ALERJİYE KARŞI İLK ÖNLEM KORUNMAKTAN GEÇİYOR
Bayındır Sağlık Grubu açıklamasına göre, bağışıklık sisteminin bir bozukluğu olan alerji, özellikle bahar aylarında yaşam kalitesini düşüren reaksiyonlara neden olabiliyor.

09 Nisan 2022 Cumartesi 18:20
Bayındır Sağlık Grubu uzmanları, bağışıklık sisteminin bir bozukluğu olan alerjinin, özellikle bahar aylarında yaşam kalitesini düşüren reaksiyonlara neden olabildiğini, hayat kalitesini düşüren alerjik hastalıkların birçok nedeni bulunduğunu ve farklı belirtilerle kendini gösterebildiğini belirtiyor.
Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu açıklamasına göre, bağışıklık sisteminin bir bozukluğu olan alerji, özellikle bahar aylarında yaşam kalitesini düşüren reaksiyonlara neden olabiliyor. Bağışıklık sisteminin immünoglobülin-E adı verilen bir antikor tarafından fazla uyarılması sonucu ortaya çıkan yanlış alarm durumu, vücudun pek çok bölgesini etkileyebiliyor. Alerjiye karşı ilk önlem korunmaktan geçiyor.
Alerji konusunda merak edilenleri uzmanlık alanlarına göre ayrı başlıklar altında inceleyen Bayındır Sağlık Grubu uzmanları, konu hakkında ayrıntılı açıklamalarda bulundu.
- "Her 5 kişiden 1’inde alerjik rinit (nezle) görülüyor"
Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmesine yer verilen Bayındır İçerenköy Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ethem Şahin, alerjik rinitin, toplumda en sık görülen alerjik hastalık olarak bilindiğini ve alerjik rinitin, burunda tıkanıklık, kaşınma, akıntı, hapşırma nöbetleri, geniz akıntısı, yüzde basınç ve ödem, gözlerde kaşınma, kızarıklık, sulu akıntı, göz altında morluklar gibi belirtiler ile kendini gösterdiğini dile getirdi.
Şahin, "Ayrıca boğazda yanma, ağrı, öksürük, kaşıntı hissi, ses kısıklığı ve tat bozukluğu da olabiliyor. Ek olarak uykudan sık uyanma, horlama ve boğaz kuruluğuna yol açabiliyor. Alerjik rinit her 5 kişiden 1’inde görünen genetik bir hastalık olmasına karşın çevresel faktörler hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor. Şehir değişikliği, iş değişikliği, ortam değişikliği, okul değişikliği hastalığın bu hastalığına neden oluyor." ifadelerini kullandı.
- "Alerjik rinitin tedavisi kişisel olmalı"
Alerjik rinitin, polenlere (çiçek tozu) bağlı olarak bahar mevsimlerine özgü ortaya çıkabilirken, ev tozu akarları veya kedi, köpek alerjenlerine bağlı olarak da tüm yıl boyu görülebileceğini belirten Şahin, "Alerjik rinitin tedavisi kesinlikle standart değil ve kişisel olarak hazırlanıyor. Hastanın yaşı, genel durumu, eşlik eden hastalıkları, hastalığının şiddeti ve tedaviye uyumu gibi etkenlere göre bireysel bir tedavi stratejisi izleniyor. Ne alerjisi olursa olsun tedavide 4 alternatif bulunuyor. Bunlar birlikte veya tek başına kullanılabiliyor. Bu tedaviler ise sırasıyla; ilaç tedavisi, koruma tedavisi, aşı tedavisi ve cerrahi tedavi olarak karşımıza çıkıyor." bilgisini paylaştı.
- "Astım olgularının, yüzde 60’ını alerjik astım oluşturuyor"
Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Alerji Uzmanı Dr. Yavuz Demirel ise tüm astımlı olguların yaklaşık yüzde 60'ını alerjik astımın oluşturduğunu, ev tozu akarları, polenler, küf mantarları, kedi-köpek alerjenlerinin bu hastalığa neden olabileceğini belirterek, "Alerjik astım tanısında, kişinin öyküsü alınıp muayenesi yapıldıktan sonra solunum fonksiyon testleri, bronkoprovokasyon testleri, alerjiyi saptamak için deri testleri (prick test) kullanılıyor. Prick test kısa sürede yapılan, emniyetli ve sonuçları güvenilir olan, en fazla tercih edilen yöntem. Ayrıca kanda spesifik IgE ölçümleri, tanıda kullanılan diğer testler arasında yer alıyor." ifadelerini kullandı.
- "Tedavinin ilk aşaması korunma ile başlıyor"
Demirel, alerjik astımın tedavisinde 3 temel yöntemin kullanıldığını belirterek, "İlk yöntem olarak korunma aşamasında hastanın alerjisini ortaya çıkaran neden veya alerjenlerden uzak durması ve bu konuda eğitilmesi önem taşıyor. Tıbbi tedavi olarak, alerjik astımda altta yatan enflamasyonun tedavisi yapılıyor. Bu tedavide bazen kontrol edici ilaçlar ve yakınmalara yönelik rahatlatıcı ilaçlar kullanılabiliyor. Bazı alerjik astımlı hastalara immünoterapi yapılabiliyor, bu tedavi şekli hastalığın doğal gidişini değiştirebilecek tek tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkıyor. Alerjik astım tam tedavi edilebilen bir hastalık olmamakla birlikte, uygun tedavi ile hastalık kontrol altına alınabiliyor ve uzun yıllar yakınmalar olmadan hasta hayatına devam edebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Ailesinde alerjik hastalık olan çocuklarda alerjik hastalıkların gelişme olasılığın daha fazla"
Bayındır Söğütözü Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fehim Yaşar Anlar da ailesinde alerjik hastalık olan çocuklarda alerjik hastalıkların gelişme olasılığının daha fazla olduğunu, yaşamın ilk yılında karşılaşılan sorunların daha çok besin alerjileri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bebeklerde inek sütü alerjisi ilk aylarda ortaya çıkabiliyor. Çocuk büyüdükçe ev tozu akarları, polenler, küf mantarları ve ilaçlara karşı alerjik tepkiler gelişebiliyor. Ek olarak bebeklerde inek sütü, yumurta veya susam gibi besinlerin yol açtığı alerjik belirtiler ciltte kızarıklık kaşıntı ürtiker ekzema şeklinde olabiliyor. Bu aylarda besin alerjileri solunum yollarında burun tıkanıklığı, düzelmeyen burun akıntıları, hışıltılı solunum, nefes darlığı, tekrarlayan orta kulak iltihabı gibi sorunlara yol açabiliyor. Bazen erken bebeklik döneminde gıda alerjileri bebeklerde kilo alamama, kanlı gaitaya yok açabiliyorken besin alerjilerinin en şiddetli olanı yaşamı tehlikeye sokan anaflaktik reaksiyonlar şeklimde karşımıza çıkıyor."
- "Çocuklarda alerjik hastalıklar okulda devamsızlığa neden oluyor"
Alerjik hastalıklara bağlı çocuklarda oluşan huzursuzluk ve çabuk sinirlenmenin derslere ilgisizliğe yol açabildiğini dile getiren Anlar, daha büyük çocuklarda karşılaşılan belirtileri ise "Sürekli burun tıkanıklığı, orta kulak problemleri, öksürük, hışıltılı solunum, gözlerde kızarıklık, ilaç alerjileri, besin katkı maddelerine karşı olan alerjiler” şeklinde sıraladı.
- "Lezyonlar genelde iz bırakmadan 24 saat içinde kayboluyor"
Bayındır Söğütözü Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Pınar Öztaş ise konu hakkında şu bilgileri paylaştı:
"Bazı hastalarda ürtiker atakları tetikleyici faktörler sonrasında gelişiyor. Bunlar arasında enfeksiyonlar, ilaçlar, yiyecekler, deriye temas eden maddeler sayılabileceği gibi, vücut ısı artışı, terleme, basınç, soğuk, güneşe maruz kalmak gibi fiziksel faktörler de olabiliyor. Ek olarak arı sokmaları ve aşılar da akut ürtiker için tetikleyiciler arasında yer alıyor. Ürtikerde deri belirtileri, vücudun her yerinde görülebilen kırmızı pembe kabarıklıklar olarak karşımıza çıkıyor. Büyüklükleri çok değişken olmakla birlikte, 1-2 mm veya geniş alanları kaplayan plaklar şeklinde olabiliyor. Kabarıklardaki kaşıntı çoğunlukla geceleri artıyor. Lezyonlar genellikle iz bırakmadan 24 saat içinde kayboluyor."
- "Depresyon ve anksiyete kronik ürtikere neden olabiliyor"
Öztaş, kronik ürtikerde depresyon ve anksiyete gibi psikolojik nedenlerin hastalığı oluşturabildiğini ifade ederek, “Derinin daha derinlerinde ortaya çıkan, kabarıklık, şişme, kaşıntı veya yanma-batma hissi şeklindeki bulgular anjioödem olarak adlandırılıyor. Sıklıkla göz kapaklarında, dudaklarda ve bazen ağız içinde görülüyor. Ağız içi etkilendiğinde nefes darlığı ve yutma güçlüğü gibi ciddi bulgulara yol açabiliyor. Alerji belirdiği zaman öncelikle saptanabiliyorsa tetikleyici olan alerjenden uzak durulması önem kazanıyor. Tedavide ise çeşitli tablet ve kremler öneriliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Giresun'da sağlık ekiplerinin acil müdahale becerileri test edildiGiresun'da, sağlık ekiplerinin acil müdahale becerilerinin test edildiği eğitim, ölçme ve değerlendirme yarışma düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 20:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Çubuk'ta "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı tanıtıldıAnkara'nın Çubuk ilçesinde "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı kapsamında bilgilendirme ve farkındalık etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 19:13SAĞLIK BAKANLIĞI
Giresun'da "Sağlığa Kulaç At" etkinliğine katılanlar denizde yüzdüGiresun'da sağlıklı yaşama dikkati çekmek için "Sağlığa Kulaç At" etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 18:51SAĞLIK BAKANLIĞI
Kayseri'de doktorlar tekerlekli sandalyede engelli sporcularla basketbol maçı yaptıKayseri Şehir Hastanesi doktorları, tekerlekli sandalyeye bağlı sporcuları daha iyi anlamak için tekerlekli sandalyede basketbol maçı yaptı.04 Aralık 2025 Perşembe 18:28HEKİMLER
Ani kalp durmalarına karşı üretilen yerli cihaz Ankara'da 25 noktaya yerleştirildiBaşkentte, 25 noktaya yerleştirilen yerli üretim Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) cihazları ani kalp durması vakalarında acil tıbbi personel vakaya müdahale edinceye kadar geçen sürede hayat kurtaracak.04 Aralık 2025 Perşembe 18:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Sağlık Bakanı Memişoğlu Kırıkkale'de konuştu:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Cumhurbaşkanı'mızın söylediği gibi koruyan, geliştiren ve üreten sağlık sistemimizle 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılı'nı oluşturmaya çalışıyoruz." dedi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:18SAĞLIK BAKANLIĞI
Kırşehir'de yılın ilk 11 ayında 38 bin 48 vakaya müdahale edildiKırşehir İl Sağlık Müdürü Süleyman Ersoy, ilde 2025 yılının ilk 11 ayında 38 bin 48 vakaya müdahale edildiğini bildirdi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:18SAĞLIK BAKANLIĞI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Yüzyılı Dünya Engelliler Günü Buluşması'nda konuştu: (3)Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "106'sı Aile Bakanlığımıza bağlı 331'i özel sektöre ait toplam 437 bakım merkezinde 40 bine yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz." dedi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:13ENGELSİZ HABERLER
Osmaniye'de ani kalp durmalarına karşı kullanılan şok cihazı tanıtıldıOsmaniye'de, Sağlık Bakanlığı ve ASELSAN işbirliğiyle Türk mühendisler tarafından yerli ve milli imkanlarla üretilen Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) şok cihazının tanıtımı yapıldı.04 Aralık 2025 Perşembe 16:43SAĞLIK BAKANLIĞI
İsrail Kamu Savunma Birimi: Filistinli tutuklular ağır sağlık koşulları altında açlığa maruz kalıyorİsrail Adalet Bakanlığı Kamu Savunma Birimi tarafından yayımlanan resmi raporda, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların şiddetli açlık, kötü muamele ve ağır sağlık koşulları altında tutulduğu belirtildi.04 Aralık 2025 Perşembe 16:38DÜNYADA SAĞLIK
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel










