GÜZELLİK UZMANLARINDAN 'IPL' PROTESTOSU

Ankara'da güzellik uzmanları, Danıştay'ın 'yoğun atımlı ışık' (IPL) tedavi yönteminin yürütmesini durduran kararını protesto etti.

Ankara Estetisyenler Derneği Başkanı Elif Şebnem Türe, IPL'nin tıbbi bir uygulama olmadığını ve güzellik salonlarında yapılabileceğini savundu. Sağlık Bakanlığı'nın bir genelgeyle eğitim almak kaydıyla uygulama hakkını güzellik salonlarına verdiğini belirten Türe, Türk Dermatoloji Derneği ve Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Cerrahi Derneği'nin IPL uygulamasının tıbbi bir uygulama olduğunu savunarak Danıştay'a başvurduğunu ve Danıştay'ın da yürütmeyi durdurma kararı aldığını ifade etti. Türe, Danıştay'daki davanın 2 yıldır devam etmesinin mağduriyetlerini arttırdığını söyleyen Türe, "İstanbul Güzellik Uzmanları ve Eğitim Kurumları Derneği-Ankara Estetisyenler Derneği olarak talebimiz ve dileğimiz sosyal bir sorun haline gelmeye başlayan dosyamızın incelenme sırasının bir an önce alınarak sonuçlandırılmasıdır" diye konuştu.

Türe, uygulamanın eğitimsiz kişiler tarafından yapıldığını belirterek, "Tıbbi bir uygulama olmadığını savunduğumuz, IPL Foto Epilasyon uygulamasının eğitimini almış olan güzellik uzmanları tarafından yürütülmesi, tıbbi bir uygulama olduğunu savunduğumuz Lazer Epilasyon Teknolojisinin de Dermatolog ve Plastik Cerrahlar kontrolünde eğitimli kişiler tarafından kullanılması ile davanın geri çekilmesi yönündedir. Taraflar için legal olan çalışma modeli budur" dedi.

Haklarını savunmak için 25 Mayıs'ta Ankara yürüyüş düzenleyeceklerini ve yürüyüşleri de diğer bölgelerde devam etmesini planladıklarını kaydetti.

Basın açıklamasından sonra kendi arkadaşlarının yüzüne maske uygulaması yaptılar. IPL uygulaması ışık enerjisi ile tahrip etme prensibiyle çalışmakta olan epilasyon yanı sıra leke tedavisi, cilt gençleştirme içinde başarılı şekilde kullanıldığı bildirildi. İlk kez 1996 yılında FDA onayı ile lazer sistemleri, epilasyon amaçlı kullanılmaya başlandığı, uygulamadaki amacın lazer ışınını doğru dozda kıl köküne ulaştırarak, tekrar kıl üretemeyecek şekilde hasar verdirip, kıl hücresinin yeni kıl üretmesini engelleme olduğu belirtildi.

AHMET UMUR ÖZTÜRK