DİŞİNDE ÇÜRÜK OLMAYAN VAR MI?
Diş karnemiz kırıklarla dolu. Görünen o ki dişlerimizi fırçalamıyor ve diş ipinin ne olduğunu bile bilmiyoruz... Ceyda Erenoğlu yazdı...
23 Ağustos 2012 Perşembe 12:31
Diş karnemiz kırıklarla dolu. Sınıfı geçmenin yoluysa bilinçlenmek ve farkındalık artışı sağlamak. Görünen o ki dişlerimizi fırçalamıyor ve diş ipinin ne olduğunu bile bilmiyoruz. Oysa konu bu kadar basit değil. İhmal edilen dişler genel sağlığımızı da etkiliyor.
Diş eti hastalıkları, 12 yaş grubunda nüfusun yüzde 50’sinde, 25-29 yaş grubundaysa yüzde 90’ında görülüyor. Sabit proteze başlama yaşımızın 18, hareketli proteze başlama yaşımızın 20-24, tümüyle dişsiz kalma yaşımızınsa 30-35 olduğu belirtiliyor.
Tanfer Klinik’ten Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Dr. Nihat Tanfer, “Bu kötü tabloyu değiştirmek için bireysel sorumluluklara yönelik bilinçlendirme çabalarına ve ağız-diş sağlığı konusunda toplumsal bilinçlenmeyi sağlayacak ulusal politikalara ağırlık verilmesi gerekiyor” diyor.
İnsanların yaşamları süresince sahip olabilecekleri en büyük zenginliklerden birinin doğal ve sağlıklı dişlerle yaşamak olduğunu belirten Dr. Tanfer; ülkemizde diş hekimine sadece ağrı ve estetik kaygılar nedeniyle gidildiğini, diş fırçalama alışkanlığımızın olmadığını, diş ipi kullanan kişi sayısınınsa yok denecek kadar az olduğunu söylüyor.
DİŞ BAKIMI NASIL OLMALI?
Ağızda bulunan bakterilerden oluşan bakteri plağı, şekerli ve unlu yiyeceklerin ağızda kalan artıkları nedeniyle asit oluşturabiliyor. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözerek diş minesinin bozulmasına ve çürük başlangıcına neden oluyor. Diş çürüğünün diş hekimine başvurmayı gerektiren en önemli belirtisinin ağrı olduğu görülüyor.
Ağrının en çok; soğuk, sıcak, tatlı veya ekşi tüketiminden kaynaklandığı belirtiliyor. Tanfer, “Önlenebilir bir hastalık olmasına karşın dünyada diş çürüğü deneyimi yaşamayan çok az insan bulunuyor” diyor. Diş fırçalama ve diş aralarını temizleme, bakterileri ve yiyecek parçalarını temizlemenin en iyi yolu olarak görülüyor.
Diş bakımına, diş aralarını günde en az 1 kez temizleyerek ve dişleri en az 2 kez (sabah ve gece yatmadan önce) fırçalayarak başlanması gerekiyor. Daha da iyisinin her öğün ya da atıştırmadan sonra 1 kez fırçalamak olduğu belirtiliyor. Florlu diş macunu, diş fırçası ve diş ipiyle yapılan tam bir temizliğin en az 3-5 dakika sürmesi gerekiyor.
DOĞRU FIRÇA SEÇİMİ
Dişlerimizi korumanın en etkili yolunun onları düzenli olarak fırçalamak olduğu belirtiliyor. Diş fırçalamanın ilk adımı doğru fırça seçimiyken, en uygun fırça olarak naylon ve orta sertlikte olanlar öneriliyor.
Fırçanın ağız içinde kolay hareket ettirilmesi ve arka dişlere rahat ulaşabilmesi açısından fazla büyük olmaması öneriliyor. Dr. Tanfer, “Uygun fırça seçildikten sonra dişlerin günde en az 2 kez düzenli olarak fırçalanması gerekiyor” diyor. Fırçalama işleminin en az 2-3 dakika sürmesi gerektiğinin altını çizen Tanfer, sağlıklı diş etlerinin fırçalama sırasında kanamadığına dikkat çekiyor.
DİŞ İPİ KULLANIN
Tam bir ağız bakımı için sadece dişleri fırçalamak yeterli olmuyor. Bunun nedeninin diş fırçalamakla dişlerin tüm ara yüzeylerine ulaşamamak olduğu belirtiliyor. Diş ipi kullanımı, diş eti hastalıklarıyla mücadeleye ve ağız sağlığını korumaya yardımcı oluyor.
DİŞ ETİ HASTALIĞI İHMALE GELMEZ!
Diş eti hastalıkları, dişleri saran periodontal dokularda oluşan, kronik, bakteriyel enfeksiyonlar olarak tanımlanıyor. Bu hastalıklar, kayda değer bir belirti vermeksizin ilerleyebiliyor ve tedavi edilmedikleri takdirde sağlıklı dişlerin bile sallanarak düşmesine neden olabiliyor. Bu hastalıklar, bakteri plağının diş etinde enflamasyon oluşturmasıyla başlıyor. Diş etindeki hastalığın biraz ilerlemesiyle ‘gingivitis’ olarak adlandırılan aşamaya geliniyor. Gingivitis aşamasında diş etlerinde iltihap olsa da iltihabın henüz dişi destekleyen kemiğe geçmemiş oldu- ğu belirtiliyor.
DİŞ TAŞINA KARŞI ETKİN AĞIZ TEMİZLİĞİ
Diş taşı (tartar), tükürükteki kalsiyum tuzlarının bakteri plağı vasıtasıyla dişe yapışması sonucu oluşuyor. Diş taşının hastalık oluşumundaki ana etkisi, diş etinin iritasyonuna neden olmasının yanı sıra, sürekli bakterilerle çevrili olmasından kaynaklanıyor.
Diş taşı, plağın periodontal dokularla yakın temasta kalması ve plak temizliğinin mümkün olmadığı alanlar oluşması anlamına geliyor. Diş taşının diş yüzeylerinin yanı sıra protezler üzerinde de oluşabildiğine dikkat çekiliyor.
Diş eti hastalıklarının oluşumunda ana etkenin bakteri plağı olduğu belirtiliyor. Dişler üzerinde bakteri plağı olmaması durumunda kalsiyum tuzları dişe yapışamıyor ve diş taşı oluşamıyor. Plağın içindeki bakterilerin yan ürünleri dişi kemiğe bağlayan periodontal ligamenti etkileyerek bağların harabiyetine neden oluyor. Diş eti dişten uzaklaşıyor, periodontal cep oluşuyor ve dişi çevreleyen kemikte harabiyet başlıyor. Diş taşı oluşumunu önlemek için mutlaka etkin ağız temizliği sağlanması gerekiyor.
AĞIZ KOKUSU YÜZDE 87 AĞIZ BOŞLUĞU KAYNAKLI
Ağız kokusunun günümüzde oldukça yaygın olduğu belirtiliyor. Bu sorun sosyal bir incinme nedeni olarak da görüldüğü için psikolojik problemleri de beraberinde getiriyor. Dr. Nihat Tanfer, “Her sağlıklı bireyde sabahları sindirim kanalında biriken gazların veya dil sırtında üreyen bakterilerin neden olduğu ağız kokusu ortaya çıkabilir” diyor.
Dil sırtını fırçalamak ve sürekli olmamak şartıyla çinko içeren ağız gargaraları kullanıp sakız çiğnemek ağız kokusunun çözümleri arasında yer alıyor. Beslenme sonrasında görülen, nefesteki çirkin kokununsa fizyolojik olduğu belirtiliyor. Kan gazlarının akciğerden atılımının sebep olduğu bu kokunun hastalık olarak değerlendirilmemesi gerekiyor.
Ağız kokusu sebeplerinin yüzde 87’sinin ağız boşluğu kaynaklı olduğuna dikkat çekiliyor. Bu sorun kolayca tedavi edilebiliyor. Tanfer, diş beyazlatma ürünleriyle ilgiliyse, “Bu ürünler hem diş minesine hem de diş etlerine zarar veriyor. Diş beyazlatma işleminin uzman hekimler tarafından yapılması gerekiyor” diyor.
CEYDA ERENOĞLU / GAZETE HABERTÜRK
- Denizli’nin İlk Beslenme Ve Fiziksel Aktivite Dostu İşletmesi Belgesini AldıSağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri Programı kapsamında İl Sağlık Müdürlüğü'ne başvurarak...27 Nisan 2024 Cumartesi 13:39SAĞLIK BAKANLIĞI
- 65 Yaş Üstü Hastalar Hastane Bahçesinde Egzersiz YaptıMersin Şehir Hastanesi bünyesindeki Sağlıklı Yaş Alma Merkezi'nde takip altındaki 65 yaş üstü hastalar, fizyoterapist eşliğinde egzersiz yaptı.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:36GENEL SAĞLIK
- Acıbadem Ankara Hastanesi Sporcu Sağlığı Ünitesi AçıldıAnkara Acıbadem Hastanesi'nde profesyonel ve amatör sporculara yönelik Sporcu Sağlığı Ünitesi hizmete sunuldu.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:34ÖZEL SAĞLIK SEKTÖRÜ
- Malatya Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nden ‘Dev’ AmeliyatMalatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 210 kilogram olan obezite hastası başarılı bir ameliyat geçirdi.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:31OBEZİTE
- Obezite Hastalığında Uzmanından Korkutan AçıklamaKocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 4. Preoperatif Protein Kalori Kısıtlama Sempozyumu'na dünyadan 15 bilim insanı katılarak obeziteye yönelik...27 Nisan 2024 Cumartesi 13:21KONGRE VE KONFERANSLAR
- Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi DüzenlendiBolu'da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:18KONGRE VE KONFERANSLAR
- Yıl Sonuna Kadar 36 Bin Sözleşmeli Sağlık Personeli İstihdam EdilecekYıl sonuna kadar 36 bin sözleşmeli sağlık personeli istihdam edilmesi hakkında karar Resmi Gazete'de yayımlandı.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:16RESMİ GAZETE'DE BUGÜN
- Ambulans Helikopter 4 Ayda 61 Hasta TaşıdıSağlık Bakanlığı tarafından acil sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere Van'da konuşlandırılan ambulans helikopter, bu yıl çetin geçen kış sezonunda...27 Nisan 2024 Cumartesi 13:15SAĞLIK BAKANLIĞI
- Toz Taşınımı Akciğerlerde Tahribat OluşturuyorSon günlerde Afrika ve Arabistan çöllerinden rüzgar ile taşınan tozun ülke üzerindeki hava kalitesinin yanı sıra insan sağlığını da etkilediğini...27 Nisan 2024 Cumartesi 11:10GÖĞÜS HASTALIKLARI
- Bahar Alerjisine Karşı Anadolu Propolisi ÖnerisiBahar alerjisi ile birlikte kendini gösteren boğaz kaşıntısının giderilmesinde, en önemli tedavi yöntemlerinden birinin Anadolu propolisi olduğunu söyleyen...27 Nisan 2024 Cumartesi 10:50ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel