FİZİK TEDAVİ MERKEZİ'NİN BİR BLOKU ÇÖKTÜ

İstanbul Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin bir bloku yanındaki alışveriş merkezi inşaatı nedeniyle çöktü. Hastanenin başhekimi Doç. Dr. Kadriye Öneş, A blokun yıkılması nedeniyle birçok birimin yanı sıra 140 yatak kaybettiklerini ve hastalara cevap veremediklerini söyledi.

Yanındaki alışveriş merkezi inşaatı nedeniyle bir bloku çöken İstanbul Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Başhekimi Doç. Dr. Kadriye Öneş, ''A blokun yıkılması nedeniyle buradaki birçok birimin yanı sıra 140 yatak kaybettik. Hastalara cevap veremiyoruz'' dedi.

Doç. Dr. Öneş, alışveriş merkezi hafriyatının çok derin kazılması nedeniyle 24 Kasım 2007 tarihinde hastanenin A blokunun çöktüğünü, buradaki 140 yatakla birlikte en son teknolojiyle yapılan 2 laboratuvar, 70-80 kişilik konferans salonu, bir kütüphane, Sağlık Kurulu, 20 yataklı çocuk servisi, özel odalar, hekim odaları ile özürlü çocukların, omurilik lezyonlu (felçli), inmeli hastaların tedavisinde kullanılan 2 hidroterapi havuzunun devre dışı kaldığını hatırlattı.
İstanbul'da kamu ve özel hastanelerde böyle bir havuz olmadığını, bu havuzlarda her gün yüzlerce hastanın tedavisinin yapıldığını ve yatan hastaların yaklaşık yarısının tedavisinin bu havuzlarda sürdürüldüğünü ifade eden Öneş, ancak şimdi bu tedavinin yapılamadığını kaydetti.
Bu bloktaki birçok idari birimin B ve C bloklarında hasta odaları boşaltılarak sıkıştırıldığını ve fiziki anlamda sıkıntılı şartlarda hizmet vermeye çalıştıklarını dile getiren Öneş, yıkımın ardından başlayan hukuki sürecin uzun sürmesinden yakındı. 

Gecikmenin oluşturduğu risk

Hastanelerinin Türkiye'deki 2 rehabilitasyon hastanesinden biri olduğunu, İstanbul'daki tek hastane olması nedeniyle de çok talep gördüğünü dile getiren Öneş, şöyle konuştu:
''Sağlık Bakanlığı, kaybettiği hastanesini ve günlük gelir kaybını tazmin edecektir, ama hastaların mağduriyeti tazmin edilemeyecektir. Birçok hasta çok uzun süre beklemek durumunda kalıyor. 140 yatak olmuş olsa, bu hastaların bekleme süresi 4'te 3 oranında azalır. 10-15 gün, en fazla bir ay içinde yatacakken, şimdi 3-4 aydan fazla bekleyen hasta gurubumuz var. Özürlü çocuklar bekliyor. Manevi anlamda biz de çöküntü yayıyoruz.''
Öneş, sürekli hasta ve yakınlarıyla karşı karşıya olduklarını, 50 yaşındaki bir babanın omurilik felci olan 20 yaşındaki oğlunun biran önce yatmasını istediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
''Bu tür hastaların erken yatması çok önemli. Erken tedaviye alınmayan, ilaçları düzenlenmeyen, egzersize başlamayan hastalarda çok ciddi problemler oluyor. Damarlardaki tıkanıklık ölüme kadar götürebiliyor. Eğer bu hasta ilaca başlamazsa ölebilir. Eklemlerinde kemikleşmeler oluyor ve onları daha sonra ilaçla da açmak mümkün olmuyor. Biz onları erken dönemde ilaca başlayarak bunları önlemeye çalışıyoruz. Çünkü en büyük risk 2-4 ay arasında... O nedenle yattığı dönemde ilaçlarla ve yoğun egzersizlerle bu tip komplikasyonların önüne geçiyoruz. Ancak bu kadar yatak sayısıyla nasıl ulaşacaksınız bu kadar hastaya?''

Yeni hastane çalışması

Bahçelievler'deki hastanenin toplam 60 bin metre karelik bir alanı olduğunu, bunun yaklaşık 15 bin metre karelik alanının, 1998'de dönemin Sağlık Bakanı tarafından alışveriş merkezi yapılması için bir şirkete verildiğini, kalan alanda mevcut hastane binasının 21 bin metre karelik alanı kapladığını anlatan Öneş, geriye kalan açık alan üzerinde Sağlık Bakanlığı'nın yeni bir rehabilitasyon hastanesi için proje başlattığını belirtti.
Öneş, ''300-400 yataklı yeni bir hastane çalışması var. Geçen yıl zemin etüdü yaptırdık. Ardından 4-5 katlı rehabilitasyon hastanesi proje çalışması başlatıldı. Bu bizim için çok sevindirici. Rehabilitasyon hastanesiyle ilgili Türkiye'de pek fazla proje çalışması yok. Sadece GATA'nın var. O örnek alınıyor, ama bu projenin üzerinde daha çok çalışılması lazım'' dedi.

Cumhuriyet