Türkiye’nin en büyük acil ve yoğun bakım ünitesi tamamlandı!

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi bünyesinde yaptırılan ve Türkiye’nin en büyük Acil ve Yoğun Bakım Ünitesi özelliğini taşıyan ünite hizmete hazır hale getirildi. İnşaatı büyük bir başarı örneği göstererek tamamlayan müteahhit firma Arter İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Eraydın, 2011 yılı Haziran ayında başladıkları inşaatı 2013’ün Haziran ayında bitirerek teslim ettiklerini belirterek hizmet verebilmesi için çevre düzenlemesinin tamamlanmasının gerektiğini kaydetti.

KTÜ’nün modernizasyon projeleri kapsamında olan Acil ve Yoğun Bakım Ünitesi’ni yapmanın kendilerine nasip olduğunu ve bundan büyük mutluluk duyduklarını söyleyen Eraydın, “Kendi memleketimizde bu projeye imza atmanın gururu başka” diye konuştu. Eraydın, “Türkiye’nin spesifik kapalı alan ve içindeki fonksiyonel alanlar olarak (acil servis üniteleri, yoğun bakım odaları, resesyon odaları, elektro-mekanik ve tam akıllı bina olma özellikli) yaklaşık 15 bin metrekareye yakın bir alanda yaptığımız inşaatı zamanında bitirip teslim ettik. KTÜ artık içinde bulunduğumuz aylarda tedariklerini yapıp yakın bir zamanda da hizmete açacaktır diye düşünüyoruz” dedi.

İTÜ TÜRKİYE İÇİN NEYSE KTÜ DE BÖLGE VE İLİMİZ İÇİN AYNI

Trabzon’da KTÜ’nün büyük bir nimet olduğuna vurgu yapan Eraydın, “Türkiye için İTÜ neyi hedefliyorsa, KTÜ de Trabzon ve Karadeniz Bölgesi için bana göre o imaja sahip. İTÜ’nün taşıdığı bayrağın benzerini de KTÜ’nün taşıması gerekiyor. Gerek bu manada yapılan projeler ve gerekse Trabzon’da yapılan diğer projeler ki en son başlayan Akyazı Projesi, Karadeniz’in incisi hatta tek incisi olabilecek şehrin Trabzon olduğunu gösteriyor. Ben de böyle bir şehrin evladı olmaktan dışarıda İstanbul’da okuyup memleketimde bu tür projelere imza atmaktan gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.

TEKNİK ŞARTNAMENİN YANINDA BİZİM İÇİN MANEVİ ŞARTNAME DE ÖNEMLİ

Türkiye’de örnek olmak için kaliteli iş yapma uğraşı içinde olduklarının altını da çizen Özgür Eraydın, sağlık yapısı anlamında KTÜ Acil ve Yoğun Bakım Ünitesi ile 7. projelerini de hayata geçirdiklerini söyledi. Eraydın, halen Tekirdağ-Çerkezköy’de Optimed Hastanesi’nin inşaatını da kendilerinin yaptığını dile getirdi. Eraydın, projelerini yaparken de çok farklı düşündüklerinin altını çizerek, hayata geçirdiğimiz her hastane inşaatını, ‘Hayatın ne getireceği belli olmaz. Yarın öbür gün belki yaptığımız bir hastanenin önünden geçerken başımıza bir şey gelir ve bu hastanede tedavi olmak zorunda kalırız’ anlayışı ile yaptıklarını ifade etti. Eraydın, “Biz müteahhit olarak zaten teknik şartnameler doğrultusunda işçilik kaliteleri doğrultusunda en iyisini yapmakla mükellefiz. Dolayısıyla bunu kamu ve özel sektöre taahhüt ediyoruz. Ancak vicdanen de hakikaten en iyisini yapmak önceliğimiz. Allah’a şükür geri dönüşünde problemsiz teslimler yaşıyoruz. Teslim ettikten sonra herhangi bir şekilde şikayet gelmemesi için elimizden gelen hassasiyeti gösteriyoruz. Yani normalde bu tip işlerin teknik şartnamesi var ama bizim hem maddi hem manevi bir şartnamemiz var” ifadelerini kullandı.

ARTER; HASTANE MİMARI

Türkiye’nin birçok yerinde işler yaptıklarını, son dönemlerde ise özellikle hastaneler konusundaki projelere yoğunlaştıklarını söyleyen Eraydın, “Hastane konusundaki tecrübemizden dolayı ayrı bir hizmet anlayışı ile çalışıyoruz” dedi. Sektörde hizmet verenlerin kendileri için ‘kendilerine uygarlığın mimarı, yaşam mimarı has’ deyimler geliştirdiğini hatırlatan Eraydın, “Biz de kendimize sağlık mimarı diyoruz. Ancak biz bunu seviyoruz. Bir de taahhüt yapıyoruz. Yaptığımız her hastane ile doktorları memnun etmenin derdindeyiz. İşverenlerin memnuniyeti bizim sektörde çok önemli. İnsanlık var olduğu müddetçe bu tür yatırımlar da sürecek. Son dönemlerdeki alternatif tıp olgusunun yanında Sağlık Bakanlığı da şartnamelerin suretini değiştiriyor. Binalar modernize oluyor, özellikle sağlık yapıları müteahhitliği anlamında kendimize böyle farklı bir yol çizdik. Ve kendimize ‘hastane mimarı’ dedik. Bizim düşüncemiz ‘bir kişi bir işi iyi yapar.’ Bu anlayıştan yola çıktık ve ‘hastane yapalım’, ‘hastane mimarı’ olalım dedik. ‘Rantta sürümden kazanalım’ değil, ‘mühendislik projelerine ve nitelikli projelere imza atalım’ diyoruz” dedi.