FARUK ÇELİK'İN KAMUOYUNA BİR AÇIKLAMA BORCU VAR

SGK'da taşlar bir türlü yerine oturmuyor. Sosyal güvenlik reformunun tartışmalı şekilde uygulamaya gireceği bir ortamda, SGK bir buçuk yılda üç başkan eskitti. Yaşanan karmaşa nedeniyle Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in kamuoyuna bir açıklama yapma borcu var.

Sosyal Güvenlik Kurumu'nda (SGK) sular durulmuyor, taşlar bir türlü yerine oturmuyor. Kurumda yaşanan karmaşaya daha önceki yazılarımda da değinmiştim. 31 Mart 2008 tarihindeki, "Sosyal Güvenlik Kurumu'nda neler oluyor" başlıklı yazımda aynen şu yorumu yapmıştım: "Şimdi SGK başkanlığını Tahsin Güney yürütüyor. Ama vekâleten. Bu ne anlama geliyor? Güney, kalıcı mı, gidici mi belli değil."

Ve geçenlerde Tahsin Güney, başkanlık görevinden alındı. Hem de göreve gelmesinin üzerinden daha iki ay bile geçmeden.

Peki, Tahsin Güney, kurumun kaçıncı başkanıydı? Sayıyı vermeden önce şöyle biraz hafızalarımızı tazeleyelim. Tazeleyelim derken de öyle çok eskilere gitmemize gerek yok. Kaldı ki, SGK'nın mazisi ne? Daha iki yılını bile dolu dolu tamamlamamış bir kurum.

Kurumun ilk başkanı hatırlayacaksınız, Tuncay Teksöz'dü. Teksöz, sosyal güvenlik reformunun mimarıydı ve reformu hazırlayan ekibin de başındaydı. Ne ilginç ki, bu kadar etkili olan bir kişi 2006 yılının ortasında sürpriz bir şekilde görevinden istifa etti. Gerekçe olarak da bakanlık bürokrasisi ile yaşadığı sorunları gösterdi.

SGK'ya 1.5 yılda dördüncü başkan
Tuncay Teksöz'den boşalan SGK Başkanlığı'na, Devlet Planlama Teşkilatı'nda müsteşar yardımcısı olarak görev yapan Birol Aydemir getirildi. Aydemir'in asaleten atanmasını dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer onaylamadığından, görevi vekâleten yürüttü. Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olması ile de başkanlık görevine asaleten atandı.

Ancak gelin görün ki Birol Aydemir, önce 2007'nin aralık ayında ani bir kararla izne ayrıldı, izni de yaklaşık 110 gün sürdü; bu yılın şubatında görevinin başına döndü, iki gün sonra ise eski görevi DPT Müsteşar Yardımcılığı'na yeniden ataması çıktı ve SGK Başkanlığı'ndan ayrıldı.

Yerine ise Tahsin Güney atandı. Ama vekâleten. Demek ki neymiş efendim; Güney, bir buçuk yıllık mazisi olan kurumun üçüncü başkanıymış. Ne yazık ki, şimdi artık o da başkan değil. Sadece iki ay görevde kaldıktan sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, tarafından görevinden alındı. Yeni başkan, Fatih Acar. Ama o da vekâleten. Asaleten atanır mı, atansa bile yerinde kalıcı mı bilinmez.

GSS'ye veteriner müdür atanır mı
Daha ilgincini de anlatayım size. SGK'daki fırtına sadece başkanlık makamında kopmuyor. Alt kademede de karmaşa hâkim.

Duyduğuma göre bundan on gün önce Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Sami Türkoğlu da görevinden alınacak, yerine ise Prof. Dr. Muzaffer Şeker getirilecekmiş. Diyeceksiniz ki, kim bu Muzaffer Şeker? Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi mezunu Şeker, halen Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi'nde anatomi profesörü olarak görev yapıyor.

Tabii haliyle ikinci soru olarak soracaksınız, uzmanlığı veterinerlik olan birinin insan sağlığı ile ilgili Genel Sağlık Sigortası'nın başında işi ne? Canım burası Türkiye, her şey olabilir. Çok da garip karşılamamak lazım.

Bu konuda iki farklı rivayet var. Birincisi; Muzaffer Şeker'in, Sağlık Bakanı'nın yakın arkadaşı olduğu. İkincisi ise Başbakan'a çok yakın birinin arkadaşı olduğu. Sizin anlayacağınız bir arkadaşlık ilişkisi var.

Kurumun itibarını zedelememek gerekiyor
Ancak aldığım duyumlara göre de bu garabet durum, yani Genel Sağlık Sigortası'nın başına veteriner getirilmesi, çok tepki çektiğinden bu karardan vazgeçilmiş. Onun yerine Muzaffer Şeker'in, SGK Başkan Yardımcılığı'na atanması düşünülüyormuş. Duyumlarım böyle.

Yazımızın başında da söylediğimiz gibi SGK da sular durulmuyor, taşlar yerine oturmuyor. Bence, sosyal güvenlik reformunun tartışmalı bir şekilde uygulamaya gireceği bir ortamda, SGK'nın bir buçuk yılda üç başkan eskitmesi ve kurumda karmaşanın yaşanması hakkında Faruk Çelik'in kamuoyuna bir açıklama yapma borcu vardır. Çelik'in bu borcu da bir an önce ödemesi gerekir. Gerekir ki, SGK gibi önemli bir kurumun itibarı zedelenmesin.

Noyan Doğan