• BIST 9079.97
  • Altın 2323.714
  • Dolar 32.3523
  • Euro 34.949
  • Ankara 12 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Bursa 13 °C
  • Antalya 15 °C
  • İzmir 15 °C

Tamgün'de Kilit Nokta

Tamgün'de Kilit Nokta
Tamgün yasa tasarısında kilit nokta: Doktorlara karşı çifte standart
TAMGÜN YASA TASARISINDA KİLİT NOKTA:
DOKTORLARA KARŞI ÇİFTE STANDART
 
            “Tamgün Yasa Tasarısı” nın yakında kanunlaştırılacağı söyleniyor.
            Açıkçası biz hala bu görüşe inanamıyoruz. Bizce bu tasarı, bu haliyle yasalaşamaz. Yasalaştırılsa da uygulanamaz. Uygulanmaya kalkılsa da sürdürülemez.
            Çünkü yasanın özünde birçok dengesizlikler, çelişkiler, haksızlıklar ve akıl dışılıklar mevcut. Daha doğrusu, hastalıklı bir yasa tasarısı. Bu nedenle başarı şansı hiç görünmüyor. Çıkarılsa bile, 3. Nafile Tamgün Deneyimi olacak gibi görünüyor.
 
            Tasarıdaki Kilit Nokta
         Tasarıdaki en temel noktalardan birisi, bağımsız çalışmak isteyen hekimlerle ilgili olan kısımdır.
            Kamu kesiminde çalışan bir hekim, birden fazla kurumda çalışabilecek. Bu görevleri nedeniyle de ek olarak döner sermaye geliri elde edebilecek. Yani kamu kesiminde çalışan hekimlere bir hayli avantajlar sağlanıyor. Tabii ki kaynak sağlanabilirse. Orası da ayrı bir mesele ya.
            Muhtemelen, özel sektörde de SGK ile sözleşmeli kurumlarda çalışan hekimlere, kendi kurumu içinde ya da kategorisi içinde bazı esneklikler sağlanacak gibi görünüyor.
            En önemli kısıtlama, kendi başına, özgürce ve bağımsız olarak çalışmak isteyen hekimlerle ilgili. Yani muayenehane hekimleri. Bu hekimler muayenehanelerinden başka, SGK ile sözleşmeli bir özel kuruluşta ya da kamu kuruluşunda görev alamayacaklar. Ancak, SGK ile sözleşmeli olmayan bir kuruluşta görev alabilirler.
 
            Ya Gel Ya Terket !
         Kimseye boyun eğmeden, özgür biçimde, kendi muayenehanesinde bağımsız olarak çalışmak isteyen bir hekimin bütün hareket alanları yok ediliyor. Bu durumdaki bir hekimle, SGK sözleşme yapmıyor. SGK ile sözleşmeli bir kurumda görev alamıyor. Ancak SGK ile sözleşmeli olmayan bir kurumda görev alabilir. Tabii ki teorik olarak. Ancak, pratikte bu durumda bir kurum neredeyse yok gibi.
            Bağımsız çalışmak isteyen hekime şöyle denilmek isteniyor: “Bağımsız çalışamazsın. Ya devlet hastanesine geleceksin, ya da bizim belirlediğimiz tarzdaki özel kuruluşlara. Bu ülkede ücretli çalışmaktan başka yolun yok. Ya bize geleceksin, ya da bu ülkeyi terk edeceksin”.
            Sonuçta böylesine anormal bir noktaya gelinmiş durumda.
            Böylesine haksız, dengesiz, baskıcı, anti-demokratik bir yaklaşım olabilir mi ?
            Neden böyle düşünülüyor acaba ? Muhtemelen, şöyle denilmek isteniyor. “Muayenehane sürdüren doktor potansiyel hırsızdır. SGK ile sözleşmeli bir kuruluşta çalışırsa, bu yönden avantaj sağlar”.
            Bu görüşün inandırıcılığı var mı ? Devlet hastanelerinde daha fazla döner sermaye alabilmek için, kitleler halinde neler yapıldığını ibretle izliyoruz. Bunlar görülmüyor, tüm oklar kendi onuru ve emeğiyle bağımsız çalışmak isteyen hekimlere yöneltiliyor ve bunlar ortadan kaldırılmak isteniyor.
 
            Sağlık Bakanlığı Tarafsız Olamıyor
         Maalesef, tasarıdaki abartılar ve dengesizliklerin temeli, Sağlık Bakanlığı’ nın konumundan kaynaklanıyor.
            Sağlık Bakanlığı’ nda çok değerli bürokrat arkadaşlarımız var. Onlar sakın alınmasınlar. Söylediklerimizin kişilerle ilgisi yok. Sorun, konum ve rollerle ilgilidir.
            Bu yasayı hazırlayan, büyük ölçüde Sağlık Bakanlığı’ dır. Ancak Sağlık Bakanlığı, şu anda 800 civarında hastaneyi de işleten en büyük hizmet sunucudur. Hem ülkedeki sağlıkla ilgili kuralları koyuyor, hem denetliyor, hem de hizmet sunuyor. Hizmet sunumunda da, bir taraftan özel kuruluşlarla rekabet sürdürüyor. Ancak, bu yasanın hazırlanmasında, kuralların konulmasında ve denetimde özel kuruluşların hiçbir etkinliği, katkısı ve yetkisi bulunmuyor. Böyle olunca da, ortaya Sağlık Bakanlığı’ nın hazırladığı, doğal olarak da tüm kurallarda kendi hastanelerini koruyan, rakip olarak algıladığı özel kurumları ve özellikle de muayenehaneleri görmezden gelen ve ortadan kaldırmaya çalışan tek yanlı bir yaklaşım ortaya çıkıyor. Hekimlerin haklarını savunacak olan TTB de kendi rolünü algılayamayınca, hekimler tümüyle sahipsiz kalıyor.
            Bir de Sağlık Bakanlığı’ nda, bağımsız çalışmak isteyen hekimleri ortadan kaldırmaya adeta and içmiş ve hergün kapanan muayenehane sayısını açıklayan bir ekip olunca, tasarının ana iskeletini bağımsız çalışan hekim karşıtlığı oluşturuyor.
            Maalesef Sağlık Bakanlığı, bu haliyle objektif, tarafsız, dengeli bir tasarı hazırlayamaz. Hem hakem, hem de oyuncu rolünden dolayı. Ne zaman tarafsız olabilir ? Ancak hizmet sunumundan çıkıp, yalnızca kural koyucu ve denetleyici, tüm hizmet sunuculara eşit uzaklıkta bir niteliğe kavuştuğu zaman.
 
            Bu Durumun SGK’ ya Bir Yararı Var Mı ?
         Hiçbir yararı yoktur. SGK yönünden durum hiç de fark etmiyor. SGK, sigortalıları için en kaliteli hizmeti, en uygun koşullarda nereden alacağına bakar. Hizmet veren kurumun şu veya bu kurum olması onu ilgilendirmez. Kalitesi ve fiyatı ilgilendirir.
            SGK, aslında doğru yolları buluyor. Çünkü kendisi şu anda, eskiden olduğu gibi hastaneler işletmiyor. Yalnız hizmet alıcısı durumunda. Giderek de tüm kurumlara eşit bir mesafeye doğru geliyor. Daha dengeli bir konuma oturuyor.
            Sağlık Bakanlığı’ nın, kendi özelliklerinden ve konumundan kaynaklanan hastalıklı pozisyonu, SGK’ da şu anda yok ve bu durum daha sağlıklı bir görünüm arz ediyor.
            SGK, özelde ya da kamuda olsun, tüm hekimleri kayıt altına ve izlemeye aldığını bildirdi. 100.000’ den fazla hekim, kayıt ve izleme altına alınmış durumda. Artık, hekimlerle tek tek sözleşme yapacağını bildirdi. Aslında işin doğrusu da buydu. Tüm suistimaller kolaylıkla izlenebilecek. Suistimalin özeli ya da resmisi olmaz. Suistimal suistimaldir.
 
            Bu Durum Düzeltilmelidir
         Yasa Tasarısı’ ndaki bu durum düzeltilmelidir. Bir hekim, hiçbir kısıtlama olmadan ister muayenehanesinde, isterse de belirli zaman dilimlerinde kamu ya da özel her türlü kurumda görev alabilmelidir. Sadece zaman dilimleri ve saatler belirlenir ve bunlar netleştirilir, saatlerin çakışması önlenir ve denetim altına alınır.
            Bunun dışında da bir kısıtlama konulmamalı ve kuruluş ayrımından vazgeçilmelidir.
            Suistimal konusu ise, ayrı bir konudur. O konu, Sağlık Bakanlığı’ nın ya da Tamgün Yasası’ nın konusu değildir. Bu konu, SGK’ nın konusudur. SGK kendi denetleyici sistemini kurar ve kendisine kayıp oluşturan konuları, kişileri ve kurumları belirler ve kendi yaptırımlarını uygular.
            Bu konu Tamgün Yasa Tasarısı’ nın konusu değildir.
 
            Yasa Aynen Böyle Kabul Edilirse
         Tüm eşitlik ilkelerine, çalışma özgürlüğü kurallarına aykırı olan, antidemokratik ve dengesiz niteliğiyle bu şekilde çıkacak bir yasanın, binlerce hekim tarafından Avrupa Birliği İnsan Hakları Mahkemesi de dahil, yerli ve uluslararası tüm hukuki platformlara götürüleceğinden hiç kuşkunuz olmasın.
            Ortada bir haksızlık varsa, düzeltilinceye kadar mutlaka uğraş verenler olacaktır. Hele böylesine onbinlerce hekimi ilgilendiren bir konuda.
            Akıl ve sağduyu her zaman eninde sonunda galip gelir. Önemli olan, gereksiz deneme-yanılmalarla zaman kaybedilmemesidir.
            Bu konuda yetkililere, özellikle de sayın milletvekillerine önemli görev düşmektedir.
        
 
                                                                                              09-01-2009
                                                                                                                      Dr. Z. Malkoç
Bu haber toplam 3641 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim