Üniversitedeki doktorların, hastaya el süremez hale geldiğini belirten Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, şunları söyledi: Sağlık Bakanlığı KHK ile üniversite öğretim üyelerine 2 yıllık ücretsiz izin hakkı vererek, 'Karar verene kadar bağını koparmadan muayenehanende çalışabilirsin' dedi ama aynı hakkı eğitim ve araştırma hastanelerinde çalışanlara vermedi. Bu yüzden kamu hastanelerinde çalışanlar ayrılma kararlarını ivedilikle vermeye başlarken, üniversite öğretim üyeleri birikmiş izinleri varsa almaya, yoksa istifa etmeye başladı.
Ancak üniversitede çalışan doktorlar, hastaya ellerini süremez hale geldi. Hastayı tedavi edemedikleri için ameliyatlar bile erteleniyor. Bakanlık en değerli hekimlerini kaybediyor. Olan vatandaşa oluyor. Bugün Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde, toplam başvuruların yüzde 30'u acile olmaya başladı. Bunun dünyadaki ortalaması yüzde 8'dir. Vatandaş hizmet alamıyor diye acile başvurmaya başladı. Oradaki hekimler buna nasıl yetişecek? Hekimlerin eli kolu, performansa bağlı getirilen gelir getirme sebebiyle bağlanmış durumda.
Asistanlarımdan uzağım
Dışkapı Yıldırım Bayazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden emekli olan Onkoloji Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gündüz Tunç: Kamudan ayrılmayı hiç istemedim. Ancak Sağlık Bakanlığı'nın siyasi politikası yüzünden emekliye ayrılmak zorunda kaldım. Hastanede çalışırken, bir sıkıntı yaşamadım ama muayenehaneme İl Sağlık Müdürlüğü'nün ve maliyenin baskısı olunca böyle bir tercihte bulunmak durumunda kaldım. Şu an tercihimden memnunum ama asistanlarımdan, yeni doktorlar yetiştirmekten uzağım, buna üzülüyorum. Çok üzücü maalesef ama bizi buna mecbur bıraktılar.
Yargı kararları beklenmedi
Sağlık Bakanlığı'na bağlı Antalya Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde çalışan Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Diş hekimi Serdal Veske de istifa eden doktorlardan. Veske, istifa dilekçesini verip ayrılma sürecini başlattığını ifade ederek, nedenlerini sıraladı: Devlet hastanelerinde yıllarca hizmet eden bir diş hekimi olarak söylüyorum. Hem hastanede hem de özel muayenehanesinde devletine vergi vererek çalışan bizlere yapılan bu haksız müdahalenin kabul edilebilir tarafı yok. Yargı kararları beklenmeden il sağlık müdürlüklerinin tarafımıza yaptıkları denetimlere çok üzülüyorum.
Profesörlük için ailemi ihmal ettim
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. S. Cansun Demir Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nden istifa ederek özel sektöre geçişini şöyle anlattı: Meslektaşlarımın para kazandıkları dönemde ben önce doçent sonra profesör olmak için çocuklarımı, eşimi ihmal ettim. 2007'de profesör olduktan sonra muayenehane açabildim. 43 yaşındaydım o sırada. Artık ay sonu nasıl gelecek, kredi kartı borcu nasıl ödenecek düşüncesi yoktu. Çocuklarımı özel okullarda okutabilecektim. Nereden bileyim Sağlık Bakanı'nın 'Artık doktorlar çocuklarını özelde okutmasın' diyeceğini. Anayasa Mahkemesi kanunu iptal ettiğinde çok sevindik artık üniversiteler için sorun olmayacak sanıyorduk. Ama öyle olmadı. KHK çıktı, 'Öğretim üyeleri üniversitelerde yalnızca ders verir, araştırma yapar hasta bakamaz' diye. Tıp fakültesinde hasta görmeden nasıl eğitim yapılacağını aklım almıyor. Bu yüzden istifa edip özel sektöre geçtim. Daha çok kazanıyorum ama asistanlarımı özlüyorum.
Türkan YILMAZER / İSTANBUL
