İNSAN KANINDA PLASTİK GÖRÜLMESİ NE ANLAMA GELİYOR?
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilal Boztosun: "Mikroplastiklerin endokrin bozucular olduğu kanıtlanmıştır. En sık etkilenen iç organlar karaciğer, böbrekler, kalp, sinir sistemi (beyin dahil) ve üreme sistemidir"

01 Nisan 2022 Cuma 21:45
İlk kez insan kanında mikroplastik tespit edilen araştırmanın yürütücülerinden Prof. Dr. Dick Vethaak: "Yüksek miktarda plastik partiküller evlerde, özellikle ev tozunda görülüyor. Bu nedenle mikroplastiklerin yiyecek ve içecekler üzerinde birikmesinin önüne geçilmesi kritik önemde"
"Bebeklerin dışkısında yetişkinlerinkinden 10 kat daha fazla plastik parçacık olduğunu gösteren bir araştırmayı inceledim"
Hollanda’daki Amsterdam Vrije Üniversitesince yürütülen ve insan kanında ilk kez mikroplastiğe rastlanan araştırmaya katılan ekibin üyelerinden Prof. Dr. Dick Vethaak, "Yüksek miktarda plastik partiküller evlerde, özellikle ev tozunda görülüyor. Bu nedenle mikroplastiklerin yiyecek ve içecekler üzerinde birikmesinin önüne geçilmesi kritik önemde" dedi.
İnsanlar, endişe verici miktarlarda plastik yiyor, içiyor ve soluyor. Denizin dibinde de bir dağın tepesinde de plastik var. Hava, yiyecek ve içecekler ile kişisel bakım ürünleri yoluyla yutulan bu plastikler vücuda yerleşebiliyor.
Çevreye de zararlı oldukları bilinen mikroplastiklerin insan vücudu ve sağlığı üzerindeki etkisi hakkında ise halen çok az şey biliniyor.
Dışkı ve bebek plasentasının ardından Amsterdam Vrije Üniversitesinden bilim insanları, insanlar üzerinde yürüttükleri araştırmada, deneklerin yüzde 77’sinin kanında mikroplastik buldu.
Plastik atıkların azaltılmasıyla ilgili çalışmalar yapan İngiltere merkezli Common Seas kuruluşunun yaptırdığı araştırma, Environment International adlı akademik dergide de yayımlandı.
AA muhabirinin detaylarına ulaştığı araştırma, dünyada plastik partiküller için kan testi yapan ilk çalışma olma özelliğini taşıyor.
- Kan örneklerinin yarısında PET plastiğe rastlandı
Araştırmacılar, tamamı sağlıklı yetişkin 22 bağışçıdan alınan kan örneklerini analiz etti ve deneklerin 17'sinin kanında ölçülebilir miktarda plastik parçacıklar bulundu.
Çalışmada, kan örneklerinin yarısında içecek şişeler, gıda ambalajları ve giysi üretiminde yaygın kullanılan PET plastik, üçte birinde gıda ve ev ürünlerinin paketlenmesinde kullanılan polistiren, dörtte birinde de plastik poşet yapımında kullanılan polietilene rastlandı.
Bu yeni bulgular, plastiğin sağlık üzerindeki etkisinin daha da ciddi olduğunu ortaya koydu.
Bilim insanları, plastik parçacıkların kan dolaşımı yoluyla organlara taşınabileceğini ve iltihaplanmaya neden olabileceğini vurguluyor. Önümüzdeki 20 yıl içinde plastik üretiminin yeni plastiklere yatırılacağı tahmin edilen 2,3 trilyon dolar ile ikiye katlanmasından duydukları endişeyi dile getiriyorlar.
- Organlara dağılabileceği değerlendiriliyor
Konuyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Amsterdam Vrije Üniversitesinden Su Kalitesi ve Sağlığı biriminde çalışan Ekotoksikolog Prof. Dr. Dick Vethaak, 10 kişiden 8'inin kanında plastik bulunmasının ne anlama geldiğini değerlendirdi.
Vethaak, daha önce suda yaşayan birçok canlının vücudunda mikroplastiğe rastlandığını söyledi.
İnsanlardaki durumun gözlendiği bu öncü araştırmada ise ilk kez kanda plastik parçacıklar tespit edildiğini hatırlatan Vethaak, gündelik ortamlarda maruz kalınan ve kan dolaşımında görülen plastik parçacıkların organlara dağılabileceğini belirtti.
- Hastalıkları tetikler mi?
Bu durumun sağlık üzerindeki etkisinin henüz bilinmediğine işaret eden Vethaak, plastiğin hastalıklara sebep olacak ya da etki edecek seviyelerde olup olmadığı, vücutta nereye gittiği, sistemden atıldığı mı yoksa doku ve organlarda birikip tutunduğu mu gibi cevaplanması gereken temel sorular olduğunu anlattı.
Plastiklerin kan-beyin bariyerini geçip geçemediği de araştırılan bir başka konu.
Dick Vethaak’a göre, plastik parçacıkları havadan da insan vücuduna girebiliyor. Hava kirliliğinin her yıl dünya çapında milyonlarca insanın hayatına mal olduğu göz önünde bulundurulduğunda plastiğin kronik hastalıklara etkisi olduğu söylenebilir. Ancak bunun üzerinde daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.
- "Plastik sistemde sıkışabildiği gibi vücuttan atılabilir de"
Mikroplastiklerin vücuttan atılıp atılamayacağıyla ilgili soruları da yanıtlayan Vethaak, "Plastik, idrar ve dışkı yoluyla vücuttan atılabildiği gibi bir yerde tutunuyor, sistemin bir yerinde sıkışıp kalıyor da olabilir. Örneğin beyinde birikme gibi..." diye konuştu.
Çok küçük yani nano plastiklerin kan-beyin bariyerini geçebileceklerinin deneysel çalışmalardan öğrenildiğini anlatan Vethaak, beyindeki bu çok ince parçacıkların insanlarda DNA'ya zarar vererek kansere yol açabildiğini, alzheimer, parkinson gibi beyinle ilgili nörodejeneratif hastalıklarla ilişkili olduğunun da bilindiğini aktardı.
- Evlerde toza ve yiyeceklere dikkat
Vethaak, plastiklerin vücuda girmesinden en çok kimlerin etkilendiğiyle ilgili sorulara karşılık ise tekstil örneğini verdi. Buna göre, tekstil endüstrisindeki işçiler çok yüksek miktarda plastik tozuna sürekli maruz kaldıkları için akciğer hastalıkları ve kanser gibi vakaların sık görüldüğü grupların başında geliyor.
Daha savunmasız bir durumun evlerde karşımıza çıktığına işaret eden Vethaak, "En yüksek mikroplastik konsantrasyonlarının nerede bulunduğuna bakacak olursak, yüksek miktarda plastik partiküller evlerde, özellikle ev tozunda görülüyor. Bu nedenle mikroplastiklerin yiyecek ve içecekler üzerinde birikmesinin önüne geçilmesi kritik önemde." dedi.
- "Özellikle bebeklerin korunması gerekiyor"
Ev söz konusu olduğunda çocuklarla özellikle yeni doğan bebeklerle ilgili bir tehlikeye de atıfta bulunan Vethaak, şöyle devam etti:
"Bebeklerin dışkısında yetişkinlerinkinden 10 kat daha fazla plastik parçacık olduğunu gösteren bir araştırmayı inceledim. Belki bu bebekler evlerde plastiğe daha çok maruz kalıyor, hatta muhtemelen öyleler çünkü yerde büyüyorlar, tozu yiyorlar, belki de plastik biberonlardan besleniyorlar. Ya da örneğin sentetik plastikten yapılmış oyuncakları çiğneyebilirler. Bunu önlemeye çalışabilir, evinizi havalandırarak bu maruziyeti azaltabilirsiniz. Çocuklarınıza çiğnemeleri için bu tür sentetik malzemeler vermeyin. Ve başka iyi bir şey, yemeğinizi örtmek. Yiyecek ve içeceklerinizi mutfak masasında saatlerce açık bırakmayın.”
Araştırmada anlamlı bir ilerleme için 5 ila 10 yıl gerektiğini ekleyen Profesör Vethaak, "Kanda baktığımız ilk çalışma ancak donör sayısı hala sınırlı; 22 ve örneklem büyüklüğünü artırmamız gerekiyor. Ayrıca yöntemin hassasiyetini de artırmalıyız. Tabii polimerlerin sayısını da… Çünkü bu çalışma, günlük hayatımızda kullandığımız plastiklerin deyim yerindeyse sadece beş yaygın olanından bahsediyor” dedi.
- "Mikroplastikler boyutları nedeniyle dokulara sirayet edebiliyor"
Araştırmayı değerlendiren Beyin Sağlığı ve Hasta Derneği (BEYİNDER) Onur Başkanı Prof. Dr. Ahmet Taşkın Duman, kana geçebilen mikroplastiklerin insan vücuduna nasıl bir tahribat verdiğinin henüz yeterince belirlenmediğini söyledi.
Duman, şöyle devam etti:
"Hayvanlarda mikroplastiklerin 'kan-beyin bariyeri' dediğimiz beyin için koruyucu olan sistemi geçerek beyin dokusuna ulaşabildikleri gösterildi. İnsanda da beyin ve sinir dokusu üzerinde olumsuz etkilerinin olabileceğini düşündüren kanıtlar var. Bu konular nispeten yeni gündeme gelen konular olduğu için henüz uzun zamandaki etkilerine ilişkin yeterince araştırma yok. Ayrıca bazı deneylerin insanlar üzerinde yapılmasının mümkün olmadığı da bir gerçek. Elimizdeki bilgi ve verilere göre değerlendirerek bir görüş oluşturmak gerekirse mikroplastikler, doku ve hücreler için en azından yabancı madde, ayrıca tabii ki kimyasal ve fiziksel etkileri var."
Birçok sağlık probleminin günümüzde geçmişe göre çok daha yoğun olarak görüldüğünü aktaran Duman, "Bunlarda çevresel faktörlerin de etkisi olduğunu düşündüren birçok kanıt var. Bu önemli çalışma ile kanımıza bile girebildiklerini görmüş olduk. Oysa daha önce kana karışmalarının mümkün olamayacağı ifade ediliyordu. Mikroplastikler boyutları nedeniyle dokulara sirayet edebiliyorlar. Sağlıklı yaşamak, sağlıklı beslenmek, hareketli olmak, zararlılardan uzak durmak, her yönden yaşam önceliklerimiz arasında olmalıdır." ifadelerini kullandı.
- "En sık karaciğer, böbrekler, kalp, sinir ve üreme sistemi etkileniyor"
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilal Boztosun ise "Şu anda mevcut olan tek veri, farelerin veya sıçanların çok miktarda mikroplastikle beslendiği ve olumsuz sonuçlar gösterdiği laboratuvar denemelerinden elde edildi. Araştırmalara göre mikroplastikler, ince bağırsakta iltihabı teşvik ediyor, doğurganlığı ve yavruları etkiliyor." diye konuştu.
Araştırmaların, metabolik rahatsızlık, sinir sistemi üzerine toksik ve kanserojen etkiler için mikroplastiklerin potansiyel olduğunu gösterdiğini dile getiren Boztosun, şunları kaydetti:
"Mikroplastiklerin hormon sistemini etkileyebildiği, böylece normal hormon işlevine müdahale ettiği ve potansiyel olarak kilo alımına neden olduğu gösterilmiştir. Önceki araştırmalar suyumuzda, havamızda ve hatta yiyeceğimizde mikroplastikler buldu. Yani kan dolaşımımıza girmesi an meselesiydi. Son çalışmada ise maalesef kanda da mikroplastiklerin bulunduğu gösterildi. Tüm bunların uzun vadede sağlığımız için tam olarak ne anlama geldiği ise tam olarak net değildir. Mikroplastiklerin içinde bulunan Bisfenol A (BPA), ev ürünleri ve gıda ambalajları yapmak için kullanılan, yutulduğunda veya solunduğunda insan sağlığına zarar verebilecek endokrin bozucular olduğu kanıtlanmıştır. En sık etkilenen iç organlar karaciğer, böbrekler, kalp, sinir sistemi (beyin dahil) ve üreme sistemidir."
Giresun'da sağlık ekiplerinin acil müdahale becerileri test edildiGiresun'da, sağlık ekiplerinin acil müdahale becerilerinin test edildiği eğitim, ölçme ve değerlendirme yarışma düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 20:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Çubuk'ta "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı tanıtıldıAnkara'nın Çubuk ilçesinde "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı kapsamında bilgilendirme ve farkındalık etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 19:13SAĞLIK BAKANLIĞI
Giresun'da "Sağlığa Kulaç At" etkinliğine katılanlar denizde yüzdüGiresun'da sağlıklı yaşama dikkati çekmek için "Sağlığa Kulaç At" etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 18:51SAĞLIK BAKANLIĞI
Kayseri'de doktorlar tekerlekli sandalyede engelli sporcularla basketbol maçı yaptıKayseri Şehir Hastanesi doktorları, tekerlekli sandalyeye bağlı sporcuları daha iyi anlamak için tekerlekli sandalyede basketbol maçı yaptı.04 Aralık 2025 Perşembe 18:28HEKİMLER
Ani kalp durmalarına karşı üretilen yerli cihaz Ankara'da 25 noktaya yerleştirildiBaşkentte, 25 noktaya yerleştirilen yerli üretim Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) cihazları ani kalp durması vakalarında acil tıbbi personel vakaya müdahale edinceye kadar geçen sürede hayat kurtaracak.04 Aralık 2025 Perşembe 18:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Sağlık Bakanı Memişoğlu Kırıkkale'de konuştu:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Cumhurbaşkanı'mızın söylediği gibi koruyan, geliştiren ve üreten sağlık sistemimizle 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılı'nı oluşturmaya çalışıyoruz." dedi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:18SAĞLIK BAKANLIĞI
Kırşehir'de yılın ilk 11 ayında 38 bin 48 vakaya müdahale edildiKırşehir İl Sağlık Müdürü Süleyman Ersoy, ilde 2025 yılının ilk 11 ayında 38 bin 48 vakaya müdahale edildiğini bildirdi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:18SAĞLIK BAKANLIĞI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Yüzyılı Dünya Engelliler Günü Buluşması'nda konuştu: (3)Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "106'sı Aile Bakanlığımıza bağlı 331'i özel sektöre ait toplam 437 bakım merkezinde 40 bine yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz." dedi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:13ENGELSİZ HABERLER
Osmaniye'de ani kalp durmalarına karşı kullanılan şok cihazı tanıtıldıOsmaniye'de, Sağlık Bakanlığı ve ASELSAN işbirliğiyle Türk mühendisler tarafından yerli ve milli imkanlarla üretilen Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) şok cihazının tanıtımı yapıldı.04 Aralık 2025 Perşembe 16:43SAĞLIK BAKANLIĞI
İsrail Kamu Savunma Birimi: Filistinli tutuklular ağır sağlık koşulları altında açlığa maruz kalıyorİsrail Adalet Bakanlığı Kamu Savunma Birimi tarafından yayımlanan resmi raporda, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların şiddetli açlık, kötü muamele ve ağır sağlık koşulları altında tutulduğu belirtildi.04 Aralık 2025 Perşembe 16:38DÜNYADA SAĞLIK
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel










