BİTKİSEL İLAÇLARI KULLANMAK DOĞRU MU?
Son senelerde tüm dünyada başını alıp giden bir 'bitkisel tedavi modası' var ki tutabilene aşk olsun. Buna moda yerine 'çılgınlık' demek belki de daha doğru.

03 Haziran 2010 Perşembe 11:10
Küçük reçel kavanozu cesametinde kahverengi şişelerde vitaminler, mineraller, antioksidanlar, doğal beslenme ürünleri, bitkisel ilaçlar... Neler yok ki! Bunlar eczanelerde de bulunabiliyor, ama asıl marketlerde ve özel shop'larda parası olana binlerce liraya satılıyor. Birçok modern zaman insanı artık doktorlarından 'ilaç' yerine, faydası olmasa da hiç değilse zararlı olmadığını sandığı 'bitkisel ilaçlar' istiyor.
Bitkisel ilaçlardan kim ne bekliyor?
Bitkisel ilaçlar çok farklı amaçlarla kullanılıyor. Ben bunları dört gruba ayırıyorum. Birinci grupta romatizma, astım, diyabet, sedef, egzama gibi tam olarak iyileşmeyen, ömür boyu süren ve insanı canından bezdiren kronik hastalığı olanlar var. Bunların bitkisel ilaçlara ilgilerini anlayışla karşılıyorum. Bir yandan tedaviden bekledikleri faydayı elde edemeyen, bir yandan da ilaçların yan etkilerinden bıkan hastalar 'Bir de bitkisel ilaçları deneyelim, ne kaybederiz.' diye düşünmekte çok da haksız sayılmazlar.
İkinci grupta, tedavi edilmeden, kendiliğinden geçip gidecek baş ağrısı, kaşıntı, çarpıntı, gaz gibi şikâyetler veya soğuk algınlığı gibi hastalıklar için ilaç kullananlar bulunuyor.
Üçüncü grupta, herhangi bir hastalıkları olmadığı halde, genç kalmak, daha dinç ve güzel görünmek, yaşlanmayı geciktirmek, kilo vermek, gür saçlara, parlak bir cilde sahip olmak için bitkisel ilaçlara hücum edenler var.
Dördüncü grupta ise başta kanser, kalp-damar ve sinir hastalıkları olmak üzere tedavisi zor ve ölümcül hastalıklara yakalanmamak için çare arayanlar yer alıyor.
Bitkisel ilaçlara karşı değilim
Önce şunu söyleyeyim ki; birçok hastalığın ilaç verilmeden, daha az ve sık yemek, daha çok su içmek, daha çok hareket etmek, yeterince uyumak, sigara ve alkolden uzak durmak gibi hayat tarzı düzenlemeleri ile önlenebileceğinden ve tedavi edilebileceğinden şüphem yok. Bu cümleden olarak 'bitkilerle tedaviye' de kesinlikle karşı değilim. Elbette birçok bitki yerinde, yeterince ve uygun şekilde kullanıldığında pek çok insanın derdine derman olabilir.
İtirazım, etkinlikleri ve güvenilirlikleri bilimsel yöntemlerle kanıtlanmamış bitkisel ilaçların mucize tedaviler olarak sunulmasına ve her zaman yediğimiz sebze, meyve ve otların tablet, şurup haline getirilip 'fahiş' fiyatlara satılmasına, insanların aldatılmasına. Merak etmeyin, bu karşı çıkışım 'modern tıbbın ilaçları' için de geçerli. Bugün milyonlarca insan gereksiz yere birtakım 'hapları yutarak' bu kimyasal maddelerin yan etkilerine maruz kalıp aslında 'hapı yutuyorlar'.
Tabii ki, vitamin, antioksidan ve potasyum, selenyum, çinko ve diğer elementlerin hepsi de diyetle düşük miktarlarda alındıklarında gerçekten yararlı maddelerdir, ama bunlar öyle manavda pazarda satılan sebze ve meyveler gibi gelişigüzel tüketilecek şeyler değillerdir. Vitaminler de antioksidanlar da aslında birer ilaçtır. Bilinçsiz kullanım çok ciddî rahatsızlıklara ve hastalıklara yol açabilir. Meselâ, yüksek doz A vitamini karaciğer için toksik olmasından başka kemik ve eklem ağrılarına, saç dökülmesine, iştahsızlığa, deride kuruluk ve kaşıntılara sebep olur. C vitamininin fazlası böbrek taşı yapar. İhtiyaçtan fazla alınan D vitamini de bulantı, kusma, yorgunluk, sinirlilik ve idrar sorunlarına yol açar.
Üstelik de milyonlarca insanın 'Kansere yakalanmayalım, kalp hastası olmayalım, daha uzun ve sağlıklı yaşayalım' diye her gün avuç avuç kullandıkları vitamin ve antioksidanların kanser ve kalp hastalıkları riskini azaltmadığı, erken ölümleri engellemediği gibi tam aksine kanser riskini artırabileceğini gösteren araştırmalara her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Beta karoten ve E vitamininin, sigara içen erkeklerde akciğer kanseri ve kansere bağlı ölüm riskini artırdığı ispatlandığından, artık sigara tiryakilerinin bu vitaminleri almaları kesinlikle sakıncalı bulunuyor. Mucize mineral selenyumun diyabete yol açtığı, günde bir miligram folik asit alanlarda kalınbağırsak polipleri ve prostat kanserinin daha çok görüldüğü belirlendi.
***
Doğal tedavi elma yemektir, hapını içmek değil
Tabii ki her meyvenin, sebzenin, otun sağlığımız için birçok yararı vardır, ama herhangi bir sebzeyi veya meyveyi yiyerek bir hastalığı önlemek veya tedavi etmek, mesela keçiboynuzu pekmeziyle astımdan kurtulmak, enginarla hepatiti iyileştirmek, domatesle prostat kanserine yakalanmamak gibi bir şey mümkün değildir.
Önemli hastalıkları bitkisel ilaçlarla tedavi etmeye kalkmanın telafisi imkânsız zararlara yol açabileceği unutulmamalıdır. Bitkisel tedavi deyince, her zaman herkesin pazardan, manavdan alıp yediği işlenmemiş, ambalajlanmamış, doğal haldeki yiyecekler anlaşılmalıdır. Doğal tedavi elma yemektir; kuersetin hapı içmek değil. Doğal tedavi balık yemektir, balık yağı hapı içmek değil. Doğal tedavi domates yemektir, likopen hapı içmek değil.
***
Ekinezya balonu
Bitkisel ilaç endüstrisinin son zamanlardaki gözde bitkisi 'ekinezya'. Ekinezyanın, bağışıklığı kuvvetlendirdiği, nezle ve gribi önlediği, yaraları iyileştirdiği, romatizmaya, alerjiye iyi geldiği yazılıp çiziliyor. Bunlar, sonuçlarına hiçbir şekilde güvenilmeyecek birtakım sözde araştırmalara dayanan sonuçlar. Üstelik bu bitkinin hangi türünün, hangi kısmının, nasıl kullanılacağı konusunda fikir birliği de yok.
Soğuk algınlığı ve gribin zirve yaptığı şu günlerde ekinezyaya methiyeler düzülmesi, bir pazarlama stratejisinden başka bir şey değil. Ekinezyanın soğuk algınlığına karşı koruyucu olduğunu gösteren kesin bilimsel bir kanıt olmadığı gibi, bu konuda yapılan ciddî araştırmaların hiçbiri ekinezyanın bir tedavi aracı olarak kullanılmasını da tavsiye etmez.
Üstelik bu kadar 'ballandırılan' ekinezya için söylenebilecek en olumlu şey, tedavi edilmeden kendiliğinden geçen bir hastalık olan soğuk algınlığını önlemediği, sadece hastalık süresini ve belirtilerini bir miktar azaltmaya yardımcı olabileceğidir. Oysa tabii olarak yenmeyen bir maddenin tedavi amacıyla tavsiye edilebilmesi için etkinliğinin kesin olarak kanıtlanmış olması gerekir. Ayrıca ciddî bir yan etkisi de olmamalıdır; ama ekinezya alerjik reaksiyonlara ve mide-bağırsak şikâyetlerine yol açabilen ve tüberküloz, AIDS ve çeşitli romatizmal hastalıklarda tehlikeli olabilen bir bitkidir. Gebelerde ve çocuklarda kullanılması da sakıncalıdır.
***
Bitkisel ilaçlar hakkında bilinmesi gerekenler
Bir: Fabrikaya girerek birtakım fiziksel ve kimyasal işlemlerden geçen, katkı maddeleri eklenen, şurup, tablet, kapsül veya draje haline getirilip şişeye konulan bir 'bitkisel ilacın' o çekindiğimiz ilaçlardan hiçbir farkı kalmıyor.
İki: Bitkisel ilaçların etkinlikleri bilimsel araştırmalara değil, gözlemlere dayanıyor. Bunların hiçbirinin bir hastalığı tedavi ettiğini gösteren kesin bilimsel deliller mevcut değil. Üzerinde senelerce çalışılan, yüzlerce araştırma yapılan ilaçların bile yaygın kullanımda ya beklendikleri kadar etkili olmadıkları ya da ciddî yan etkileri olduğu anlaşılıp piyasadan çekildikleri unutulmamalı.
Üç: Farklı yerlerde yetişen bitkilerin kimyasal muhtevaları ve dolayısıyla da etkileri farklı olabilir. Bitkileri standardize etmek mümkün değildir.
Dört: Bitkisel ilaçların faydası olmasa da zararlı olmadıkları düşüncesi de tamamen yanlıştır. Her bitkide onlarca kimyasal madde vardır ve bunların yakın ve uzun vadede ne gibi olumsuzluklara yol açabilecekleri iyi bilinmemektedir.
Beş: Bitkisel ilaçların hastaların sürekli olarak kullandıkları ilaçlarla etkileşimleri de önemlidir. Bu yüzden esas ilaç etkisiz kalabileceği gibi, kanda birikerek toksik yani zehirleyici etki de gösterebilir.
Altı: Bitkisel ilaca vereceğiniz para ile o bitkiden kilolarca almanız mümkündür.
AHMET RASİM KÜÇÜKUSTA
Yataklı Tedavi Kurumları Enfeksiyon Kontrol YönetmeliğiYataklı Tedavi Kurumları Enfeksiyon Kontrol Yönetmeliği 18 Aralık 2025 Tarihli ve 33111 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlandı.18 Aralık 2025 Perşembe 03:30SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Bakan Memişoğlu, Sincan'da Aile Sağlığı Merkezi'nin açılışında konuştu:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Türkiye'de şu anda 8 bin 300 aile sağlığı merkezimiz, 29 bin 800 aile sağlığı hekimimiz ve 330 sağlıklı hayat merkezimiz var." dedi.17 Aralık 2025 Çarşamba 20:14SAĞLIK BAKANLIĞI
Antalyalı firma "şifalı bitkileri" 40 ülkeye ihraç ediyorAntalya'da takviye edici gıdalar ve aromaterapi alanında faaliyet gösteren firma, bitkisel yağ, takviye gıda ve kozmetik alanında ürünlerini 40 ülkeye ihraç ediyor.17 Aralık 2025 Çarşamba 17:53GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIP
Almanya, İsrail'den Gazze'ye sağlık ve kışlık yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını istediAlmanya, İsrail hükümetine Gazze'ye temel sağlık hizmetleri ile soğuk ve yağmurdan korunmayı sağlamak için gerekli malların girişini daha da kolaylaştırma çağrısında bulundu.17 Aralık 2025 Çarşamba 17:28DÜNYADA SAĞLIK
Adana'da yatağa bağımlı gencin film izleme hayali sağlık ekiplerince gerçekleştirildiAdana'da rahatsızlığı nedeniyle yatağa bağımlı 26 yaşındaki gencin film izleme hayali, doğum gününde sağlık ekiplerinin sürpriziyle gerçeğe dönüştürüldü.17 Aralık 2025 Çarşamba 17:18EVDE BAKIM
Sektör temsilcileri, "Yapay Zeka Çağında Yönetişim"i konuştuBilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, yapay zeka çağında en önemli unsurun, onu kullanacak insan kaynağını yetiştirmek ve milli yazılımlar geliştirmek olduğunu söyledi.17 Aralık 2025 Çarşamba 16:48BASIN HABERLERİ
İstanbul'da "11. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi" düzenlendiTürkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ile Sürdürülebilirlik Akademisi işbirliğinde 11. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, "Gıdanın Geleceği için Dönüşüm" temasıyla İstanbul'da düzenlendi.17 Aralık 2025 Çarşamba 16:18BESLENME VE DİYET
Çankırı'da "Bağımsız Gelecek" konferansı düzenlendiÇankırı'da "Bağımsız Gelecek" konulu konferans gerçekleştirildi.17 Aralık 2025 Çarşamba 15:33KONGRE VE KONFERANSLAR
DSÖ, Sudan'da bu yıl sağlık hizmetlerine yönelik 65 saldırıda 1600'den fazla kişi öldüDünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, bu yıl Sudan'da sağlık hizmetlerine yönelik 65 saldırıyı belgelediklerini, bu saldırılarda 1600'den fazla kişinin öldüğünü ve 276 kişi yaralandığını belirtti.17 Aralık 2025 Çarşamba 15:23DÜNYADA SAĞLIK
İngiltere'de pratisyen hekimler 5 günlük grev başlattıİngiltere Tabipler Birliği (BMA) üyesi pratisyen hekimler, hükümetle yaşadıkları maaş artışı anlaşmazlığı ve istihdam koşullarına ilişkin talepleri nedeniyle 5 günlük greve gitti.17 Aralık 2025 Çarşamba 15:08DÜNYADA SAĞLIK
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel










