BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ RADYASYON İLİŞKİSİ
Bilgisayarlı tomografi (BT) 1972 yılında rutin kullanıma girdi. İlk tomografi cihazı ile bir beyin incelemesi saatler sürerken günümüzde 1 saniyeden kısa sürede yapılabilir.
07 Mayıs 2010 Cuma 12:19
İlk nesil BT cihazları 128x128 piksel oranı ile görüntüleme yapabilirken, günümüz cihazlarda 0.3 mm çözünürlülükte 512x512 piksel oranı ile görüntüleme yapılabilmektedir."
Tanı koyma süresinin hayati önem taşıdığı ağır travma geçirmiş olgularda, kısa sürede elde edilen tüm vücut görüntüleri (kemik yapılar, iç organlar ve damarların değerlendirilmesinde; mevcutsa kanama odağının tespitinde) yol göstericidir. BT gibi cihazların büyük gelişme kaydetmesi ile tüm tıp dallarında tanı koyma hızı ve doğruluğu arttı. Bu sayede, kanser gibi erken teşhisin, tedavinin etkinliğinde belirleyici olduğu hastalıkların tanısı, başlangıç aşamasında konulabilmekte.
BT'ler, başarıları kadar, görüntülerin elde edilmesi için kullanılan x-ışını ve dolayısıyla radyasyon ile de gündeme geliyor: X ışını insan vücudundan, dokuların yoğunluğuna göre kısmen soğrularak geçebiliyor. X ışını kemik gibi sert dokulardan daha az, karaciğer böbrek gibi organlardan orta derecede, akciğerler ve bağırsaklar gibi hava dolu organlardan daha fazla geçebilmekte. Tüpten çıkan x-ışınları, insan vücudundan geçtikten sonra filme ya da alıcılara (detektörlere) ulaşır. Genellikle filmde, ışının daha az yoğunlukta ulaştığı alanlar beyaz, fazla olan alanlar siyah renkte kodlanır. Dikkat ederseniz röntgen filmlerinde kemikler beyaz renkte, akciğerler ise hava dolu olduğundan siyaha yakın renktedir. Diğer organ ve dokularda x-ışınını geçirme seviyesine göre grinin tonlarında kodlanırlar. Bu temel prensip hem röntgen filmlerinin oluşturulmasında hem de çok daha gelişmiş BT görüntülerinin oluşturulmasında geçerlidir. Radyolojide x-ışınları; röntgen incelemelerinde, skopi incelemelerinde ve BT’de kullanılır. MR ve ultrasonografide görüntüler x-ışını kullanılmadan elde ediliyor.
Kanser riski
X-ışınının anlık yüksek dozlarda radyasyon hastalığı, orta ve uzun vadede kansere ve çok yüksek dozlarda çok kısa sürede ölüme yol açıyor. Ancak 100 mSv’in altındaki düşük dozlarda, radyasyonun insana etkileri kesin bilinmiyor. İlgili çalışmalar Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombasından sağ kurtulan ve belli miktarlarda radyasyona maruz kalan insanlar üzerinde yapıldı ve çalışmaların birçoğunda 100mSv düzeyinde radyasyona maruz kalan kişilerde kanser görülme sıklığında, bu tür bir radyasyona maruz kalmayan kişilere göre artış olduğu gözlendi. Bu verilerden yola çıkarak 10 mSv dozunda BT incelemesi yapılan kişilerin kanser riskinde % 0.05 arttığı varsayılır.
Batı toplumlarında bir erkeğin kanser olma riski %25 kabul edilir. Bu nedenle 10 mSv dozunda BT incelemesi yapılan kişinin kanser olma riski %25.05 olur. Potansiyel %25’lik kanser olma riskinin yanında %0.05’lik artış oldukça düşüktür. Atom bombası atıldıktan sonra bu bölgedeki insanlar x-ışını ile birlikte, canlı dokularda ve DNA’da daha yıkıcı etkilere sahip başka radyo aktif parçaçıklara da maruz kaldılar. Oysaki BT’de radyasyon olarak sadece x-ışını var. Bu nedenle kanser yapma riskini tahminde kullanılan bu ve benzeri oranların kesinliği tartışmalıdır.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu verilerine göre, bir yılda İstanbul’da 0.66 mSv, Ankara’da 0,9 mSv dozda radyasyona maruz kalınıyor. Bu değer Sivrihisar'da 3.74 mSv/yıl’dır. Dünyanın belli yerleri, radyoaktif kayaçların yoğun bulunması nedeniyle adeta açık hava radyoloji üniteleri gibidir. Rio de Janerio kumsallarında 1 yıl geçirirseniz yaklaşık 6 mSv radyasyona maruz kalırsınız ki bu İstanbul’daki değerin yaklaşık 9 katıdır. İran’ın ormanlarla çevrili Ramsar kentinde yılda maruz kalınan doz 148 mSv’dir ve araştırmalar bu kentte yaşayan insanlarda kanser görülme sıklığında artış olmadığını gösterdi. Brezilya Guarapari kumsallarında maruz kalınan doz 788 mSv/yıl’dır. Burada geçirilecek 5 günlük tatil ortalama 10 mSv doz maruziyetine yol açar. Bu değer yaklaşık 250 akciğer filmi ya da 10 düşük doz akciğer tomografisi ile eşdeğerdir.
Çok kesitli BT’lerin kullanıma girmesi ile BT’lerin görüntü kaliteleri arttı ve daha fazla hastalığın tanı ve tedavisinde kullanılmaya başlandı. Bazı merkezlerde tıbbi gereklilik dışında hiç bir şikâyeti olmayan insanlara tarama maksadı ile BT incelemeleri yapılmaya başlandı. İngiltere Sağlık Bakanlığı sağlıklı kişilere tarama amaçlı tüm vücut BT incelemesi yapılmasını yasakladı.
Yeni cihazlarda düşük doz
Günümüz BT cihazları ile hastaların maruz kaldığı radyasyon dozu önceki cihazlara kıyasla azaldı. İlk nesil çok kesitli tomografilerde hastaların aldığı radyasyon dozu bir miktar arttı. Radyasyona olan duyarlılığın artması ve teknolojide ki gelişmelerin sağladığı imkânlar neticesinde, yeni BT cihazlarında radyasyon dozları azaltıldı. Radyoloji çalışanlarının önlemleri ile birlikte, 2006 yılı verilerine göre bir akciğer tomografisi için ortalama radyasyon maruziyeti 4 mSv iken, günümüzde bu inceleme 1,5 mSv ve hatta daha düşük dozlarda yapılabiliyor.
Yıllar sonra gelişebilecek olası kanserden korunmak için, gerekli olduğu halde BT incelemesi yapılmaması, o anda mevcut kanser dokusunun küçük boyutlardayken tespit edilme şansının kaçırılmasına yol açabilir. Bilindiği üzere kanserde erken teşhis hayat kurtarıcıdır, erken tespit edilemeyen kanser dokusu çevre ve uzak organlara yayılırsa etkin tedavi şansı kalmayabilir.
Tıpta, kâr/zarar kavramı doktorların güncel pratiğinde sıklıkla kullandıkları temel prensiplerden biridir. Tetkik isterken, tedavi önerirken, olası yan etkiler, oluşacak maliyet gibi kavramlar kâr/zarar dengesi açısından değerlendirilir. İyonizan radyasyon içermeyen ultrasonografi, MR gibi görüntüleme yöntemleri BT’ye eş ya da daha fazla bilgi verdiği durumlarda tercih sebebidir.
Gerekliliği bir hekim tarafından belirlenmemiş, hiçbir BT incelemesi yapılmamalı. Çünkü gelecekte acil durumlarda ya da kalıcı bir hastalık oluştuğunda çok sayıda BT incelemesine gerek duyulabileceği göz önüne alınmalı. Hayat boyu ne kadar çok radyasyona maruz kalınırsa, oluşturabileceği kanser riskinde daha fazla artış olur.
Cumhuriyet Bilim Teknik
- Nörolojik Hastalıkları Elektrik Uyarısıyla Tedavi Eden Cihaz GeliştirildiHitit Üniversitesinde yürütülen proje ile nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi edebilen cihaz geliştirildi.04 Mayıs 2024 Cumartesi 08:08NÖROLOJİ
- Apandisit Tanısı Konulan Hasta İçin Helikopter HavalandıVan'ın Bahçesaray ilçesinde akut apandisit tanısı konulan hasta, ambulans helikopterle Van'a sevk edildi.04 Mayıs 2024 Cumartesi 08:03SAĞLIK BAKANLIĞI
- Fransa, Sudan'da Kızılhaç konvoyuna yapılan saldırıyı kınadıFransa, Sudan'da Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin (ICRC) insani yardım konvoyuna yapılan saldırıyı kınadı.03 Mayıs 2024 Cuma 23:53BASIN HABERLERİ
- ‘Obezite, Psikolojiyi Olumsuz Etkiliyor’Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof.03 Mayıs 2024 Cuma 12:00GENEL CERRAHİ
- Sezaryen, Bebek İçin Daha Az Riskliyken Normal Doğumda Anne Daha Hızlı ToparlanıyorÇoğu anne adayı için doğum şekline karar vermek zorlu bir süreç olabiliyor.03 Mayıs 2024 Cuma 11:40KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
- Elazığ’da Çocuk İzlem Koordinasyon Kurulu Toplantısı DüzenlendiElazığ İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Çocuk İzlem Merkezi İl Koordinasyon Kurulu toplantısı düzenlendi.03 Mayıs 2024 Cuma 11:20BASIN HABERLERİ
- Oğlundan Babasına, Anneden Evladına Hayat Kurtaran HediyelerAkdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve organ nakli ekibi tarafından Cahit Çiğdem Gül'e oğlu Burak Çiğdem Gül'den alınan karaciğer...03 Mayıs 2024 Cuma 11:15BASIN HABERLERİ
- ’Uluslararası Kalite Güvence Ve Akreditasyon’ KonferansıYükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından düzenlenen Uluslararası Kalite Güvence ve Akreditasyon Konferansı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi...03 Mayıs 2024 Cuma 10:40KONGRE VE KONFERANSLAR
- Bininci Açık Kalp Operasyonu Başarıyla TamamlandıEskişehir Şehir Hastanesi'nde başarıyla gerçekleştirilen bininci açık kalp ameliyatı hakkında konuşan Kalp ve Damar Cerrahisi Operatör Doktor Etem Yücekaya,...03 Mayıs 2024 Cuma 10:25KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Obezite Bağırsak Kanseri Riskini ArtırıyorTıbbi Onkolog Doç. Dr. Ahmet Özveren, obezite ve alkolün genç yetişkinler arasında bağırsak kanseri oranlarının artmasına neden olduğunu söyledi.03 Mayıs 2024 Cuma 10:25TIBBİ-RADYASYON ONKOLOJİSİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel