Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’nda sigortalı olan vatandaşlarımızın, sadece devlet hastanelerinde değil, özel hastanelerde de, belli katkı payları ile tedavi olabilmesi hem bu sektörün gelişmesine, hem de hastalar için alternatiflerin çoğalmasına yol açtı.
Tedavi masraflarının yanına, ucuzlayan ilaç bedelleri de eklenince vatandaş gerçekten sağlık hizmetini alırken daha rahat hareket etmeye başladı.
Aile hekimliğinin henüz oturmamasından dolayı, özel hastanelerde de bir yoğunluk başladı.
Bu yoğunluğun sebebi hem SGK’lı hastalar, hem de kuruluşundan beri özel hastaneleri ayakta tutan özel sağlık sigortası sahipleri…
Özel hastane kavramı, özel sağlık sigortası sahiplerinin tedavi gördüğü yerlerken gerçekten nitelik anlamında “özel” olarak algılanıyordu. Son uygulamalarla birlikte, büyüyen SGK pastasından pay almak isteyen özel hastaneler, geniş bir pazarı hedeflemenin ötesinde, yaygın bir kitleye hitap etmeye başladılar.
Bu bir tercih meselesi…
Yalnız, hizmetini “özel” olarak konumlandıran bu hastanelerin yeni tercihi, bir başka sektörü olumsuz etkileyebilir.
Bu durum, Türkiye’de büyümeye başlayan, yeni yeni anlam bulan “özel sağlık sigortası” sektörü için bir risk oluşturabilir.
Yoğun ilgiden kaynaklanan sıra beklemeler, doktor randevularının kısalığı, daha karmaşık süreçlerin oluşma ihtimali bazı hastaneler için müşterilerine “özel” hizmet üretme imkânı tanımıyor.
Bu da tüm hizmetlerden ayrıcalıklı faydalanmak için SGK haricinde, özel sağlık sigortalarına bedel ödeyen müşteriler için bir tezat oluşturuyor. Bu tezat da, eğer hastane politikasını belirgince çizmemişse, özel sağlık sigortasına olan ilgiyi azaltıyor.
Bir hastanede hem tüm özel sağlık sigortaları anlaşmaları, hem de SGK ile anlaşma olduğunda yaşanan karmaşıklık, sigorta sektörü için büyük bir risk oluşturuyor.
Hastaneler bundan ne kadar zarar görüyor, bilmiyorum. Belki de yoğunluk şimdilik onları mutlu ediyordur. Sürümden kazanmayı tercih ediyorlar.
Ancak, devletin ödediği standart bedel üzerinden gelir elde etme ile özel sağlık sigortalı müşteriden elde edilecek gelir arasında, kârlılık anlamında büyük farklar var.
Özel hastaneler, iyi bir sentezi oluşturmak zorunda. Ne fahiş fiyatlarla hastaları (geliri ne olursa olsun) yıldırmalılar, ne de özel sağlık sigortası sahibi olarak ekstra bedel ödeyen müşterilerine “farklılık” hissini yaşatmakta yavaş kalmalılar.
Yoğunluk bir tercih ise, SGK iyi bir ortak ise yatırımlarını bu yönde geliştirmeliler.
Aksini düşünüyorlarsa, bilsinler ki kendilerine hasta/müşteri sağlayan bir sektörü baltalamaktalar.
Tolga Yücel / Bursa Hakimiyet
