Bazı hastanelerin olmayan hastaya reçete yazdığını ve hizmet vermiş gibi gösterdiğini ifade eden SGK Başkanı Acar, 'avuç içi damar izi kimlik doğrulama' yöntemiyle bu suistimallerin önüne geçileceğini anlattı.
Şu an Konya'da pilot uygulaması yapılan sistemi 2012 sonuna kadar yaygınlaştırmak istediklerini kaydeden Acar, "Normal ölçülerin çok üzerinde reçete yazan doktorlara gerekirse suç duyurusunda bulunacağız.'' diye konuştu.
Sağlık giderlerine de dikkati çeken Acar, tedavi giderlerinin 2011'in ilk yarısına göre bu yıl yüzde 38,47 daha yüksek olduğunu ve devlet hastanesi ödemesinin de bu yıl yüzde 58,12 arttığını bildirdi.
Toplumda var olan bazı algıları kırmak istediklerini dile getiren Acar, "Gereksiz yere kan tahlilleri, MR çekimleri yapılmasının ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsunuz, geçtiğimiz ay dizi yapımcılarıyla da buluştuk. Onlar söz verdi bize. Önümüzdeki sezon bir MR çektirmenin, gereksiz yere fazladan ilaç kullanımının ne kadar zararlı olduğunu anlatacaklar dizilerinde. Halkımızı bilinçlendirmemiz gerekli." dedi.
Fatih Acar, 2008 yılında yapılan Sosyal Güvenlik Reformu'yla birlikte norm standart birliğini sağlama yolunda çok ciddi mesafelerin kat edildiğini, bürokrasinin hantallığını kırarak daha etkin hizmet sunumunun gerçekleştirilmesine çalışıldığını söyledi. Acar, toplamda 388 tane Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğü biriminin açıldığını, hedeflerinin ise 550 sayısına ulaşmak olduğunu ifade etti.
Acar, toplantıda 25 yıllık bürokrasi hayatından derlediği anıları kitaplaştırdığını da duyururken, bu kitaba ilişkin bilgiler verdi. Bürokrasinin insan odaklı olmasının önemine vurgu yapan Acar, Türkiye'deki bürokratlara yol göstermesini istediği bir eser kaleme aldığını sözlerine ekledi.
