• BIST 8718.11
  • Altın 2246.931
  • Dolar 32.3269
  • Euro 35.1867
  • Ankara 1 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Bursa 4 °C
  • Antalya 10 °C
  • İzmir 7 °C

Yaşlanmadan yaş almak mümkün mü?

Yaşlanmadan yaş almak mümkün mü?
Yaşlanma genetik mi? Herkes aynı şekilde mi yaşlanır? Niçin hipertansiyon, kolesterol ya da kanser herkesi yakalamıyor? Yeni bin yılda yaşlanma modeli nasıl olmalı? Pfizer'in "Get Old (Yaşlanma)" projesi kapsamında hazırladığı "Yaşlanmanın Geleceği...

Tüm dünya olduğu gibi Türkiye de daha 'yaşlı' bir topluma doğru yol alırken nasıl daha iyi ve daha kaliteli yaşayabileceğimize dair soruların cevapları giderek önem kazanıyor. Bugün hayatta olan insanların büyük bölümünün 70'li yaşlarını görmesi bekleniyor. İstatistikler 2030'a gelindiğinde toplumun yaş ortalamasının 80'lere ulaşabileceğini haber veriyor. Yaşlanma genetik mi? Herkes aynı şekilde mi yaşlanır? Niçin hipertansiyon, kolesterol ya da kanser herkesi yakalamıyor? Yeni bin yılda yaşlanma modeli nasıl olmalı? Pfizer'in "Get Old (Yaşlanma)" projesi kapsamında hazırladığı "Yaşlanmanın Geleceği" isimli raporda, gelecek nesil yaşlanmaya ışık tutuluyor. İşte yaşlanma ve yaşlılıkla ilgili merak edilenler...

GENETİK Mİ HAYAT TARZI MI DAHA ETKİLİ?

Bilim adamları sahip olduğumuz genetik altyapının yaşlanma hızını etkilediğini belirtse de hayat tarzının bu süreci hızlandırdığını ya da yavaşlattığını söylüyor. DNA zinciri üzerindeki kromozomların ucunda bulunan telomerlerin, kişinin kalan ömrünü gösterdiğini vurgulayan Duke Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Departmanından Doç. Dr. Daniel Belsky "Laboratuvar çalışmaları gösteriyor ki, hayatta kötü tercihler yapan kişilerin telomerleri daha kısa oluyor. Bu kişiler ileri yaşlarda sağlık problemleriyle daha fazla karşılaşıyor. Genetik altyapıları sağlam olsa da gençliğinde sağlığına dikkat etmeyenler daha çabuk yaşlanıyor" diyor.

HÜCRE BOZULMASI YAŞLANDIRIYOR

Yaşlanma, tek bir durumdan ziyade, hücrelerimizdeki birbiriyle bağlantılı bozulmaların sonucunda meydana geliyor. Herkesin düşündüğünün aksine, yaşlılıktan değil, vücudumuzda meydana gelen yıpranmaların etkileri yüzünden hayatımızı kaybediyoruz. Yani kanser, kalp hastası, Alzheimer ya da Parkinson oluyoruz...

KİŞİYE ÖZEL TIP GÜNDEMDE

Bütün bunlar sağlıklı yaşamanın formülünün de kişiye özel olduğunu gösteriyor. Gelecekte "Hassas tıp" adı verilen yeni bir yaklaşımın devreye gireceğini söyleyen Doç. Dr. Daniel Belsky "Genetik yapımız ve hayat tarzımız farklı olduğu için yaşlanmanın belirtilerinin yönetimi herkes için aynı olmayacaktır. Günümüzde bunu ilaçlarda da yaşıyoruz. Bazı insanlar bazı ilaçların yan etkisini daha fazla yaşarken diğerleri hiç etkilenmiyor. Veya bazı insanlar ilaçları farklı düzeyde metabolize ettikleri için, aynı ilacı daha yüksek veya daha düşük dozlarda kullanmaları gerekiyor. İşte bu noktada hastalıklara karşı korunmada ve tedavide, kişinin genetik yapısını ve içinde yaşadığı çevreyle hayat tarzını dikkate alan hassas tıp devreye giriyor" diye anlatıyor.

Eş dost ziyaretini aksatmayın

Yaşlılıkta yapılan en önemli hatalardan biri de köşeye çekilmek. Sağlıklı bir yaşlılık için, yaşlılıkta da aktif kalmak şart ancak aktivite deyince akla spor salonları gelmemeli. Yaşlılıkta hareketlilik konusunda yakın zamanda yapılan bir çalışmada, katılımcıların fiziksel aktivite olarak ev işi yaptıklarında ya da yürüyüşe çıktıklarında da iyileşme yaşadığı görüldü. Aileyi ya da arkadaşları ziyaret gibi sosyal faaliyetler de hem fiziksel, hem de zihinsel açıdan kişinin daha iyi hissetmesini sağlıyor. Hareketsiz bir hayat süren yaşlılarda hareket kabiliyetlerini kaybetme oranı üç misline çıkıyor.

Hareket et genç kal

İnsanoğlu yaşlanma karşısında çaresiz değil. Araştırmalar düzenli yapılan egzersizlerin, yaşlılıktaki en önemli problem olan "hareket kısıtlamasını" ortadan kaldırdığını gösteriyor. Mesela güç artırıcı egzersizlerin yaşlılıkta karşılaşılan kas kaybı ile mücadelede en önemli silah olduğunu ortaya koyuyor. Bir çalışmada doksan yaşın üstündekilerde sekiz haftalık direnç egzersizleri sonrasında kas gücünün yüzde 174 ve yürüme hızının da yüzde 48 arttığı gösteriliyor. Yine yaşlıların sağlığını bozan önde gelen problemlerden olan kemik kaybı, osteopeni ve osteoporoz da doğru beslenme ve egzersizle yavaşlatılabiliyor ve hatta ilaçla bir ölçüde önlenebiliyor.

Bunlar yaşlanmayı hızlandırıyor

¥ Sigara: Kırk yıl boyunca günde bir paket içmek ömrünüzden tıbben yedi yıl götürüyor.

¥ Stres: Uzun süre stresli ortamda bulunmak erken yaşlandırıyor.

¥ Obezite: Fazla yağ, hücrelerin yaşlanma sürecini hızlandırıyor.

¥ Hareketsizlik: Hareketsiz bir hayat sürenlerin hücresel düzeyde yaşlanma hızı artıyor.

¥ Beslenme: Kilonuz ne olursa olsun, yaşlanma sürecini yavaşlatmak için sağlıklı beslenme büyük önem taşıyor.

¥ Toksik ortamlar: Mesela, egzoz dumanları içinde çalışan trafik polislerinin telomerlerinin normalden daha kısa olduğu görülüyor.

Hayattan da emekli olmayın

Çoğu kişi yaşlanınca hareket kabiliyetini ve hafıza ile ilgili kabiliyetlerini kaybetmekten korkuyor. 2017'de yayınlanan bir çalışmada kişinin fiziksel ve zihinsel sağlığıyla bir amaç sahibi olması arasında doğrudan ilişki olduğu ispat edildi. Dört binden fazla kişinin katıldığı araştırmada fiziki yaşlanmanın en önemli göstergesi olan "zayıflayan kavrama" ve "yavaş yürüme hızı" karşılaştırıldı. Araştırmacılar bir amaç sahibi olanların kavramalarının zayıf olması ihtimalinin yüzde 13 ve daha yavaş yürüme ihtimalinin ise yüzde 14 azaldığını gördü.

Ziynet Kocabıyık

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 4811 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim