaktan dolma bilgiler ve arkadaşlarına önerilen ilaçlarla tedavisine kendi başlıyor. Bu nedenle de birçok anal fissür hastası kendi kendine hemoroid tedavisine başlayarak, erken evredeki tıbbi tedavi seçeneğini kaybediyor ve çatlağı kronikleştikten sonra hekime başvuruyor. Ayrıca birçok kanser hastasının tanısı da, kendi kendine uygulanan hemoroid tedavisi nedeniyle gecikebiliyor.”

Lifli besin ve su tüketimi artırılmalı
Hemoroidde tedavi planı hastalığın evresine göre belirleniyor. Lif ve su alımının artırılması, kabızlık sorununun ortadan kaldırılmasına yönelik ilaç tedavisinden sonra, tıbbi tedaviye yanıt vermeyen veya hastalığı bir süre sonra nükseden hastalarda cerrahi yöntemlere başvuruluyor.

Soğukpınar, evrelere göre uygulanan hemoroid tedavi yöntemleri ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Hemoroidal hastalıklar tedavi derecesine bağlı olarak değişmektedir. Cerrahi tedavi, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişikliği ana tedavi yöntemleridir.”

“Hemoroid tanısının konulma aşamasında hastalığın evresi de belirleniyor ve tedavi buna göre biçimlendiriliyor. Evre I hastalarda genellikle koruyucu önlemler olarak ifade ettiğimiz, lif ve su alımının artırılması, dışkılama için zaman ayrılması ve kabızlığı artıran gıdalardan kaçınılması öneriliyor. Kabızlık sorunu olan hastalarda bu durumun ortadan kaldırılmasına yönelik ilaçlar da tedaviye ekleniyor. Evre II ve III hastalarda ise koruyucu ve kabızlık giderici önlemlerin ötesinde, bu hastalığa yönelik tıbbi tedavi başlanması gerekiyor. Tıbbi tedaviye yanıt vermeyen veya bir süre iyi seyrettikten sonra tekrarlayan hastalarda ise cerrahi tedavi uygulanıyor. Evre IV olarak tanımladığımız hastalarda ise, hastanın ilaç ile tedavisinde başarı şansı düşük olduğundan, cerrahi tedavi tercih ediliyor. Ayrıca, tıbbi tedaviye rağmen sürekli kanaması olan hastalarda da cerrahi seçeneğin düşünülmesi gerekiyor”.

“Tıbbi tedaviye yanıt vermeyen veya kısa sürede nükseden Evre III – IV hastalarda uyguladığımız hemoroid ameliyatlarının birçok çeşidi bulunuyor. Hangi hastada hangi ameliyatın daha uygun olacağını, hastanın öyküsü ve muayene bulguları belirliyor. Hekimin kişisel deneyimi ile tercihi ve kullanılacak teknolojinin o merkezde olup olmaması da çok önemli. Yakınmaların cerrahi olmayan yöntemlerle giderilemediği ve ileri derecede dışarı sarkmanın olduğu olgularda cerrahi tedavi tercih edilmektedir. Ayrıca ülser, fissür, fistül veya geniş deri takıntılarının hemoroide eşlik ettiği hastalarda da cerrahi tedavi tercih edilir. Özellikle ağrı, kanama gibi komplikasyonlar ve uzun süre iş kaybı da cerrahi tedaviyi tercih etmemize neden olmaktadır.”

“1. ve 2. derece evrede uygulanan, yüz güldürücü sonuçlar veren bir yöntem de Lazer (Infrared koagülatör) dir. Hemoroidal dokuyu oluşturan damar yumağında ısı hasarı oluşturularak damar yumağının kapanması sağlanır. Lokal anestezi ile yapılır. Hastanın hastanede yatmasına gerek yoktur.”

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 5264 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim