KANSER TEDAVİSİ İÇİN ÇİN'E GİTMEYİN

İSTANBUL (A.A) - Tıbbi Onkoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. İdris Yücel, gerek kanser hastaları, gerekse yakınlarının basında yer alan ve henüz araştırma aşamasında bulunan veya bilimsel olmayan sözde tedavi yöntemlerine yoğun ilgi gösterdiğini belirterek, ''Kanserde standart tedavilerde Avrupa'dan daha iyiyiz. Türkiye kanser tedavisinde yurt dışına gitme aşamasını bitirdi. Halkımız bu konuda bize güvensin'' dedi.

Dernek genel merkezinde düzenlenen ''Medya-Tıbbi Onkoloji Günleri'' konulu toplantıda konuşan Prof. Dr. Yücel, artan kanser vakaları nedeniyle gerek hastalar, gerekse yakınlarının kanserle ilgili haberlere doğal olarak yoğun ilgi gösterdiğini söyledi.

Yücel, henüz araştırma aşamasında olan yeni yöntemler basında yer aldığında, bunun etkin ve başarılı tedavinin bulunduğu şeklinde yorumlandığını belirterek, ayrıca bilimsel olmayan ve hekimlik camiası tarafından bazı kişiler tarafından ortaya atılan sözde tedavi yöntemlerinin de kişileri bir takım arayışlara ittiğini bildirdi.

İdris Yücel, ''Kanserde standart tedavilerde Avrupa'dan daha iyiyiz. Türkiye kanser tedavisinde yurt dışına gitme aşamasını bitirdi. Halkımız bu konuda bize güvensin'' diye konuştu.

GEN TEDAVİSİ Hastalara bağışıklık hücreleri nakledilmesi işleminin uzun yıllardır yapıldığını ve basında bu konuda yer alan çalışmanın bilinen yöntemin bir başka şekilde uygulanması olduğunu anlatan Yücel, Çin'de gen tedavisi konusunda uygulanan yöntemi de eleştirdi.

Yücel, bununla ilgili Türkiye'de irtibat büroları bulunduğunu ve bağlantıyı bazı hekimlerin sağladığını iddia etti.

Sigarayı bırakma, doğru beslenme ve fiziksel aktiviteyle kanser türlerinin yarısına yakınından korunulabileceğini belirten Prof. Dr. Yücel, ''uyuşuk hayatın'' kansere davetiye çıkardığını söyledi.

ÇİN'E GİTMEYİN
Dernek Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Demirkazık da, ''Çin'de uygulanan gen tedavisinin bilimsel olmadığı'' görüşünü dile getirerek, ''Gen tedavisi için Çin'e gitmeyin. Bu ülkede uygulanan yöntem tamamen ticari, etik ve ahlaki değil. Çin'de bu konuda kötü niyet var. Birçok ülkeye bu yöntem pazarlanmaya çalışıldı. Bu tuzağa düşen ülkelerden bir tanesi de Türkiye. Birçok hastamız Çin'e gitti. Bu tedaviye yönelik olarak daha önce Avrupa'da yapılan klinik çalışmalar başarısız oldu. Ayrıca bu yöntemle ilgili bugüne kadar herhangi bir dergide ne yazı yer aldı, ne de bir kongrede tebliğ sunuldu'' dedi.

Demirkazık, Türkiye'de her yıl 100-150 bin yeni kanser hastasının ortaya çıktığını ifade ederek, ''Kanserin görülme sıklığı 40 yaşından sonra artıyor. Bu nedenle nüfusumuz yaşlandıkça kanser sayısı artacaktır. Kanserin en başta gelen nedeni de sigara'' diye konuştu.

Dernek Genel Sekreteri Doç. Dr. Gökhan Demir de, bilinçli yapılan tamamlayıcı tıbba karşı olmadıklarını, ancak hastaların yüzde 80-90'ının eş-dosttan öğrendiği ve içinde ne olduğunu bilmediği birçok otu kullandığını belirtti. Demir, aşırı kilo ve egzersizden uzak yaşamın kanseri artırdığını vurguladı.

Dernek üyesi Prof. Dr. Sevil Bavbek ise ''Çin'e giden insanların ceplerinden para vererek üzerlerinde ilaç denettiğini'' iddia etti.

Bavbek, kansere iyi geldiği öne sürülen birçok ürünün internet üzerinden satıldığını ve bu konuda bir denetim ve ceza olmadığını kaydederek, ''Özellikle internet kullanıcıları büyük bir tuzağa düşüyor. Burada yer alan her şeyi denemeye çalışıyorlar. Tedaviden daha fazla parayı, içinde ne olduğunu ve zararlarını bilmediği bu tür ürünler için harcıyor'' dedi.

Medimagazin