AĞRILARLA YAŞAMAYA MAHKUM DEĞİLİZ!
Kişiler "yaşam kalitesini yükseltmek" için daha sık ve yaygın olarak fizyoterapi ve rehabilitasyon hizmeti alınmaya başlandığı bildirildi
30 Eylül 2011 Cuma 13:41
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Salih Angın, son 10 yıl içinde fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamaları konusunda halkın bilincinin yükseldiğini, vatandaşların "nerede, nasıl tedavi uygulanıyor, tedavinin gidişatı nedir, sonucunda nasıl bir tablo çıkacak" diye önceden sorgulayarak, seçme hakkını kullandığını söyledi.
Klasik sağlık hizmetlerinde "yaşamı idame ettirme", bunun için de hayatta kalmayı sağlayan temel tedavi yöntemlerini uygulama yaklaşımın baz alındığını anlatan Angın, "Yaşamı idame ettirmek tabii ki çok önemli, ilk sırada geliyor. Ama idame ettirirken bireyin ne kadar bağımsız olduğu, ne kadar kaliteli yaşadığı da önemli" dedi.
Doç. Dr. Angın, fizyoterapinin bir anlamda bireyleri "bağımlı ve tüketici" pozisyonundan "bağımsız ve üretici pozisyona" geçebilmesini
sağladığını belirterek, şöyle devam etti:
"Örneğin bacaklarını kullanamıyorsa elleriyle yapabileceği bir işle üretici pozisyonuna geçebilir. Ya da bel problemi yaşayan birini düşünün. Bel sorunu üretimi ciddi olarak sekteye uğratır, iş gücü kaybına sebep olur. Beli ağrıyorsa bir işi gereken zamanda, gereken şekilde yapamayacaktır. Ülke ekonomisi için ciddi kayıpları var. Toplum üzerindeki bu yükün alınması lazım ve fizyoterapi yöntemleriyle kişi daha bağımsız hale gelebiliyor. Dolayısıyla toplumsal yük de biraz azalmış oluyor. Bu da hem bireye hem de tüm ülkeye kazandırılmış bir artı demektir."
Fizik tedavi ve rehabilitasyonun geniş bir uygulama alanı bulunduğunu dile getiren Angın, başlıca uygulama alanlarının "boyun ve kol ağrıları, omuz, dirsek, el, sırt, bel ve bacak, kalça, diz ve ayak ağrıları, romatizmal hastalıklar, boyun ve bel fıtığı, donuk omuz, topuk dikeni, yüz felci, yarım ve tam felç, eklem kireçlenmesi, kas romatizması, kaza veya ameliyat sonrası eklem hareket kısıtlılıkları, kas hastalıkları, sinir hastalıkları, MS, serebral palsi, parkinson, kalp damar ve solunum hastalıkları" olduğunu kaydetti.
Angın, "Mesela KOAH hastasının akciğer kapasitesinin geliştirilmesi ve devamlılığı çok özel egzersiz programlarıyla, özel tekniklerle sağlanabiliyor. Kardiyak yani kalp damar sistemine baktığımızda mesela bir kalp nakli olan hasta, kapasitede ciddi bir azalma yaşar. Çok özel yöntemlerle yavaş yavaş arttırarak, var olan kapasitenin devamlılığı ve geliştirilmesini sağlarsınız. Böylece kişinin normal bir yaşam sürmesini sağlarsınız" dedi.
"AĞRILARLA YAŞAMA MAHKUM DEĞİLİZ"
Engellilere ya da değişik nedenlerle fonksiyonel bağımsızlığını yitirmiş insanlara fiziksel, ruhsal, ekonomik ve sosyal yönden olabildiğince bağımsızlık kazandırmaya çalıştıklarını anlatan Angın, hastayla uyumlu ve kapsamlı uygulanan rehabilitasyon programının yatağa ve başkalarına bağımlı kalma süresini kısalttığını ve yaşam kalitesini yükselttiğini vurguladı.
Doç. Dr. Angın, Türk halkının tıpkı gelişmiş ülkelerdeki gibi artık yaşamını daha üretken, daha bağımsız, daha fonksiyonel ve ağrısız bir şekilde geçirebilmek, "yaşam kalitesini yükseltmek" için daha sık ve yaygın olarak fizyoterapi ve rehabilitasyon hizmeti almaya başladığını söyledi.
BİLİNÇSİZ FİZYOTERAPİYE DİKKAT
Son birkaç yılda üniversitelerin fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümlerine gösterilen yoğun ilginin dikkati çektiğini ifade eden Doç. Dr. Angın, "Bu bölümler sınava giren 10-12 bin öğrenci grubu tarafından tercih ediliyor. Çünkü insanımızın bu konudaki bilinci yükseldi, bu hizmeti temel bir ihtiyaç olarak görüyor" dedi.
Doç. Dr. Angın, fizyoterapi eğitiminin 4 yıllık bir lisans eğitimi olduğunu kaydederek, kendini eğitim almadığı halde fizyoterapist olarak tanıtanların yaptığı uygulamalara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Uygulamayı yapacak kişinin gerekli eğitimi alıp almadığından emin olunması gerektiğini bildiren Angın, "Bu nokta çok önemli, bazen bu eğitimi almamış kişilerin uygulamaları iyileşme sürecinin uzamasına, sakatlıklara, ölüme bile neden olabilir" dedi.
- ‘Obezite, Psikolojiyi Olumsuz Etkiliyor’Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof.03 Mayıs 2024 Cuma 12:00GENEL CERRAHİ
- Sezaryen, Bebek İçin Daha Az Riskliyken Normal Doğumda Anne Daha Hızlı ToparlanıyorÇoğu anne adayı için doğum şekline karar vermek zorlu bir süreç olabiliyor.03 Mayıs 2024 Cuma 11:40KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
- Elazığ’da Çocuk İzlem Koordinasyon Kurulu Toplantısı DüzenlendiElazığ İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Çocuk İzlem Merkezi İl Koordinasyon Kurulu toplantısı düzenlendi.03 Mayıs 2024 Cuma 11:20BASIN HABERLERİ
- Oğlundan Babasına, Anneden Evladına Hayat Kurtaran HediyelerAkdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve organ nakli ekibi tarafından Cahit Çiğdem Gül'e oğlu Burak Çiğdem Gül'den alınan karaciğer...03 Mayıs 2024 Cuma 11:15BASIN HABERLERİ
- ’Uluslararası Kalite Güvence Ve Akreditasyon’ KonferansıYükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından düzenlenen Uluslararası Kalite Güvence ve Akreditasyon Konferansı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi...03 Mayıs 2024 Cuma 10:40KONGRE VE KONFERANSLAR
- Bininci Açık Kalp Operasyonu Başarıyla TamamlandıEskişehir Şehir Hastanesi'nde başarıyla gerçekleştirilen bininci açık kalp ameliyatı hakkında konuşan Kalp ve Damar Cerrahisi Operatör Doktor Etem Yücekaya,...03 Mayıs 2024 Cuma 10:25KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Obezite Bağırsak Kanseri Riskini ArtırıyorTıbbi Onkolog Doç. Dr. Ahmet Özveren, obezite ve alkolün genç yetişkinler arasında bağırsak kanseri oranlarının artmasına neden olduğunu söyledi.03 Mayıs 2024 Cuma 10:25TIBBİ-RADYASYON ONKOLOJİSİ
- Otizm İle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar: “Bugün, Van Gogh Ve Mozart’ın Otizmli Olduğu Konuşuluyor”Altınbaş Üniversitesi Çarşamba Buluşmalarına katılan Tohum Otizm Vakfı Eğitim AR_GE Müdürü Dr. Nursinem Şirin, otizm ile ilgili doğru bilinen yanlışları...03 Mayıs 2024 Cuma 10:25KONGRE VE KONFERANSLAR
- “Temelden Güncele Üropatolojik Yaklaşım Kursu” İlgi GördüBaşkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Sağlık Yerleşkesinde "Temelden Güncele Üropatolojik Yaklaşım Kursu"...03 Mayıs 2024 Cuma 09:55ÜROLOJİ
- 75 Yaşındaki Hastanın Kornea Nakli Başarıyla YapıldıEskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde gerçekleştirilen operasyonla, 30 yıldır sol gözde görme kaybı yaşayan 75 yaşındaki hastaya kornea nakli başarıyla...03 Mayıs 2024 Cuma 09:55GÖZ HASTALIKLARI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel