TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Tam Gün Yasa
Tasarısı'nın birinci bölümündeki 3 maddesi kabul edildi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''temel kanun'' olarak görüşülen tasarının 1.
bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Akdağ, TOKİ'nin Adana'da
400 yataklı bir hastane ihalesine çıktığını, hastane yapılacak alanın mevzuata
uygun olarak bakanlığa tahsisi yapıldığını ve bunun üzerine inşaata başlandığını
anlattı.
Daha sonra Çukurova Üniversitesinin konuyu yargıya taşıması üzerine,
mahkemenin işlerin durdurulmasına karar verdiğini kaydeden Akdağ, ''İdare
Mahkemesi, hastane yapımıyla ilgili herhangi bir durdurma vermemiştir. Daha sonra
buradaki alanla ilgili olarak Danıştayca başka bir durdurma kararı verilmiştir.
Ancak yapımına başlanan hastanenin ruhsatına ilişkin bir durdurma yok ve inşaat
devam ediyor'' dedi.
Yargının verdiği kararlara saygı duyduklarını ve bunu uyguladıklarını
ifade eden Akdağ, ''Ama gerekçesiz yürütmeyi durdurma kararları verilerek veya
asıl karar çok uzağa bırakılarak, bu tür kararların verilmesi, yürütme olarak
bizim işimizi çok zorlaştırmaktadır. Çukurova Üniversitesinin bu tutumu da Adana
halkına ulaştırmak istediğimiz hastanenin yapımını geciktirmeye yönelik bir
çabadır. Bunu da Adanalı'ların takdirine arz ediyorum'' diye konuştu.
-''UZMAN HEKİMİN MAAŞI YAKLAŞIK 3 BİN LİRAYA ÇIKACAK''-
Akdağ, Tam Gün Yasa Tasarısı'nın yasalaşmasının ardından, uzman
hekimlerin maaşlarının yaklaşık 3 bin liraya, pratisyen hekimlerin maaşlarının
ise 2 bin 300 liraya çıkacağına işaret ederek, ayrıca ek ödeme alma imkanları
olduğunu kaydetti. Akdağ, uzman doktorların maaşlarının yüzde 700'ü kadar,
pratisyen doktorlarının da maaşlarının yüzde 500'ü kadar ek ödeme
alabileceklerini ifade etti.
Sağlık çalışanlarına döner sermaye kotalarını kaldırmayacaklarını
belirten Akdağ, bu kotaların üst sınırı olması gerektiğini vurguladı.
Sağlık Bakanlığında hizmet alımı personeli sayısının 116 bine ulaştığını,
bu yolla hem iyi bir istihdam imkanı sağlandığını hem de vatandaşlara verilen
hizmetin kalitesinin arttığını dile getiren Akdağ, daha önce 17 bin kişiyle bu
hizmetlerin verilmeye çalışıldığını söyledi.
-''ESKİ BACANAĞIM YOK...''
Akdağ, bir muhalefet milletvekilinin, ''Domuz gribi aşısı getiren
şirketlerden birinin bacanağına ait olduğu'' yönündeki sorusunu yanıtlarken, ''Bu
soruyla basın mensuplarına iyi bir magazin konusu doğdu. Milletvekillerine
tavsiyem; internette veya gazetede yazılanlara hemen balıklama atlamamak lazım.
Benim eşimin kız kardeşi yok, eski bacanağım nasıl oluşmuş, takdirinize
bırakıyorum. Bunlar komik olaylar...Milletvekillerine, bu yüce çatının altında
soru sorarken biraz dikkatle olmalarını öğütlerim'' diye konuştu.
Konunun bir internet sitesinde yer aldığını, ancak kendilerinin bunu
tekzip ettiklerini anlatan Akdağ, ''Maalesef magazinel, komik olaylar zaman zaman
oluyor'' dedi.
Akdağ, tasarının doktorlar dışındaki sağlık çalışanlarına da mesai
dışında çalışmalarına ilave ek ödeme imkanı getirdiğine işaret ederek, mesai
dışındaki nöbet hizmetlerine ödenecek miktarın artırıldığını söyledi.
Sağlık hizmetinin ''ekip işi'' olduğunu ifade eden Akdağ, sağlık
çalışanlarının durumunu iyileştirmeye devam edeceklerini kaydetti.
-''DOMUZ GRİBİNDE SINIFTA KALDIK''-
CHP Burdur Milletvekili Kerim Özkan, Türkiye'nin domuz gribinde sınıfta
kaldığını savunarak, ''Başbakan, 'ben aşı olmam'' dedi, Sağlık Bakanı'nı sırtüstü
yatırdı. 300 vatandaşımızı kaybettik. Bu konuda iyi bir sınav veremedik'' dedi.
Özkan, tam gün düzenlemesine veteriner hekimlerin de dahil edilmesi
gerektiğini söyledi.
Eskişehir Bağımsız Milletvekili Tayfun İçli, tasarının Anayasaya aykırı
olduğunu ileri sürerek, TBMM Başkanlığı tarafından 6 ihtisas komisyonuna sevk
edilmesine rağmen Sağlık Komisyonu dışında hiçbir komisyonunun düzenlemeyi
görüşmediğini ve rapor hazırlamadığını söyledi.
Tasarının, sağlık çalışanlarının gelirlerini artırıcı hükümler taşıdığını
kaydeden İçli, bunun da hem Anayasa hem de TBMM İçtüzüğüne aykırı olduğunu
savundu.
Tasarının görüşmeleri sürüyor.
