• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Ankara 18 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Bursa 18 °C
  • Antalya 19 °C
  • İzmir 17 °C

Tedavi ettiğimiz hastalar çocuklarını doktor olsun diye bize gönderiyor

Tedavi ettiğimiz hastalar çocuklarını doktor olsun diye bize gönderiyor
Prof.Dr.Sabahattin Aydın, Türkiye'nin hem siyasi hem coğrafi konumunun özellikle eğitim konusunda cazibe merkezi haline geldiği son yıllarda, Medipol Üniversitesi olarak 'Evren kent' anlayışı ile her kıtadan öğrenciye eğitim vermeyi amaçladıklarını söylüy

İstanbul Tıp Fakültesin'nden mezun olan Prof. Dr.Sabahattin Aydın, 1996 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne yardımcı doçent olarak atandıktan sonra 2003 yılında profesör oldu. Dekan yardımcılığı, Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığı ve Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinden sonra 'klinik mikrobiyoloji' dalında bilim doktora unvanı aldı. Uzun yıllar Sağlık Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Sağlık İşleri Müdürlüğü görevinde bulunan Aydın, şimdilerde Medipol Üniversitesi'nde sağlık ve eğitime hizmet ediyor. Son yıllarda Türkiye'de sağlık turizmi alanının oluşmasının paralelinde eğitim turizminin de yükselişe geçtiğini dile getiren Prof.Dr.Sabahattin Aydın, dünyanın hemen hemen her kıtasından öğrenciye tıp eğitimi verdiklerini söylüyor: 'Türkiye'nin hem coğrafi hem siyasi konumu göze alındığında, burası eğitim için diğer ülkelere kıyasla daha avantajlı hale geliyor. Türk ama yurtdışında yaşayan ya da yabancı öğrencileri de herhangi bir ayrım gözetmeksizin üniversitemize kabul ediyoruz.' Yoğun temposundan arta kalan vakitlerde evinin garajında bulunan atölyede ahşap oymacılığı ile uğraşan Aydın, çözemediği tek sağlık probleminin ailesine vakit ayıramamak olduğunu dile getiriyor. Aydın'la sağlık ve eğitim sektöründe Kariyer'i konuştuk.

EN MÜKEMMELİ 'DOĞRUCU DAVUT' OLABİLİYOR

nSağlık Bakanlığı'ndaki görevinizden sonra akademiye adapte olmakta zorlandınız mı?

Aslında tercih dönemini saymayacak olursak, Sağlık Bakanlığı'ndaki görevimden sonra kendimi tatilde gibi hissediyorum. Her dönem her kadro böyle mi çalıştı bilmiyorum ama Sayın Bakan Recep Akdağ ile günde kesintisiz 14-16 saat tam kadro çalıştığımız oluyordu. Kesintisiz mesainin yanında bir de zihinsel mesai oluyor ki insanı daha çok yoran yer orası... Daha önce Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde başhekim yardımcılığı, cerrahi tıp bilimleri bölüm başkanlığı, fakülte kurulu üyeliği ve dekan yardımcılığı gibi görevlerde bulundum. Elbette Sağlık Bakanlığı'ndaki sorumluluklarımla buradakiler farklı oldu. Ama özü itibariyle ikisi de insanlara hizmeti esas bilip, görevlerini yerine getirmeyi gerektiriyor.

Bu hekimlerin sıkça düştükleri bir durum değil mi?

Özellikle üniversite hastanelerindeki akademisyenlerin ciddi bir sorunudur. Açıkçası Sağlık Bakanlığı'ndaki görevim benim o kabuğu kırmama vesile oldu. Farklı çerçeveden bakabilme imkânı sundu.

Nasıl zorluklarla karşılaştınız?

Her işe dışarıdan bakıldığı zaman ahmak kesmek çok kolaydır. Fakat sahaya girdiğiniz zaman yanlışları, hataları düzeltmeye çalışmak sanıldığından daha çok vakit alır. Bulunduğum yerde sağlık sisteminin işleyişine dair 25 sayfalık eleştirel bir yazı yazmıştım. Pek çok kamu kurumunun genel sorunu zorladı bizi de. Sorumlulukları yerine getirip iş yapmak ayrı, eksiklikleri giderip bir inovasyon sağlamak ya da reklam yapmak apayrı bir durum. Yaptığımız hizmetlerin tanıtımı konusunda sıkıntı çektim. Ben de daha fazla sorumluluk alıp Türkiye'nin bütün dinamiklerini bir arada görmeye başlayınca durum değişti. Tamam ama çözüme yönelik eleştiriler olması lazım.

'Doğrucu Davut' olmak güzel ama eleştirinin nereye çözüm sağlayacağı da önemli. Akademisyenlerin sadece eleştirme gibi kabiliyetleri var sanırım?

Akademik hayatın Türkiye'de birikimi var, okuyorlar, araştırıyorlar ama en mükemmeli 'doğrucu Davut' olabiliyor. Bunun gerçeklerle bağdaşır olması pratiğe geçirilmesi apayrı bir olay. Bürokrasinin var olan düzenin bozulmamasıyla ilgili sıkıntıları vardır. Akademisyenlerle bu sebepten çatışır. Bir yanda sadece kendi doğrusunu kabullenen, bir başka alternatifi kabul etmeyen, diğer yandan da eleştirilerin gerçeklerle hiçbir örtüşmesi olmadığını savunan grup.

Sizin Medipol Üniversitesi olarak misyonunuz nedir?

Çekirdekten eleman yetiştirmek ya da sahibi olduğu sağlık kurumuna eleman yetiştirmek amacıyla açılan üniversite hastaneleri var. Biz Medipol üniversitesi olarak daha 'evren kent' bir eğitim vermek istiyoruz. Türkiye eğitim için bir cazibe merkezi oluyor. Türk ama yurtdışında yaşayan ya da yabancı öğrencileri de herhangi bir ayrım gözetmeksizin üniversitemize kabul ediyoruz. Şuan 23 yabancı öğrencimiz var. Attığımız adımları yaptık sayarsanız, yaptıklarımız çok ama bunların büyük bir çoğunluğu yıllar içerisinde oturacak, yıllar içerisinde sonuç alınacak şeyler.

Vakıf üniversitelerinin tıp fakültelerinde kökle üniversiteler kadar iyi bir eğitim mümkün mü?

Öncelikle tıp bölümünü tercih eden öğrencilere burs veriyoruz. Şöyle bir algı vardı: Devlet üniversitelerinde tıp eğitimi alamayan öğrenciler, bu şansı daha az puanlarla vakıf üniversitelerinde tıp okuyarak yakalayabiliyorlar. Biz de eğitim kalitesinden ödün vermemek amacıyla öğrencilere yüzde 100 burs sağlayarak puanlarımızı düşürmeden öğrenci aldık. Yani öğrenciler yüksek puanla Medipol Üniversitesi'ni tercih edebildiler. Öğrenciyi başarısına göre ayırt etmiş olduk. Eğer eğitim kadronuz beklentileri yüksek öğrencilerle karşılaşırsa eğitim kaliteniz de o derece artmış olur.

Üniversite hastanelerinin de ilgi gösterdiği sağlık turizminin gelişimini nasıl görüyorsunuz?

Türkiye'de sağlık politikaları değişince ve özel yatırımlara teşvikler artınca belli bir amaç için kurulmuş hastaneler hizmet veremediler. Yatırımları fazla olduğundan sosyal sağlık sistemleri içinde devamlılığı sağlayamadılar. Bu sebeple yurtdışından hasta getirdiler. Geliri yüksek olan bu hastalara da tedavi imkânı sunmaya başladılar. Böylece sağlık turizmi Türkiye'de son 4-5 yıldır oluşmaya başlayan bir sektör haline geldi.

Ülkeye getirisi nedir?

Size bir hasta gelecek. Hastayı belki farklı fiyatlarla tedavi edeceksiniz. Burada kaldığı sürede bir miktar döviz bırakacak. Ülkesine döndüğünde memnuniyetini eşine dostuna anlatacak. Baktığınızda olayın süreci ticari gözükse de elbette başka kazanımlar sağlıyor. Türkiye'de özellikle üniversite hastanelerinde eğitim turizmi başladı. Türkiye'de hastanelerde kaliteli hizmet alan hastalar, çocuklarını tıp eğitimi almak için Türkiye'ye gönderiyorlar. Memnuniyetlerini çocuklarını bize emanet ederek dile getiriyorlar.

İSTANBUL'DA YAŞAMAKTAN ASLA VAZGEÇMEM

Doktor kimliği, bürokrat kimliği dışında Sabahattin Aydın neler yapar? Boş vaktiniz oluyor mu?

Son 20 yıldır şu vakitte tatil yaptım diyebileceğim günlerim olmadı. Çok yoğun çalışma tempom oldu. Şimdilerde biraz daha rahat nefes almaya başladım. Eşim ve çocuklarımla vakit geçirmek beni çok mutlu ediyor. Huzur buluyorum. Dışarıda işimle ilgili bir programım yoksa mutlaka aileme zaman ayırırım. Yani şöyle tek başıma sahile gideyim, kafayı dinleyeyim demem. Bir de ben zaten hiç boş duramam sıkılırım. Mesela evimin altında bir marangoz atölyesi var, sürekli bir şeyler üretmiyorum ama ahşap ile uğraşmak hoşuma gidiyor. Lise yıllarımda şiir yazar, bağlama çalmaktan hoşlanırdım. Üniversiteye girdiğim zaman hem çalışmak hem okumak zorunda kaldım. O yüzden hobilerim daha geri planda kaldı. Para kazanmak için bir çok tıp kitabını fotokopiyle çoğaltıp satardım.

Çocuklarınızın da doktor olmasını istiyor misiniz?

Bu meslek başkalarının telkinleriyle seçilecek bir meslek değil. Asıl başarıya kişinin kendisinin verdiği karar götürür. Çocuklarıma, 'gerçekten seviyorsanız ve istiyorsanız tıp okuyun' telkininde bulundum.

Hayatınızda olmazsa yaşayamam, yapamam dediğiniz bir yer bir eşya vs. oldu mu?

İstanbul'da yaşamaktan vazgeçemem herhalde... Ankara' da 8 yıla yakın çalıştım. Her İstanbul'a gidiş gelişimde'Ankara'nın en güzel yönü İstanbul'a dönüşüdür! Şeklindeki meşhur söz aklıma hep gelmiştir.

MERVE SENA KILIÇ / İŞ'İN SIRRI

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 1888 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim