29 Nisan 2024
  • Ankara21°C
  • İstanbul16°C
  • Bursa17°C
  • Antalya27°C
  • İzmir25°C

'18 AYLIKKEN' TUVALET EĞİTİMİNE BAŞLANABİLİR

18 ay ile 3 yaş arasında tuvalet eğitimi öncesinde çocuğu gözlemlemek, konuşmak, kitap okumak, evdeki büyük çocuğu göstererek özendirmek fayda sağlayabilir.

'18 aylıkken' tuvalet eğitimine başlanabilir

28 Haziran 2011 Salı 10:09

Havalar ısınınca, kışın üşütür korkusuyla ertelenen tuvalet eğitiminin zamanı da geliyor. Ama tuvalet eğitimi sanıldığı kadar kolay değil. Tuvalet eğitiminin zamanın uzaması, annenin sinirlerini de yıpratıyor. International Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Duygu Gür Ünal, bazı bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre kız çocuklarının erkek çocuklarına göre tuvalet kontrolünü daha rahat sağladığını ortaya koyduğunu belirtiyor. 18 ay ve üç yaş arası çocukların çoğu, tuvalet eğitimi için hazır oluyor. Bu yaş grubundaki çocuklar günde bir kez, genelde de yemekten sonraki bir saatte tuvaletlerini yapıyorlar. Büyük tuvaletlerini yapmak için en çok kahvaltı saatinden sonraki zamanı tercih ediyorlar.

MESANE ÖNCE OLGUNLAŞIYOR
Çocuklar büyük miktarda su içtiklerinden ya da sulu gıdalar tükettiklerinden yarım-bir saat içinde de çişlerini yapıyorlar. Annelerin bu zaman aralıklarını takip etmesi tuvalet eğitimini de kolaylaştırıyor. İdrar ve büyük tuvalet kontrolü sırasının çocuktan çocuğa değiştiğini belirten Dr. Duygu Gür Ünal şunları söylüyor: 'Bazı çocuklarda mesane önce olgunlaşıyor ve idrarlarını daha kolay tutabiliyor. Bazı çocuklar idrar kontrolünden aylar önce büyük tuvaletlerini söyleyebiliyor. Ancak gündüz idrar kontrolü sağlandıktan sonra gece idrar kontrolü sağlanıyor. Gece idrar kontrolü 4 yaşa kadar uzayabiliyor.'

KARDEŞİ DOĞDUYSA KONTROL ZOR
Dr. Ünal şunları söylüyor; 'Fiziksel anlamda hazırlık için çocuğun idrar ya da büyük tuvaletinin geldiğini yüz ifadesiyle, pozisyonu ve davranışlarıyla belli etmesi, söylemesi gerekiyor. Günde iki saat kadar bezini kuru tutabilmesi de önem taşıyor. Psikolojik yönden hazırlık ise, çocuğun anne ya da bakıcısı ile uyum içinde olması, basit emirleri yerine getirebilmesi,  kirli bezinden rahatsız olmasıdır.' Çocukların tuvalet eğitimini sağlayabilmek için uygun zamanı kollamak gerekiyor. Dr. Duygu Gür Ünal, bu özel dönemleri şöyle sıralıyor:
- Tatil öncesi dönemde tuvalete alıştırmak zordur.
- Ev değişikliği çocuğu negatif etkileyebilir.
- Kardeşinin doğmasıyla kıskançlık, terk edilmişlik, yalnızlık duygusu içinde olabilir, tuvalet eğitimi için uygun konsantrasyonu sağlayamaz.
- Evde misafirlerin varlığı da odaklanmasını önleyebilir.
- Anne babanın işte yoğun olduğu ve çocuğa vakit ayıramadığı dönemler ve kabızlık  sorunu tuvalet kontrolüne başlamak için  kaçınılması gereken zamanlardır.

ANNELERE TÜYOLAR
AslInda çocuğun tuvalet eğitimini gerçekleştirmek anne ve çocuk arasındaki işbirliğiyle mümkün olabiliyor. Dr. Duygu Gür Ünal, tuvalet eğitiminin nasıl başarılacağı konusunda şu bilgileri veriyor:
-  Öncesinde çocuğu gözlemlemek, konuşmak, kitap okumak,  evdeki büyük çocuğu ya da tuvalet kontrolü sağlamış arkadaşı göstererek özendirmek ve haberdar etmek fayda sağlayabilir.
- Beraber oturak seçimi yapılmalı ve oturağı nereye konacağına beraber karar verilmelidir.
- Tuvalet üzeri aparatlar yerine daha kolay ve nerede isterse oturabileceği oturak tercih edilmelidir. Büyük tuvalet yapmayı kolaylaştıracağından ayakların yere değmesi önemlidir.
- Çocukların bir kısmı tuvalet üzeri aparatlardan tuvalet içine düşme korkusu yaşamaktadır. İlk birkaç gün oturağa çocuğu 1-2 dakikalığına giyinik oturtmak korkuyu gidermek açısından fayda sağlayabilir.
- Devam eden günlerde barsak hareketlerinin yoğun olduğu dönemlerde günler içinde süreleri artırarak oturmak uygundur. Asla baskıcı olunmamalı, bu sürecin aylar sürebileceği bilinmeli, istemiyorsa tuvalet eğitimine ara verilmelidir.
- Bu dönemde kazalar, gecikmeler, ıslatmalar, kirletmeler normal kabul edilmeli, çocuğun cesaretini kırmak yerine teşvik edici sözlerle desteklenmeli.
- Tuvalet sonrası atıkları beraber dökmek, tuvalet üzeri aparat kullanılıyorsa çocuk aşağı indikten sonra sifon çekerek çıkanları göndermek ve onlara el sallamak hoşlarına gidebilir.
- Çocuğa bakan farklı kişilerin bu konuyla ilgili farklı düşünce ve davranışlara sahip olması da çocukta kafa karışıklığına neden olabilir.

Tüp bebekte genetik tanı farkı
Tüp bebekle elde edilen embriyolarda yapılan genetik incelemelerle, doğacak bebekteki sayısal ve yapısal kromozom bozuklukların ve talasemi ve kistik fibrozis gibi tek gen hastalıkları belirlenebiliyor. Uzmanlar, genetik tanı yöntemlerinin, tüp bebek uygulamasının başarı şansını artırdığını, klinik gebelik oranını yükselttiğini, gebeliğin düşük ile sonuçlanma riskinin azaldığını, gebeliğin tıbbi sonlandırma gerekliliğini düşürdüğünü, tekrarlayan başarısız tüp bebek denemelerinin getirdiği mali yük ve psikolojik baskıyı azalttığını ifade ediyor.

Yorumlar
SON DAKİKA