ANKİLOZAN SPONDİLİT BEL FITIĞIYLA KARIŞTIRILIYOR
Dinlendikçe artan ve uykudan uyandıran bel ağrısı ankilozan spondilit habercisi olabilir. Sedef ve iltihaplı bağırsak hastalığı olanlar ankilozan spondilit hastalığına dikkat etmeli...
10 Haziran 2019 Pazartesi 12:52
En sık görülen romatizmal hastalıklar arasında yer alan Ankilozan Spondilit (AS) ülkemizde her bin kişiden 5'inde görüldüğü tahmin ediliyor. Bu kapsamda, Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilay Şahin, iltihaplı bel romatizması anlamına gelen ankilozan spondilit hakkında dikkat edilmesi gereken noktaları paylaştı.
İltihaplı bel romatizma hastalığı anlamına gelen ankilozan spondilit (AS), genellikle 45 yaş altı genç erkeklerde görülüyor. Erken dönemlerde doktorları yanıltabilen bu hastalık, sıklıkla bel fıtığıyla karıştırılabiliyor ve uzun yıllar yanlış tedavilere sebep olabiliyor. Prof. Dr. Şahin, bel fıtığında görülen, hareket edince artan, oturunca hafifleyen ağrının aksine hareket halindeyken hafifleyen, oturunca ise artan ağrı yaşayan kişileri ankilozan spondilit hastalığı konusunda uyardı.
Ankilozan spondilit hastalığı bel fıtığıyla karıştırılıyor
Ankilozan spondilit hastalığının sıklıkla bel fıtığıyla karıştırıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Nilay Şahin, bel ağrıları yaşayan kişilerin dikkatli olmaları gerektiğini söyledi: “Eğer kişideki bel ağrısı sadece belde hissedilen yani bacaklara yayılmayan, hareketle artan, istirahatle azalan bir ağrı ise çok korkmaya gerek yok demektir. Böyle bir durumda bir hafta içinde ağrının azalmaya başlaması gerekir. Öte yandan bel ağrısı gece uykudan uyandıran, hareketle biraz rahatlayıp, oturunca veya istirahatle artan, sabahları belde veya tüm vücutta tutukluğun eşlik ettiği bir ağrı ise en kısa sürede doktora başvurmak gerekir. Bel ağrısında ilk başvurulması gereken kişi fizik tedavi ve rehabilitasyon doktorudur.”
Dinlendikçe artan ve gece uykudan uyandıran bel ağrısı ankilozan spondilit habercisi olabilir
Prof. Dr. Şahin, hangi durumlarda bu hastalıktan şüphelenmek gerektiği konusunda bilgiler verdi: “Ankilozan spondilit yani iltihaplı bel romatizma hastalığı erken dönemlerde bizi yanıltan bir tablo ile karşımıza çıkar. Hastalar ilk dönemlerde sanki bel fıtığı olmuş gibi doktora başvururlar. Yani öne eğilmekle ve hareketle ağrısı artan, istirahatle ağrısı azalan bir hikaye tanımlarlar. Bu nedenle biz ilk olarak bunun bel fıtığı olduğunu düşünürüz. Bir de bel MR'ında fıtık görülürse bu hastalar aylarca, hatta yıllarca bel fıtığı olduklarını sanabilirler. Oysa tipik ankilozan spondilit hastalığında ilk dönemlerde mekanik, daha sonra inflamatuvar dediğimiz bir ağrı tipi vardır. Şu anki mevcut tedaviler ve bilgiler ışığında ankilozan spondilit, ömür boyu süren bir hastalıktır. Verilen tedavilerle hasta rahatlasa bile hastalık dönem dönem alevlenir ve tam olarak geçmez.”
AS hastalığının teşhisi hastanın hikayesini dinlemekle başlar
Prof. Dr. Nilay Şahin, hastalığın teşhisinin öncelikle iyi bir anamnezle yani hastanın hikayesini dinlemekle başladığını vurgulayarak şöyle devam etti: “Detaylı bir muayene ile hastalığın oluştuğu eklem bölgelerini değerlendirmek şarttır. Sonrasında hastanın iltihap değerlerini görmek için kan testi yaptırmak gerekir. Ayrıca tanıda çok önemli olan ilaçlı sakroiliak bölge MR'ı (omurganın alt tarafında kuyruk sokumu kemiği ile leğen kemiğini birleştiren eklemlerin MR'ı) önemlidir. Ancak hastalık çok ileri evrelerdeyken hasta doktora başvurduysa MR'a gerek olmadan sakroiliak grafi de tanı için yeterlidir. Ayrıca ankilozan spondilit genetik zeminli bir hastalık olduğu için HLA-B27 dediğimiz, kişinin bu hastalığa yatkınlığını gösteren gen testini de istemek doğru olacaktır. Hasta hikayesinin alınması, fiziki muayene, kan ve radyoloji testleri sonucunda tanı koymak doğru olacaktır.”
Ankilozan spondilit hastalığı kalıtsal olabilir
Ankilozan spondilit hastalığının kalıtsal bir yönünün olduğunun altı çiziliyor. Özellikle erkeklerde belirgin olan bu hastalığın genetik olarak varlığını gösteren testler de var. Fakat bu testlerin negatif çıkması hastalığın olmayacağı anlamına da gelmiyor. Ankilozan spondiliti olan kişilerin akrabalarında özellikle herhangi bir tip eklem ağrısı mevcutsa hemen doktora başvurması gerekiyor.
AS hastalığı organlara da zarar verebilir
Ankilozan spondilit hastalığının özellikle boyundan kuyruk sokumuna tüm omurgayı, kalça, diz ve dirsek eklemleri ile topuk bölgesini etkileyebilen bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Nilay Şahin, hastalıktan tek etkilenenin yalnızca eklemler olmadığına; göz, kalp, akciğerler ve nadiren böbreklerin de etkilenebileceğine dikkat çekti: “Ankilozan spondilit gözde üveit ve göz tansiyonuna sebep olabilir. Kalpte iletim bozukluklarına yol açabilir. Akciğerlerde ise atelektazi isimli hastalığa (akciğerin bir kısmının ya da akciğerlerden birinin tamamen büzüşmesi sonucu yeterince genişleyememesi ve böylece işlevini yitirmesi) neden olabilir. Ankilozan spondilitin en önemli komplikasyonu ise kişinin hareketlerini kısıtlaması ve duruşunu bozmasıdır. Hasta boynunu ve belini rahat hareket ettiremez, oturup kalkmada zorlanır.”
Sedef veya iltihaplı bağırsak hastalığı olanlar dikkat etmeli
Ankilozan spondilit hastalığının spondiloartropati dediğimiz romatizmal bir hastalık grubunun üyesi olduğu bilgisini veren Prof. Dr. Nilay Şahin, bu gruptaki diğer hastalıklara sahip olan hastalarda ankilozan spondilit hastalığına sık rastlandığını söyledi: “Bu hastalık grubu içinde ankilozan spondilit, sedef romatizması ve iltihaplı bağırsak hastalığına bağlı romatizma bulunur. O nedenle sedefi veya iltihaplı bağırsak hastalığı olan hastalarda iltihaplı bel romatizması sık rastladığımız bir durumdur. Yani sedefi veya iltihaplı bağırsak hastalığı olan hastalar, bel ağrısı yakınması olduğunda mutlaka bir fizik tedavi ve rehabilitasyon veya romatoloji uzmanına başvuru yapmalılar. Sonuç olarak sedef, iltihaplı bağırsak hastalığı ve AS hastalıklarının hepsi belde romatizma yapan hastalıklardır.”
AS hastalığının tedavisinde egzersiz de ilaçlar kadar önemli
Ankilozan spondilit hastalığının tedavisinde ilaç, egzersiz ve diyetin yer aldığından bahseden Prof. Dr. Nilay Şahin, tedaviyle ilgili bilgiler verdi: “Tedavide öncelikle ağrı kesiciler ve hastalığı düzenleyici sentetik tedaviler tercih edilir. Bu ağrı kesiciler belli dönemlerde kullanılıp daha sonra ağrı oldukça alınır. Ayrıca çok alevlenme yani ağrının olduğu dönemlerde hastalara glukokortikoid tedavisi sıkı bir doktor kontrolü ile verilebilir. Bu ilaçları 3-6 ay kadar kullanmasına rağmen ağrıları geçmeyen hastalara TNF-blokerleri dediğimiz tedaviler verilir. İlaç yanında egzersizleri ise ihmal etmemek gerekir. Egzersizler doktor tarafından hastaya verilmeli ve düzenli olarak yapılmalıdır. Diyette ise özellikle glüten açısından zayıf ürünleri seçmek uygun olacaktır.”
AS hastalığının geçici olmadığının farkında olmak gerekiyor
Ankilozan spondilit ne yazık ki geçici bir durum olmayıp ömür boyun süren bir hastalıktır. Ancak mevcut tedavilerin düzenli ve iyi bir şekilde uygulanması, oluşacak komplikasyonları en aza indiriyor. O nedenle moral bozmadan ilaç ve egzersiz tedavilerini düzenli olarak uygulamak önemli. Böylece hem ağrılar azalıyor hem de korktuğumuz kötü duruş daha yavaş gelişiyor. Bu hastalık için hareket, bereket demek. Hekimin verdiği egzersizlerin yanı sıra yapılacak yürüyüş ve yüzme egzersizleri de hastaların hem ağrısını hem de komplikasyonları azaltmaya yardım ediyor.
- Antalya’da Merdiven Altı Güzellik Salonuna BaskınAntalya'da merdiven altı tabir edilen ruhsatsız güzellik salonuna ilçe sağlık müdürlüğü ve polis ekipleri baskın yaptı.26 Nisan 2024 Cuma 18:14BASIN HABERLERİ
- Uzman Dr. Aylin Gözübüyükoğulları: "Gençlik Aşısı Cildi Güneş Lekelerinden Korur"Liv Hospital Ankara Dermatoloji Uzmanı Dr. Aylin Gözübüyükoğulları, gençlik aşısının cildi güneş lekelerinden koruduğunu dile getirdi.26 Nisan 2024 Cuma 17:15DERİ VE ZÜHREVİ HASTALIKLAR
- 2024 Yılı 1. Bölge Askom Toplantısı Kayseri’de GerçekleştirildiKayseri İl Sağlık Müdürlüğü'nün ev sahipliğinde gerçekleşen 2024 Yılı 1. Bölge Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Komisyonu (ASKOM) Toplantısı,...26 Nisan 2024 Cuma 16:45DİĞER HABERLER
- Ambulans Helikopter 11 Yaşındaki Çocuk İçin HavalandıVan'ın Başkale ilçesinde epilepsi ve serebral palsi tanısı ile tedavi gören 11 yaşındaki Büşra Tufan ambulans helikopterle il merkezine sevk edildi.26 Nisan 2024 Cuma 16:35SAĞLIK BAKANLIĞI
- Toz Taşınımında 2,5 Mikronun Altındaki Partiküller Kana Karışıp Çeşitli Sağlık Risklerine Neden OluyorDiyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Sinan Bodur, "Türkiye de bazı dönemlerde yoğun bir şekilde...26 Nisan 2024 Cuma 15:55GÖĞÜS HASTALIKLARI
- Yaşına Uygun Ve Kurallı Televizyon İzlemeyen Çocuklar, Olaylar Arasında İlişki KuramayabilirYaşına uygun ve kurallı bir şekilde televizyon izlemenin çocukta öykü şeması geliştirmeye katkıda bulunduğunu belirten Psikoloji Bölümü Öğretim...26 Nisan 2024 Cuma 15:45RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
- Koru Ankara Hastanesi’nde Yenilikçi Hizmet Anlayışında Yeni DönemKoru Ankara Hastanesi, hastalarına daha iyi hizmet vermek amacıyla yenilikçi hizmet anlayışında yeni bir dönemin kapılarını araladı.26 Nisan 2024 Cuma 15:30ÖZEL SAĞLIK SEKTÖRÜ
- Kene Tutunmasına Dikkat: "Sigara Basıp, Kolonya Dökmeyin" UyarısıDüzce'de havaların ısınmasıyla birlikte kene ısırması sonucu acil servise başvuran hasta sayısında artış yaşandığını söyleyen...26 Nisan 2024 Cuma 15:15ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ
- Alerjik Reaksiyonlar Gün Geçtikçe ArtıyorÖzel Ümit Batıkent Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak, göğüs hastalıkları ve alerjik reaksiyonların nedenleri ve tedavi yöntemleri...26 Nisan 2024 Cuma 15:00GÖĞÜS HASTALIKLARI
- ’Göğüs Büyüklüğü Bazı Sağlık Problemlerine Yol Açabilir’Göğüslerin büyük olmasının bireye etkilerinden bahseden Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr.26 Nisan 2024 Cuma 13:25PLASTİK VE ESTETİK CERRAHİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel