• BIST 9079.97
  • Altın 2322.819
  • Dolar 32.3239
  • Euro 34.9361
  • Ankara 15 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Bursa 14 °C
  • Antalya 16 °C
  • İzmir 17 °C

"Silahlı Kuvvetlerimizin de doktora ihtiyacı var"

"Silahlı Kuvvetlerimizin de doktora ihtiyacı var"
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Nasıl ki Sağlık Bakanlığımızın ihtiyacı varsa Silahlı Kuvvetlerimizin de doktora ihtiyacı var." dedi.

Milli SAVUNMA BAKANI YILMAZ: TSK'NIN DOKTOR İHTİYACI VAR 

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Nasıl ki Sağlık Bakanlığımızın ihtiyacı varsa, Silahlı Kuvvetleri'mizin de doktora ihtiyacı var" dedi. 

Ardahan'a akşam saatlerinde gelen Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ı Vali Seyfettin Azizoğlu, Belediye Başkanı Ak Partili Faruk Köksoy, Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz ve kurum müdürleri karşıladı. Vali Seyfettin Azizoğlu'nu makanında ziyaret eden Bakan Yılmaz burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Askeri hastanelerin sivile dönüştürülme konusunda açıklama yapan Yılmaz şunları söyledi: "İnşallah Ardahan'ın da geleceği daha iyi olacak. Şundan eminim ki Ardahan'ın bugünü dünden çok daha iyidir. Bütün rakamları tek tek ortaya koysunlar, bir de 2003 yılından önceki 80 yılı koysunlar. Ben silahlı kuvvetler olarak söylüyorum doktor ihtiyacımız var. Bir doktor yetiştirmek bugünden yarına kadar kolay bir şey değil. 6 yıl okul dönemi var, bu pratisyen oluyor. Yetmiyor, cerrah yetiştirecekseniz, 6 yıl da ihtisası var. Dolayısı ile bir doktor yetiştirmek 11-12 yıl gerektiriyor. Biz geldiğimizde tıp fakultelerinin hem sayısı azdı, hem kontenjan arttırmıyorlardı. Oysa bu halkın doktora ihtiyacı var. Nasıl ki Sağlık Bakanlığı'mızın ihtiyacı varsa, Silahlı Kuvvetleri'mizin de doktora ihtiyacı var. Bu doktordan uygun şekilde optimum faydalanabilmek için bizim hastanelerimizin kapanma durumunun olduğu yerlerde bazı sivil hastanelere gönderiyoruz. Bununla ilgili Sağlık Bakanlığı ve SGK ile de protokolümüz var. Dolayısı ile biz de bizim hastanelerimizi ya küçültüyoruz ya da kapatarak başka hastanelerimize kaydırıyoruz. Amacımız doktorlarımızı etkin kullanabilmek. Eğer ki bir yerde silahlı kuvvetlerimizin hastanesi kapanmış durumdaysa onu da Sağlık Bakanlığı'na devretmeye hazırız."

Valilik ziyaretinin ardından Ak Parti İl Başkanlığı'na geçen Bakan İsmet Yılmaz partililerle biraraya geldi. Burada yaptığı konuşması sık sık tezahüratlarla kesilen Bakan Yılmaz, "Bağıran kimse seviyor demek değildir. Gerçek sevgi; Başbakan 18 saat çalışıyorsa Allah için onu seven 20 saat çalışacaktır" dedi.

Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Kutuplaşmadan kaçınacağız. Bizim işimiz kutuplaşma değil. Bizim hiç kimseyle husumetimiz yok. Ancak yedi düvel hep birlikte bize saldırıyor. İçerdeki işbirlikçilerle birlikte bize saldırıyor. Ama biz diyoruz ki; nefsimizden başka bizim düşmanımız yok. Geriye gidiyoruz diyen bir CHP zihniyeti var. Ağzıma almak istemediğim bu partiler demokrasiden geri gidiyoruz diyen partilere şunları söylemek istiyorum; Sizin döneminizde demokrasinin iki çıtası vardı. Biri din, diğeri ise etnik kimlikti. Eğer siz kimliğe ve kişinin inancına karşı çıkıyorsanız, demokrasinin D'sinden anlamış değilsiniz. Bir adımda ileri gidemezsiniz. CHP döneminin Türk Ceza Kanunu vardı. 1950'ye kadar 526'ncı madde diyor ki; 'Arapça ezan ve kamet okuyanlar 3 ay hapisle cezalandırılacaktır.' CHP milletin dinine bu kadar uzaktır. Başka hiçbir şeye gerek yok. Menderes iktidara geldikten sonra Arapça'yı serbest bırakmadı. Sadece 'Arapça okuyanlara ceza vermeyeceğim' dedi. Vatandaş ister Türkçe okusun ister Arapça, ancak vatandaşın ruhunun telinin titreten Arapça olduğu için otomatikman Arapçaya dönüldü. Asıl yolsuzluğun 80 yılda bu ülkeyi yönetipte 230 milyar lira bu milletin önüne koyanlarlar mı bu ülkeyi soydu, yoksa 10 yılda 570 milyar dolar bu milletin önüne koyanlar mı yolsuzluk yaptı? Bizden önceki dönemlerde bunlar milletten aldığı bütün vergiyi her 100 liranın 86 lirasını faize verdi. Geriye kalan 14 liraya ne yatırım yaptı, Ne memur alabildi, ne işçi alabildiler. Ne memurun ne de işçinin maaşına zam verebildiler. Böyle olduğu içinde Bolu Tüneli yıllarca bitmedi. Karadeniz otoyolu bitmedi. Tünellere başlayamadılar. Açtıkları tünellerin içinde boğuldular. İşte biri Bolu Tüneli, diğeri Ayaş Tüneli." 

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2840 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim