40 YAŞINDAN SONRA YAPTIRILMASI GEREKEN 10 TEST!
Dr. Şirin Parkan, hem erkekler hem de kadınlar için 40 yaşın önemli bir dönem olduğunu belirterek, bu dönemde yapılacak sağlık testleriyle, bazı hastalıkların erken teşhisinin ya da önlenmesinin mümkün olacağını söyledi

01 Ağustos 2017 Salı 11:40
Uzun ve sağlıklı yaşamak herkesin hayali. Bu hayali gerçeğe dönüştürmek için bilinçli yaşamak şart! beslenmeden egzersize kadar sağlık odaklı olarak hayatı düzenlemenin yanı sıra sağlık kontrolleri de ihmal edilmemeli özellikle sağlık risklerinin arttığı orta yaş döneminde…
Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Şirin Parkan, hem erkekler hem de kadınlar için 40 yaşın önemli bir dönem olduğunu ve bu dönemde yapılacak bazı sağlık testleriyle, bazı hastalıkların erken teşhisinin ya da önlenmesinin mümkün olacağını söylüyor.
İstatistikler ülkemizde beklenen yaşam süresinin ortalama 78 yıl olduğunu gösteriyor. Her ne kadar kadın ve erkek arasında 5.4 yıllık bir farklılık olsa da görünen o ki dünyada geçireceğimiz süre uzuyor.
Buraya kadar tablo son derece güzel olsa da bir de madalyonun diğer tarafı var: Dünyada en sık görülen hastalıklardaki risk faktörlerinde “yaş” ilk sıralarda yer alıyor. Bu demek oluyor ki yaş aldıkça hastalıklar açısından riskimiz de artıyor. Özellikle 40 yaş ve sonrasında...
Günümüzde kalp hastalıklarından, meme kanserine, diyabetten kalın bağırsak kanserine kadar birçok hastalığı erken tanı ve tedaviyle kontrol altına almak mümkün olabiliyor. Ancak bunun için özellikle 40 yaşından sonra düzenli sağlık kontrollerine dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Dr. Şirin Parkan, hem önlem almaya, hem de erken tanıya yardımcı 40 yaş üstü yaptırılması gereken 10 testi sıraladı...
40 yaşından sonra yaptırılması gereken 10 test!
1. Açlık kan şekeri takibi
Dünyada global bir salgın olarak ilerleyen diyabet, özellikle 45-65 yaş arasında 3 kat, 65 yaş üzerinde ise 4 kat artış gösteriyor. Bu nedenle hiçbir şikayet ve hekimi şüphelendirecek belirtiler olmasa da, erişkin dönemde düzenli aralıklarla açlık kan şekerinin kontrol edilmesi diyabetin erken tanısı için çok büyük önem taşıyor.
Dr. Şirin Parkan, fazla kilo veya ailede diyabet geçmişinin varlığı gibi risk faktörleri bulunmayan herkesin 45 yaşından sonra her üç yılda bir diyabet açısından değerlendirilmek üzere hekime başvurması gerektiğine işaret ediyor. Eğer risk faktörü varsa bu taramanın daha erken yaşlarda başlaması ve sıklığının da artırılması gerekiyor.
Erken tanı alan Tip 2 diyabet hastalarında, doğru beslenme ve egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle, ilaç kullanmak zorunda kalınmadan hastalık kontrol edilebiliyor. Dr. Şirin Parkan, “İlaç kullanması gereken hastalarda da kalp krizi, böbrek yetmezliği, görme bozuklukları, nörolojik komplikasyonlar gibi olası problemler hayatı tehdit edecek boyuta ulaşmadan önlenebiliyor” diyor.
2. Tansiyon kontrolü
Tek başına önemli bir sorun olmakla birlikte, diyabet, kalp gibi birçok kronik hastalık açısından da risk oluşturabilen hipertansiyonun erken tanısı için sadece düzenli tansiyon kontrolleri yeterli olabiliyor. Ülkemiz de her üç kişiden birinin sorunu olan hipertansiyon riski yaşla birlikte ciddi artış gösteriyor.
45-55 yaş arası erkeklerde 1.5, kadınlarda ise 2 kat risk artışından söz ediliyor. Metabolik sendrom, abdominal obezite, diyabet, aile öyküsü, sigara kullanımı gibi bazı risk faktörlerinin hipertansiyon riskini artırdığı biliniyor. Risk grubunda yer alan kişilerde 40 yaşından sonra yılda bir kere tansiyon ölçüm taraması yapılması gerekiyor.
40 yaş altında son tansiyonu normal (130/85 mmHg altı) ölçülmüş ek riski olmayan popülasyonda ise 3-5 yılda bir tekrarlanması öneriliyor. Erken tanı konulan hastalarda yaşam tarzı değişikliğiyle ilaca gerek kalmadan hipertansiyon kontrol altında tutulabiliyor. İlaç kullanması gereken hastalarda ise tedaviye erken başlanarak inme, beyin kanaması ve kalp yetmezliği gibi yüksek tansiyona bağlı bazı komplikasyonların oluşması da önlenebiliyor.
3. Kolesterol ölçümü
Diyabet ve yüksek tansiyondan farklı olarak kolesterol yaşla birlikte çok farklılaşmıyor. Herkesin genetik yapısıyla belirlenen genel bir kolesterol düzeyi bulunuyor ve yaşam tarzı değişiklikleri bu düzeyi etkiliyor. Kolesterol düzeyi özellikle kalp damar hastalıkları açısından çok büyük önem taşıyor.
Bu nedenle, kalp damar hastalığı riskini azaltmak, dolayısıyla riskli kişilerde yaşam süresini uzatmak ve beklenmedik ani genç ölümlerin önüne geçmek için kolesterol düzeyinin belli bir seviyede olması gerekiyor. Dr. Şirin Parkan 40 yaş sonrasında ise, kalp damar hastalığı riski çok yükseldiğinden hekim tarafından belirlenecek kolesterol takip ve tedavi programına uyumun önemine işaret ediyor.
4. Kalp hastalıkları taraması
Kalp damar hastalıklarını riski 40 yaşından sonra 10 kat artıyor. Dolayısıyla, hastalıklar oluşmadan önleyebilmek önem taşıyor. Bu nedenle, kalp hastalıklarına bağlı risklerin hesaplanarak çok daha erken yaşlarda harekete geçmek gerekiyor. 40 yaşından sonra kadın ve erkeklerin kalp hastalıkları açısından ayrıntılı kontrolden geçmesi de erken tanı açısından son derece önem taşıyor.
Yüksek kolesterol, diyabet ve hipertansiyon hastası olanlar, ailesinde kalp damar hastalığı öyküsü bulunanlar ve sigara kullanan kişiler kalp hastalıkları açısından riskli grupta yer alıyor. Dr. Şirin Parkan, bu risk faktörlerine sahip olan kişilerin erken önlem almak üzere 20 yaşından itibaren her üç yılda bir düzenli kontrollerini yaptırması gerektiğine dikkat çekiyor.
Zamanla kişinin ihtiyaçlarına göre yapılması gereken ek testler hekim tarafından belirleniyor. 40 yaşından sonra ise olası hastalık şüphesi durumunda, eforlu EKG, koroner BT, talyum sintigrafisi ve koroner anjiyografi gibi tanı yöntemlerinden yararlanılıyor.
5. Kolonoskopi ve gaitada gizli kan
Kalın bağırsak kanseri riski 40 yaşından sonra 3 kat, 50 yaşından sonra 10 kat artıyor. Erken evrede yakalandığında büyük ölçüde tedavi etmek mümkün olduğu için tanı ve tarama yöntemlerinden zamanında faydalanmak hayat kurtayor.
Bu nedenle 40 yaşından itibaren yılda bir kere gaitada gizli kan ve 50 yaşından itibaren de hastanın bulgularına göre değişecek sıklıklarda kolonoskopi ile takip edilmesi gerekiyor. Kanserin öncü lezyonlarından olan bağırsak poliplerinin erken saptanması halinde riski ortadan kaldırmak mümkün olabiliyor.
6. Akciğer kanserinin erken tanısında akciğer filmi
Akciğer hastalıklarında, özellikle de akciğer kanserinin ortaya çıkmasında uzun süre sigara kullanımının riski çok ciddi oranda artırdığı biliniyor. Kullanım miktarı ve süre uzadıkça risk de yükseliyor. Dr. Şirin Parkan, özellikle sigara içen kişilerin 40 yaş sonrası her yıl düzenli kontrollerini yaptırarak akciğer filmi çektirmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Akciğer kanseri, erken evrede herhangi bir belirti vermediği için düzenli kontroller hastalığın erken tanı ve tedavi başarısında son derece değer taşıyor. 30 yıl paket ve üzeri kullanım varsa Düşük Doz Toraks Tomografisi ile tarama öneriliyor.
7. Meme kanseri için mamografi
Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinde yaşlanma en önemli risk faktörleri arasında yer alıyor. Meme kanseri riski 40 yaşından sonra 1,5 kat, 50 yaşından sonra ise 2,5 kat artış gösteriyor. Dr. Şirin Parkan, özellikle son yıllarda bu konuda yaşanan gelişmeler ve erken tanı imkanlarının artması ile birlikte tedavi başarısının da yükseldiğini hatırlatıyor.
8. Rahim ağzı kanseri ve pap smear testi
Jinekolojik kanserler açısından ikinci sırada yer alan rahim ağzı kanseri riski özellikle 40-50 yaşları arasında 20’li yaşlara göre 10 kat artıyor. Bu nedenle 40 yaş üstü kadınların her yıl mutlaka jinekolojik değerlendirme ve pap smear testi yaptırmaları gerekiyor.
Bu sayede rahim ağzı kanserinin çok erken aşamada yakalanabildiğini söyleyen Dr. Şirin Parkan, “Rahim ağzından sürüntü alınarak yapılan test, cinsel yaşamın başlamasından itibaren her yıl tekrarlanıyor. Eğer beş yıl boyunca üç negatif değer elde edilirse, üç yılda bir olmak üzere tekrar edilmesi gerekiyor” diyor.
9. Osteoporoz için kemik yoğunluğu ölçümü
Yaşla birlikte görülme riski artan hastalıklardan biri de osteoporoz. Kemik dokusunun zamanla bozulması ve kemiklerin zayıflaması sonucu ortaya çıkan osteoporozun en büyük tehlikesi neden olduğu kırıklar. Kemiklerdeki mineral kaybı ne kadar fazla ise kırık riski o denli artıyor.
Kadınların kemik kütlesindeki kayıp menopozla birlikte hız kazandığı için osteoporoz riski de artıyor. Bu nedenle tarama amaçlı olarak, kadınlarda menopozun ardından, hem kadınlarda hem de erkeklerde 65 yaşından sonra kemik yoğunluğu ölçümünün yapılması gerekiyor. Hastalık saptanması durumunda ise yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisiyle gerekli önlemler alınabiliyor. Dr. Şirin Parkan osteoporoz için en iyi ilacın egzersiz olduğunu belirtiyor.
10. Prostat muayenesi
Erkeklerde en sık görülen kanserlerin başında yer alan prostat kanserinde yaşlanma en önemli risk faktörünü oluşturuyor. Belirtiler ortaya çıkmadan yakalayabilmek için, her erkeğin 50 yaşından itibaren prostat muayenesi olması önem taşıyor. Risk faktörlerine ve erkeğin durumuna göre hekimin önereceği uygun tarama programına devam edilmesi gerekiyor.
Risk faktörlerine ve erkeğin durumuna göre hekimin önereceği uygun tarama programına devam edilmesi gerekiyor.
Giresun'da sağlık ekiplerinin acil müdahale becerileri test edildiGiresun'da, sağlık ekiplerinin acil müdahale becerilerinin test edildiği eğitim, ölçme ve değerlendirme yarışma düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 20:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Çubuk'ta "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı tanıtıldıAnkara'nın Çubuk ilçesinde "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı kapsamında bilgilendirme ve farkındalık etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 19:13SAĞLIK BAKANLIĞI
Giresun'da "Sağlığa Kulaç At" etkinliğine katılanlar denizde yüzdüGiresun'da sağlıklı yaşama dikkati çekmek için "Sağlığa Kulaç At" etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 18:51SAĞLIK BAKANLIĞI
Kayseri'de doktorlar tekerlekli sandalyede engelli sporcularla basketbol maçı yaptıKayseri Şehir Hastanesi doktorları, tekerlekli sandalyeye bağlı sporcuları daha iyi anlamak için tekerlekli sandalyede basketbol maçı yaptı.04 Aralık 2025 Perşembe 18:28HEKİMLER
Ani kalp durmalarına karşı üretilen yerli cihaz Ankara'da 25 noktaya yerleştirildiBaşkentte, 25 noktaya yerleştirilen yerli üretim Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) cihazları ani kalp durması vakalarında acil tıbbi personel vakaya müdahale edinceye kadar geçen sürede hayat kurtaracak.04 Aralık 2025 Perşembe 18:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Sağlık Bakanı Memişoğlu Kırıkkale'de konuştu:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Cumhurbaşkanı'mızın söylediği gibi koruyan, geliştiren ve üreten sağlık sistemimizle 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılı'nı oluşturmaya çalışıyoruz." dedi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:18SAĞLIK BAKANLIĞI
Kırşehir'de yılın ilk 11 ayında 38 bin 48 vakaya müdahale edildiKırşehir İl Sağlık Müdürü Süleyman Ersoy, ilde 2025 yılının ilk 11 ayında 38 bin 48 vakaya müdahale edildiğini bildirdi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:18SAĞLIK BAKANLIĞI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Yüzyılı Dünya Engelliler Günü Buluşması'nda konuştu: (3)Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "106'sı Aile Bakanlığımıza bağlı 331'i özel sektöre ait toplam 437 bakım merkezinde 40 bine yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz." dedi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:13ENGELSİZ HABERLER
Osmaniye'de ani kalp durmalarına karşı kullanılan şok cihazı tanıtıldıOsmaniye'de, Sağlık Bakanlığı ve ASELSAN işbirliğiyle Türk mühendisler tarafından yerli ve milli imkanlarla üretilen Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) şok cihazının tanıtımı yapıldı.04 Aralık 2025 Perşembe 16:43SAĞLIK BAKANLIĞI
İsrail Kamu Savunma Birimi: Filistinli tutuklular ağır sağlık koşulları altında açlığa maruz kalıyorİsrail Adalet Bakanlığı Kamu Savunma Birimi tarafından yayımlanan resmi raporda, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların şiddetli açlık, kötü muamele ve ağır sağlık koşulları altında tutulduğu belirtildi.04 Aralık 2025 Perşembe 16:38DÜNYADA SAĞLIK
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel










