ZÜBEYDE YALÇIN
Hükümetin hazırlıklarını sürdürdüğü şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele paketinin detayları ortaya çıkmaya başladı. Paket kapsamında paranın kontrolü ve şeffaf ekonomiyi sağlamaya dönük önlemler alınacak. Kazanılan ile harcanan arasında fark varsa devlet açıklama isteyecek. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimatıyla başlatılan çalışmanın bir ay içinde açıklanması bekleniyor. Şeffaflık paketiyle ilgili çalışmalar Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığındaki bir komisyon tarafından yürütülüyor. İlgili bakanlıklar da buna destek veriyor. Şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele paketi kapsamında paranın kontrolünden özel sektöre, kamuya kadar her alanı kapsayan düzenlemeler yapılacak. Harcamalar şeffaflaşırken, yolsuzluklara kaynaklık eden mevzuat ve uygulamalar değiştirilecek.
ÇAPRAZ SORGULAMA
Harcamalar ile gelirler arasında çapraz sorgu yapılacak. Örneğin bir kişi 2 bin lira maaş alıyor, 5 bin lira kredi kartından harcama yapıyorsa aradaki 3 bin liranın nereden geldiği sorulacak. Aynı şekilde bir kişi 2 bin lira maaş alırken çalışmayan eşi karttan 10 bin lira harcıyorsa aradaki farkın izah edilmesi istenecek. Bu takipler araba ve gayrimenkuller için de geçerli olacak. 500 bin liralık ev alan kişinin bunu alacak parasal gücü olup olmadığına bakılacak. Arada büyük fark varsa paranın kaynağı sorulacak.
BÜROKRASİYE DE DENETİM
Bu denetim, bürokrasiyi siyasetçiyi, belediye başkanını da kapsayacak. Bir bakana yetki verildiğinde, bunu nasıl kullandığına da bakılacak. Belediye başkanına verilen yetkiler de denetim kapsamında olacak. Siyasetçiler ve bürokratların yetki kullanımını denetlemek için buna ilişkin mekanizma kurulacak. Şeffaflık paketinin içinde imar konusunda da düzenlemeler olacak. İmar uygulamalarının daha şeffaf olması, fırsatlara erişimde adaletin sağlanması, oluşacak rantın adil ve ölçülü dağıtılması gibi konuların pakette yer alması bekleniyor. Paket ile ekonomik fırsatlara erişimde de şeffaflık ve eşitlik getirilecek.
'OYUN SAHASINI DÜZELTECEĞİZ'
BaşbakanYardımcısı Ali Babacan, New York'ta şeffaflık paketiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Paketteki imara yönelik düzenlemelere değinen Babacan, Türkiye'de inşaat sektörünün gelişmesini ve milli gelirden aldığı payın artmasını istediklerini belirtti. Babacan, "İmar uygulamaları ile rant kavramını bir arada düşünmek gerekiyor. Oluşan rantın nerede nasıl vergilendirileceği önemli. Toplumda ya da inşaat sektöründe adil bir paylaşım da gerek" dedi. Belediye başkanlarının da mevcut uygulamalardan son derece rahatsız olduğunu belirten Babacan, "Onlar da bu alan kanunla düzenlenirse, belirsizlikler giderilirse rahat edeceklerini söylüyorlar" diye konuştu. Babacan, belli başlı gayrimenkul projelerine bakıldığında, bunların önemli bir kısmının aslen sanayici olan ve inşaat sektörüne de giren firmaların projelerinden oluştuğunu ifade etti. İnşaat sektöründe proje bazında rekabetten arındırılmış uygulamalar görülebildiğini ve böylece normalden çok daha fazla rant oluşabildiğini anlatan Babacan, "Bunları biraz daha normalleştirmek gerekiyor. Bizim yapmak istediğimiz herhangi bir sektörün önünü kapatmak diğer sektörün önünü açmak değil, oyun sahasını düzeltmek ve rekabet sahasını eşitlemek" dedi. Babacan, Transatlantik Ticaret İşbirliği Anlaşması'yla dünyada dev bir piyasa ortaya çıkaracağını, Türkiye'nin bunun dışında kalamayacağını söyledi.
