• BIST 9524.59
  • Altın 2491.05
  • Dolar 32.5468
  • Euro 34.7226
  • Ankara 16 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Bursa 16 °C
  • Antalya 19 °C
  • İzmir 17 °C

'Yeme bozukluğu ergenlik döneminde başlıyor'

'Yeme bozukluğu ergenlik döneminde başlıyor'
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Aslıhan Dönmez: Yeme bozukluğunun önemli nedeni ergenlik döneminde meydana gelen fiziksel ve ruhsal değişikliklerdir. Vücudun değişiyor olması ve yağlanmanın artışı önemli bir tetikleyici etkendir.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi'nden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Aslıhan Dönmez, yeme bozukluğunun önemli nedeninin, ergenlik döneminde meydana gelen fiziksel ve ruhsal değişiklikler olduğunu belirtti.

Dönmez, yaptığı yazılı açıklamada, beslenme davranışında görülen bozukluklarla seyreden hastalıkların "yeme bozukluğu" şeklinde adlandırıldığını hatırlattı.

Yeme bozukluğu başlığı altındaki iki temel bozukluk bulunduğuna değinen Dönmez, Anoreksiya nervozada günlük alınan kaloride belirgin kısıtlama yapma, kilo almaktan aşırı korkma ve zayıf olduğu halde kendini kilolu görme (beden algı bozukluğu), Bulimiya nervozada ise tıkınma ve çıkarma (kusarak, idrar sökücü ve laksatif ilaç kullanarak, aşırı egzersiz yaparak) atakları bulunduğunu anlattı.

Dönmez, çoğunlukla ergenlik döneminde başlayan yeme bozukluğunun nedenlerini şöyle açıkladı:

"Bunun en önemli nedeni ergenlik döneminde meydana gelen fiziksel ve ruhsal değişikliklerdir. Vücudun değişiyor olması ve yağlanmanın artışı önemli bir tetikleyici etkendir. Sosyal alanda kabul edilmek ve beğenilmek bir ergen için giderek daha önemli olmaya başlar ve fiziksel görünüm bunun önemli bir belirleyicisi haline gelir. Bu dönem arkadaş çevresinden görünüm veya kiloyla ilgili bir eleştiri almak yeme bozukluğunu tetikleyebilir."

Ergenlik dönemindeki yeme bozukluğunun bazı belirtilerini, "yemekler hakkında takıntılı bir hale gelmek", "kilo ve görünümle ilgili aşırı uğraşlara başlamak", "çok sıkı diyetler yapmak", "tuvalette uzun süreler kalmak", "yiyecek saklamak", "takıntılı bir şekilde kalori saymaya başlamak", "saatler süren spor aktivitelerinde bulunmak" ve "özellikle yedikleri konusunda yalan söylemeye başlamak" şeklinde sıralayan Dönmez, "akademik başarının düşmesi", "sosyal ilişkilerde bozulma", "odadan dışarı çıkmamak", "öfkede artış" ve "içe kapanmak" gibi genel belirtilerin olabileceğine işaret etti.

- Tedavi yöntemleri

Yeme bozukluğu tedavisinde psikoterapi yöntemleri ve psikiyatrik ilaçlar kullanıldığını, hastalığın ilerlemiş olduğu vakalarda bir süre hastaneye yatış gerekebildiğini belirten Dönmez, tedavinin en önemli aşamasının hastayı tedavi olmaya ikna etmek olduğunun altını çizdi.

Prof. Dr. Aslıhan Dönmez, çocuğunda yeme bozukluğu olduğunu düşünen anne babalara şu tavsiyelerde bulundu:

"Onu denetlemeyi bırakın. Ne yediğini, çıkarıp çıkarmadığını denetlenmeyi bırakın. Denetleme davranışınız onun kendini daha fazla baskı altında hissetmesine ve bu davranışları arttırmasına neden olacaktır. Üstelik yalan söylemesini de arttıracaktır. Onu suçlamayın. Bazı aileler yeme bozukluğunun bir 'şımarıklık' göstergesi olduğunu düşünerek hastayı suçlarlar. Unutmayın ki yeme bozukluğu tedavi gerektiren bir psikiyatrik hastalıktır, şımarıklıkla bir ilgisi yoktur. Aşırı müdahaleci davranmayın. Bazı ergenler için yeme bozukluğu hayatından kendi kontrolü altında tutabildiği tek alan, bir özgürlük mücadelesi olabilir. Ona kilo aldırmaya çalışmayın. Unutmayın ki hayatta en korktuğu şey kilo almak. Çünkü buna bir başlarsa durduramayacağını düşünüyor. Bu nedenle ona zorla yüksek kalorili bir şeyler yedirmeye çalışmayın. Onu tedaviye ikna etmeye çalışın. Fakat bunu yaparken zorlayıcı bir tutum içerisinde olmayın. Zorla götüreceğiniz tedaviden fayda görmeyecektir. Bunun yerine onunla sakin bir şekilde konuşun, onunla ilgili kaygılarınızı dile getirin ve tedaviye başvurma konusunda cesaretlendirin."

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 3293 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim