• BIST 9079.97
  • Altın 2301.089
  • Dolar 32.3484
  • Euro 35.109
  • Ankara 22 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Bursa 22 °C
  • Antalya 19 °C
  • İzmir 23 °C

Üniversite hastanelerine el konulmak isteniyor

Üniversite hastanelerine el konulmak isteniyor
''Tam Gün Yasası'' ile birlikte hekimlerin mesai saatleri dışında çalışmasıyla ilgili olarak, ''Hekimlerin, mesai saatleri dışında faaliyetlerini yürütüp yürütemeyeceklerine dair Anayasa Mahkemesi'nin ...

YÖK Üyesi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sait Bilgiç, ''Tam Gün Yasası'' ile birlikte hekimlerin mesai saatleri dışında çalışmasıyla ilgili olarak, ''Hekimlerin, mesai saatleri dışında faaliyetlerini yürütüp yürütemeyeceklerine dair Anayasa Mahkemesi'nin iptaliyle ortaya çıkmış olan boşluğu dolduran henüz yeni bir yasal bir düzenleme olmadığı için, saat 17.00'den sonra bu faaliyetlerin devam etmesine engel bir durum yoktur'' dedi.

Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi 75. Yıl Konferans Salonu'nda 31 Ocaktan itibaren uygulamaya giren ''Performansa Dayalı Ücretlendirme ve Tıp Fakülteleri'' konulu panel yapıldı.

Oturum başkanlığını GÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Bumin'in yaptığı panele, YÖK Üyesi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sait Bilgiç, GÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Aycan ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Aral katıldı.
YÖK Üyesi Prof. Dr. Bilgiç, ''Tam Gün Yasası'' ile mesai saatleri içerisinde öğretim üyelerinin bütün faaliyetlerini yürütmelerinin zorunlu kılındığını belirterek, ''Benim görüşüme göre, mesai saatleri dışında bu faaliyetlerini yürütüp yürütemeyeceklerine dair Anayasa Mahkemesi'nin iptaliyle ortaya çıkmış olan boşluğu dolduran henüz yeni bir yasal bir düzenleme olmadığı için, saat 17.00'den sonra bu faaliyetlerin devam etmesine engel bir durum yoktur'' dedi.

SGK'nın üniversitelere yaptığı ödemeler hakkında bilgi veren Bilgiç, şunları kaydetti:
''Siz ne yaparsanız yapın, benim size verebileceğim bu seneki gelirinizin yüzde 3-4'ünün üstünü geçemez' şeklinde bir anlaşma yapılması düşünülüyor.
Bu yapıldığında siz ne kadar hizmet verirseniz verin, ana kaynak SGK olduğu için, oradan sağlanacak miktar değişmeyeceği için bu performans sistemi içindeki gayretiniz çok anlamlı olmayacaktır. Bunun da böyle olmaması gerektiği yaşanacak görülecek. Bu kadar önemli kurumların, çok net olan sıkıntılarını gözardı etmek mümkün değil. Süreç başlamıştır, sistemin olumlu olumsuz yönleri tartışılacaktır.''

-''YÖNETMELİĞİ GENEL OLARAK KABUL EDİLEMEZ''-

GÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aycan, ücretlerin, çalışanların performansının daha önce ortaya konulmuş hedeflere göre değerlendirilmesiyle belirlenmesi sisteminin ''performansa dayalı ücretlendirme'' olarak tanımlanabildiğini ifade etti.
Uygulamaların, hükümetin sağlık politikalarının sonucu olduğunu belirten Aycan, ''Bu uygulamalar, politiktir'' dedi. Aycan, söz konusu yönetmeliğin ''genel olarak kabul edilemeyeceği'' değerlendirmesinde bulunarak, şöyle devam etti:

''Kabul edilemez, çünkü, tıp fakültesi hastanesini sağlık işletmesi, öğretim elemanını hizmet üretim bandında çalışan ve parça başı iş yapan ucuz emek gücü olarak gören yaklaşımın ürünüdür.

Sağlık işletmesi mantığı ile bakılırsa öğretim üyeleri hasta bakmayabilir. Zor vakalar, nitelikli ve yoğun emek isteyen, maliyeti yüksek vakalara bakılmayabilir. Kaliteden taviz vermek zorunda kalınabilir ve sonuçta vatandaş sağlık hizmetini alamayabilir, özellikle de fakir vatandaş ortada kalabilir.

İlle de performansa dayalı ödeme yapılacaksa, bunun en fazla aylık gelirimizin yüzde 25 düzeyinde olmasını istiyoruz. Böyle devam ederse, tıp fakültelerinin batacağından, tıp eğitiminin zarar göreceğinden korkuyoruz.''

-''ÜNİVERSİTE HASTANELERİNE EL KONULMAK İSTENİYOR''-

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Aral, performans uygulamasının Sağlık Bakanlığı hastanelerinde çok başarılı olduğunu belirterek, ''Başarılı olmuştur çünkü, Sağlık Bakanlığı hastaneleri cazibe merkezi haline gelmiştir'' dedi.

Bu hastanelerde hekimlerin tam gün çalışma oranlarının yüzde 90'ları aştığını, bu nedenle de daha fazla hastaya poliklinik hizmeti verilebildiğini ifade eden Aral, ancak Bakanlık hastanelerinde görev yapan hekimlerin maaşları dışında sabit bir fark ücreti aldıklarını söyledi. Aral, üniversite hastanelerinde ise öğretim üyelerinin döner sermayeden ne kadar alacaklarının belli olmadığını belirtti.
Uygulanan sistemle üniversite hastanelerinin varlığının tehlikeye girdiğini iddia eden Aral, ''Aslında üniversite hastanelerine el konulmak isteniyor. Öğretim üyeleri hasta bakmadığı ve üniversite hastaneleri hizmet veremediğinde, hastaneyi çevirmek için yeterli parayı temin edemediğinde el konulmak isteniyor'' dedi.

-''HOCA FARKI'' 31 OCAK'TAN İTİBAREN KALKTI-

Tam Gün Yasası'nın 31 Ocaktan itibaren yürürlüğe giren hükmüyle, üniversite hastanelerinde de Sağlık Bakanlığı hastanelerinde uzun bir süredir uygulanan performans sistemine geçilmişti.

Buna göre, performans sistemiyle tıp fakültelerindeki öğretim üyeleri de yaptıkları muayene, ameliyat ve diğer işlemlerin yanı sıra yürüttükleri eğitim-araştırma faaliyetleri için ek ücret alacak. Performans uygulaması, sadece tıp fakülteleri için değil, diğer fakülteler için de geçerli olacak. Ayrıca, tıp fakültelerindeki diğer sağlık çalışanları da bu ek ödemelerden yararlanacak. YÖK, üniversitelerdeki performans sisteminin ana hatlarını bir yönetmelikle düzenleyecek.
 

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 3331 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim