Bunu bütün dünyayı tehdit eden bir salgın olarak değerlendiren uzmanlar, bu hastalığın artış hızının ürkütücü olduğunu dile getiriyor.
Türkiye’de obeziteyle ilgili son yapılan çalışmalar şişmanlığın kadınlarda yüzde 30’un üzerine çıktığını, erkeklerde ise yüzde 20’lere ulaştığını gösteriyor. Fazla kilolu insan oranının yüzde 50’leri aşması ise içinde bulunduğumuz durumun ürkütücülüğünü gözler önüne seriyor.
Obez kişiler, bu gerçekler ışığında çok sayıda sağlık riskinemaruz kalıyor. Bunlar arasında; diyabet, tansiyon ve kalpdamar hastalıkları ilk sıralarda yer alıyor. “ABD, dünyada obez nüfusun en yoğun olduğu ülkelerden biridir” diyen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinoloji veMetabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Obezite Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Taner Damcı, Türkiye’deki kadın obezite rakamlarının Amerika’ya yakın olduğunu, erkek obezitesi vemorbit obezite (aşırı şişmanlık) rakamlarında ise ABD’nin açık farkla önde gittiğini söylüyor.
Obezite ve şişmanlık aynı anlama gelmekle birlikte, halk arasında farklı iki kavramgibi algılanıyor. Prof. Dr. Damcı, insanlar arasında bu iki kavramın aynı olmadığı inancının hâlâ aşılamadığına dikkat çekiyor. Damcı’ya göre insanlar ‘obez’ dendiğinde bir hastalığı, ‘şişman’ dendiğinde ise görüntü farklılığını algılıyor ve bunların ikisinin bambaşka şeyler olduğunu düşünüyor.
BEDEN KİTLE İNDEKSİNİZİ HESAPLAYIN
‘Beden kitle indeksi’ şişmanlığın sınırlarını belirlemede en etkili yöntem olarak değerlendiriliyor. Beden kitle indeksi hesaplaması kilogram cinsinden vücut ağırlığının,metre cinsinden boyun karesine bölünmesiyle elde ediliyor. Çıkan sonucun 18.5-25 arasında olması hali normal kabul ediliyor. Sonucun 18.5’in altında olması ise kişinin zayıflığına işaret ediyor ve bu da hastalık belirtisi olarak kabul ediliyor.
Bedan kitle indeksi 25-30 arasında olan kişiler fazla kilolu, 30-40 arasındakiler obez (şişman), 40’ın üzerinde olanlar isemorbit obez (aşırı şişman) olarak nitelendiriliyor. Prof. Dr. Damcı, riskin 25’ten itibaren başladığını ve dünyanın değişik ülkelerinden bildirilen hastalık başlangıç rakamlarının 25 ve üzeri olduğunu dile getiriyor.
Bunu bütün dünyayı tehdit eden bir salgın olarak değerlendiren uzmanlar, bu hastalığın artış hızının ürkütücü olduğunu dile getiriyor.
Türkiye’de obeziteyle ilgili son yapılan çalışmalar şişmanlığın kadınlarda yüzde 30’un üzerine çıktığını, erkeklerde ise yüzde 20’lere ulaştığını gösteriyor. Fazla kilolu insan oranının yüzde 50’leri aşması ise içinde bulunduğumuz durumun ürkütücülüğünü gözler önüne seriyor.
Obez kişiler, bu gerçekler ışığında çok sayıda sağlık riskinemaruz kalıyor. Bunlar arasında; diyabet, tansiyon ve kalpdamar hastalıkları ilk sıralarda yer alıyor. “ABD, dünyada obez nüfusun en yoğun olduğu ülkelerden biridir” diyen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinoloji veMetabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Obezite Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Taner Damcı, Türkiye’deki kadın obezite rakamlarının Amerika’ya yakın olduğunu, erkek obezitesi vemorbit obezite (aşırı şişmanlık) rakamlarında ise ABD’nin açık farkla önde gittiğini söylüyor.
Obezite ve şişmanlık aynı anlama gelmekle birlikte, halk arasında farklı iki kavramgibi algılanıyor. Prof. Dr. Damcı, insanlar arasında bu iki kavramın aynı olmadığı inancının hâlâ aşılamadığına dikkat çekiyor. Damcı’ya göre insanlar ‘obez’ dendiğinde bir hastalığı, ‘şişman’ dendiğinde ise görüntü farklılığını algılıyor ve bunların ikisinin bambaşka şeyler olduğunu düşünüyor.
BEDEN KİTLE İNDEKSİNİZİ HESAPLAYIN
‘Beden kitle indeksi’ şişmanlığın sınırlarını belirlemede en etkili yöntem olarak değerlendiriliyor. Beden kitle indeksi hesaplaması kilogram cinsinden vücut ağırlığının,metre cinsinden boyun karesine bölünmesiyle elde ediliyor. Çıkan sonucun 18.5-25 arasında olması hali normal kabul ediliyor. Sonucun 18.5’in altında olması ise kişinin zayıflığına işaret ediyor ve bu da hastalık belirtisi olarak kabul ediliyor.
Bedan kitle indeksi 25-30 arasında olan kişiler fazla kilolu, 30-40 arasındakiler obez (şişman), 40’ın üzerinde olanlar isemorbit obez (aşırı şişman) olarak nitelendiriliyor. Prof. Dr. Damcı, riskin 25’ten itibaren başladığını ve dünyanın değişik ülkelerinden bildirilen hastalık başlangıç rakamlarının 25 ve üzeri olduğunu dile getiriyor.
TOPLUMA KARIŞMAKTAN KAÇIYORLAR
Obezler arasında sıklıkla sorunlarıyla yüzleşmek yerine kaçmayı tercih edenlerle karşılaştıklarını söyleyen Damcı’ya göre, çözüm sürecinde çok sayıda olumsuzluk yaşanıyor. Obez hastalar arasında bilimsel olmayan yöntemler ilemucize olduğu iddia edilen ürün ve diyetlerden zarar görüp inançlarını kaybedenler bulunuyor. Bir bölüm hasta da sahip oldukları sorunla yüzleşmekten ve bu sorunun adını telaffuz etmekten bile korkuyor. Bu kişilerin büyük bölümünün toplumiçine çıkmak istememeleri ise dikkat çekici bulunuyor. Bu konuda yapılan kapsamlı bir araştırma, obez kadınların büyük bölümünün sinema ve restoranlara gitme oranının diğerlerine göre çok daha az olduğunu gözler önüne seriyor.
PROF. Dr. Taner Damcı, obezite konusuna odaklı çalışmayan hekimlerin hastayı değerlendirip yönlendirmede bazı eksiklikler yaşadıklarına dikkat çekiyor. Kalp doktoruna giden bir hastaya doktor, “Kilo vereceksin” dediğinde, hasta aynı şeyi ortopedistinden ya da kadın doğumcusundan da duyuyor ve alışılagelen “Kilo vermeden sakın karşıma çıkma” cümlesi olumsuz bir algılama yaratıp mücadeleyi bırakma sürecini hızlandırıyor. Doktorun hastaya zayıflama sürecinin üstesinden nasıl geleceğini açıklamaması hastayı tedaviden uzaklaştırmakla kalmıyor moralini bozarak başarısızlık hissi yaşamasına da yol açıyor.
ABD’de ilkokul öğrencilerine iki fotoğraf gösteriliyor. Bunların biri şişman, diğeri normal kiloda olan kişilere ait. Çocuklara fotoğraflarda gördükleri kişilerin özellikleriyle ilgili düşünceleri sorulduğunda, ortaya çarpıcı bir sonuç çıkıyor. Çocukların yüzde 60’ı obez kişinin fotoğrafıyla ilgili olarak ‘aptal’ yorumunda bulunuyor. Toplumda böyle bir mesaj olmadığı halde böyle bir algılama bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Damcı, “Çocuklara bu algıyı erişkinler veriyor” diyor. Obezliğin okul ve aile içinde bile alay edilmeyi gerektiren bir özellik olarak görülmesi, kalıcı travmaya yol açıyor.
PROF. Dr. Taner Damcı, ABD’de, obezlerin toplumda negatif ayrımcılığa uğradıklarını gösteren çok sayıda araştırma yapıldığını ve bunların çok çarpıcı sonuçları olduğunu söylüyor. Bu konudaki en önemli örneklerden biri obez çocukların okullarında kötü muamele görmeleri. Obez çocukların arkadaşları arasında alay konusu olup küçümsenmeleri, onların gelecekteki yaşamlarını olumsuz şekilde etkiliyor. Bu durum çocuklarda içe kapanma ve toplumdan uzaklaşma gibi reaksiyonlara neden olup, ömür boyu taşınacak bir yüke dönüşüyor. Yapılan araştırmalar, obezlerin üniversiteye girme oranlarının, üniversite başarılarının ve meslek gelirlerinin daha düşük olduğunu gösterirken; işe alınma konusunda da ciddi bir eşitsizlikle karşı karşıya kaldıkları ortaya çıkıyor. Bu konunun sadece sağlık boyutunda ele alınmasının eksik olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Damcı’ya göre, işin sosyal ve psikolojik boyutunun göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Haberturk
Obezler arasında sıklıkla sorunlarıyla yüzleşmek yerine kaçmayı tercih edenlerle karşılaştıklarını söyleyen Damcı’ya göre, çözüm sürecinde çok sayıda olumsuzluk yaşanıyor. Obez hastalar arasında bilimsel olmayan yöntemler ilemucize olduğu iddia edilen ürün ve diyetlerden zarar görüp inançlarını kaybedenler bulunuyor. Bir bölüm hasta da sahip oldukları sorunla yüzleşmekten ve bu sorunun adını telaffuz etmekten bile korkuyor. Bu kişilerin büyük bölümünün toplumiçine çıkmak istememeleri ise dikkat çekici bulunuyor. Bu konuda yapılan kapsamlı bir araştırma, obez kadınların büyük bölümünün sinema ve restoranlara gitme oranının diğerlerine göre çok daha az olduğunu gözler önüne seriyor.
PROF. Dr. Taner Damcı, obezite konusuna odaklı çalışmayan hekimlerin hastayı değerlendirip yönlendirmede bazı eksiklikler yaşadıklarına dikkat çekiyor. Kalp doktoruna giden bir hastaya doktor, “Kilo vereceksin” dediğinde, hasta aynı şeyi ortopedistinden ya da kadın doğumcusundan da duyuyor ve alışılagelen “Kilo vermeden sakın karşıma çıkma” cümlesi olumsuz bir algılama yaratıp mücadeleyi bırakma sürecini hızlandırıyor. Doktorun hastaya zayıflama sürecinin üstesinden nasıl geleceğini açıklamaması hastayı tedaviden uzaklaştırmakla kalmıyor moralini bozarak başarısızlık hissi yaşamasına da yol açıyor.
ABD’de ilkokul öğrencilerine iki fotoğraf gösteriliyor. Bunların biri şişman, diğeri normal kiloda olan kişilere ait. Çocuklara fotoğraflarda gördükleri kişilerin özellikleriyle ilgili düşünceleri sorulduğunda, ortaya çarpıcı bir sonuç çıkıyor. Çocukların yüzde 60’ı obez kişinin fotoğrafıyla ilgili olarak ‘aptal’ yorumunda bulunuyor. Toplumda böyle bir mesaj olmadığı halde böyle bir algılama bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Damcı, “Çocuklara bu algıyı erişkinler veriyor” diyor. Obezliğin okul ve aile içinde bile alay edilmeyi gerektiren bir özellik olarak görülmesi, kalıcı travmaya yol açıyor.
PROF. Dr. Taner Damcı, ABD’de, obezlerin toplumda negatif ayrımcılığa uğradıklarını gösteren çok sayıda araştırma yapıldığını ve bunların çok çarpıcı sonuçları olduğunu söylüyor. Bu konudaki en önemli örneklerden biri obez çocukların okullarında kötü muamele görmeleri. Obez çocukların arkadaşları arasında alay konusu olup küçümsenmeleri, onların gelecekteki yaşamlarını olumsuz şekilde etkiliyor. Bu durum çocuklarda içe kapanma ve toplumdan uzaklaşma gibi reaksiyonlara neden olup, ömür boyu taşınacak bir yüke dönüşüyor. Yapılan araştırmalar, obezlerin üniversiteye girme oranlarının, üniversite başarılarının ve meslek gelirlerinin daha düşük olduğunu gösterirken; işe alınma konusunda da ciddi bir eşitsizlikle karşı karşıya kaldıkları ortaya çıkıyor. Bu konunun sadece sağlık boyutunda ele alınmasının eksik olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Damcı’ya göre, işin sosyal ve psikolojik boyutunun göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Obezite hakkında bilinmeyenler
İnsanların yarısından fazlası obezite etkilerine maruz kalıyor.
Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak:
Bu haber toplam 7191 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Karı-koca Aynı Gün Obezite Ameliyatı OlduElazığ'da fazla kilolarından dolayı Fethi Sekin Şehir Hastanesi'ne başvuran karı-koca aynı gün obezite ameliyatı oldu.
Kampüste “Obezite Farkındalık Yürüyüşü” GerçekleştirildiAnadolu Üniversitesi Dünya Obezite Farkındalık Günü'ne özel bir dizi etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Sağlık Bilimleri Fakültesinden “Dünya Obezite Günü Sempozyumu”Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Sağlık ve Diyetetik Bölümü tarafından Öğrenci Merkezi Nasrettin Hoca Salonunda "Dünya Obezite...
Van’da Obezite İle Mücadele Standı KurulduVan İl Sağlık Müdürlüğü ve İpekyolu İlçe Sağlık Müdürlüğü, "4 Mart Dünya Obezite Günü" kapsamında stant açarak, vatandaşların kilo, boy...
- 14:04 - İki Yılda 120 Ünite Kan Aldı, Donör Almanya’dan Bulundu
- 14:00 - Yutma Güçlüğü Kanser Habercisi Olabilir
- 13:58 - Iğdır Devlet Hastanesinde Kızamık Alarmı
- 13:55 - Ünlü Oyuncu Alp Kırşan, İeü Medical Point’te Babalık Serüvenini Anlattı
- 13:53 - Hastanelerdeki Yoğunluk Mevsim Normallerinde
- 13:50 - Bayramda Tatlıyı Fazla Kaçırmayın
- 13:48 - Dsö, 2040 Yılına Kadar Yaklaşık 29 Milyon Yeni Kanser Vakası Teşhis Edileceği, Bunun 15 Milyonun İse Kanser Nedeniyle Öleceğini Öngörüyor
- 13:46 - Türkiye’de Uykuda Solunum Bozukluğu Erkeklerde Yüzde 4, Kadınlarda Yüzde 2
- 13:44 - Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Ağız Ve Diş Sağlığı Merkezi Kalıcı Ruhsatını Aldı
- 13:42 - Çeküs Poliklinikleri Vatandaşları Bekliyor
- 13:39 - Ambulans Helikopter Yeni Doğan Bebek İçin Zamanla Yarıştı
- 13:37 - Tevfik Özlü: "Risklerinizi Bilin, Sağlığınızı Yönetmeyi Öğrenin, Tıbbi Bakım Ve Önerileri Göz Ardı Etmeyin"
- 13:35 - Aydın’da 9 Bin Sağlık Personeli Görev Yapıyor
- 13:32 - Ramazan Ayı Sonrası Yeterli Ve Dengeli Beslenme Önemli
- 13:30 - Anka’da Bayramlaşma Töreni
- 13:28 - Uzman Doktor Uyardı: ‘Kalp Sağlığımıza Dikkat’
- 13:25 - Beslenme Ve Diyet Uzmanı Gülcan Yıldız: “Ramazan Sonrası Beslenmeye Dikkat”
- 13:22 - Uzmanlar Uyarıyor, Bayramda Aşırı Tatlı Gıda Alerjisine Sebep Olabilir
- 13:19 - “Akdeniz Diyeti İle Kalp Sağlığını Korumak Mümkün”
- 12:20 - Ramazan Ayında Yavaş Olan Metabolizma İçin Uzmanlardan Bayram Uyarısı
- 12:10 - Diyetisyenden Beslenme Uyarısı: “Reddetmeyi Ya Da Yarım Porsiyon Şeklinde Yemeyi Bilmeliyiz”
- 11:58 - Uzmanından Mevsimsel Alerji Uyarısı: Genetik Faktörlü Olanlarda Ömür Boyu İlaç Tedavisi
- 11:53 - Diyet Uzmanından Ramazan Sonrası Beslenme Konusunda Uyarı
- 11:51 - İzmir’de İlkokul Öğrencilerine Ara Tatilde Göz Taraması
- 11:48 - Ramazan Bayramı’nda ‘Tatlı’ Uyarısı: “İlk Günler Çok Sıkıntılı Oluyor"
- 11:44 - Doç. Dr. Cemal Kemalooğlu: “Kalp Sağlığı İçin Düzenli Ve Kaliteli Uyuyun”
- 11:35 - Aydın’da Ramazan’da 104 Bin İşletme Denetlendi
- 11:25 - Güneysu’ya 102 Yataklı Hastane Yapılıyor
- 10:56 - Bayramda Her İkrama ‘Evet’ Demeyin
- 10:52 - Ramazan Bayramı’nda Sağlıklı Beslenmenin İpuçlarını
- 10:35 - Bayramda Beslenmeye Dikkat
- 10:35 - Uzmanından Ramazan Ayında Küçülen Mideye Yüklenilmemesi Uyarısı
- 10:30 - ’Çocuklar Bayramda Aile Bağlarını Güçlendirmeli’
- 09:55 - Bayramda Kilo Almamanın Püf Noktası: "Açken Tatlı Yememek"
- 17:25 - Anne Adayları Bayram Ziyaretlerinde Yanınıza Kolonya Ve Maske Almayı Unutmayın
- 15:00 - Murat Çelik Son Yolculuğuna Uğurlandı
- 14:50 - Hastalanmamak İçin Bayram İkramlarına Dikkat
- 14:30 - Acil Sağlık Ekipleri Bayrama Hazır
- 14:25 - Uzmanlardan Bayramda Beslenme Önerileri
- 13:40 - Bayramda Diyabetli Hastalar İçin Beslenme Önerileri
- Pandemi Hastaneleri konulu duyuru
- Elektif İşlemlerin Ertelenmesi ve Diğer Alınacak Tedbirler konulu duyuru
- 3 Mart 2020 Değişiklik Tebliğleri İşlenmiş Güncel 2013 SUT (SGK)
- Sağlık Uygulama Tebliği EK-2/C değişen maddeler ve fiyat ve artış oranları-03.03.2020
- Sağlık Uygulama Tebliği EK-2/B değişen maddeler ve fiyat ve artış oranları-03.03.2020
- Sağlık personeli dinlenme odalarında düzenleme yapılması hakkında duyuru
- 14 soruda Koronavirüs hakkında kendinizi test edin...
- Asgari Ücret net 2 bin 800 TL DİSK duyurdu AGİ de bakın ne kadar olacak
- Gilaburu meyvesi kanserden koruyor
- Endonezya’daki deprem: Ölü sayısı bin 203'e yükseldi
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim