MEME KANSERİNDE ERKEN TANI SAĞLIKLI YAŞAMA İMKAN TANIYOR
Hekime ve tanı yöntemlerine daha kolay ulaşılması sayesinde hastalığa erken tanı konulabilmesi ve radyoterapi, kemoterapi ile hormon tedavisindeki gelişmeler, meme kanserine yakalanan kadınların uzun yıllar sağlıklı yaşamalarına imkan tanıyor.
31 Ekim 2012 Çarşamba 13:11
Hayat boyu meme kanseri olma riski; Batı Avrupa ülkelerinde ve ABD de her 5-6 kadından birinde, ülkemizde ise her 9-10 kadından birinde görülüyor. Üstelik ülkemizde meme kanseri oranında bir artış var. Ancak artık hekime ve tanı yöntemlerine daha kolay ulaşılması sayesinde hastalığa erken tanı konulabilmesi ve radyoterapi, kemoterapi ile hormon tedavisindeki gelişmeler, meme kanserine yakalanan kadınların uzun yıllar sağlıklı yaşamalarına imkan tanıyor.
HASTAYA ÖZEL TEDAVİ
Meme kanseri saptanan her hastaya uygulanabilen tek tedavi modeli mevcut değil. Her hasta mamografi, meme ultrasonu ve vücuttaki hastalık yaygınlığını saptayan testlerden geçirildikten sonra değerlendiriliyor. Ardından kendisi için en uygun olan tedaviler planlanıyor. Meme kanseri kural olarak cerrahi yöntemlerle tedavi ediliyor. Bu tedaviyi genç hastalarda hemen hemen daima kemoterapi ve/veya radyoterapi izliyor. Ancak memesinde çok büyük tümörü olan veya koltuk altı lenf bezlerinde yoğun hastalık saptananlarda kemoterapi öne alınıyor. Bu yöntemle tümörün küçülmesi sağlandıktan sonra cerrahi girişim yapılıyor. Mastektomi uygulanmış, yani memesi alınmış olan hastalarda koltuk altı lenf bezlerinde hastalık yoksa bazen radyoterapi yapılmayabiliyor. Uzak yayılımını yaparak başka organlara atlamış tümörlerde memeye yönelik cerrahi girişim genelikle düşünülmüyor, tedavi kemo-hormonoterapi ve/ radyoterapi ile yapılıyor. Uzak metastazı olan, ancak genel durumu iyi ,hayat beklentisi uzun hastalarda memeye yönelik cerrahi girişim de tedavi seçenekleri arasına girebiliyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Meme Kliniği Sorumlusu Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hilal Ünal, meme kanserinde tanı ve tedavi yöntemlerini anlatıyor.
HER 2 HASTADAN 1'İNİN MEMESİ KORUNABİLİYOR
Uzak yayılımını yapmamış tüm meme kanserlerinde esas tedavi yöntemini cerrahi tedavi oluşturuyor. Kemoterapi, radyoterapi ve hormonoterapi cerrahi tedaviye destek sağlayan yöntemler olarak uygulanıyor. Eskiden meme kanseri vakalarında memenin çıkarılmasından ve koltukaltı lenf bezlerinin tümüyle temizlenmesinden başka seçenek olmadığına dair bir inanış vardı. Ancak günümüzde meme kanserli hastaların yüzde 40’ında, bir başka deyişle hemen her 2 kadından 1’inde meme koruyucu cerrahi uygulanabiliyor. Bu yöntemden küçük meme, bunun aksine büyük tümör gibi tümör çapı ile meme büyüklüğü arasında uyumsuzluk olmayan, cilt ve meme başında tümör yayılması bulunmayan veya meme içinde tek bir tümör bulunan hastalar faydalanabiliyor. Meme koruyucu cerrahi; memedeki tümörün, etrafındaki bir miktar normal doku ile birlikte çıkarılması demek. Bu tedavinin birinci hedefi memede görünür tümör bırakmamak, ikincisi ise hastanın memesine kabul edilebilir bir kozmetik sonuç sağlamak oluşturuyor.
MEMEDE ŞEKİL BOZUKLUĞUNA ÇÖZÜM
Tümör ve etrafında bir miktar normal dokunun çıkarılması hiç kuşkusuz memede şekil değişikliğine yol açıyor. Meme cerrahının uygulayacağı onkoplastik cerrahi yöntemler ile bu şekil bozukluğu büyük oranda düzeltilebiliyor. Ancak büyük tümörlerde meme cerrahı ile birlikte çalışacak bir plastik cerrahın doku transferleri, yağ dokusu enjeksiyonları ve karşı memenin şekil ve boyutlarının yeni memeye benzetilmesi gibi yöntemler ile daha iyi sonuçlar elde edilebiliyor.
MEMENİN ALINMASINA NE ZAMAN GEREK DUYULUYOR?
Memede birden fazla tümör varsa, meme çok küçük buna karşılık tümör büyükse, ameliyat öncesi uygulanan kemoterapiye rağmen tümör küçülmemişse ve hasta mastektomiyi tercih ediyorsa memenin alınması gerekiyor. Tümörün meme başı ve çevresine yerleşmiş olması mastektomi için bir gerekçe değil. Bu yerleşimdeki tümörler de meme koruyucu yöntemlerle tedavi edilebiliyor.
BEKÇİ LENF BEZİ BİOPSİSİ İLE GEREKSİZ CERRAHİ GİRİŞİMLER ÖNLENİYOR
Meme gibi koltuk altı lenf bezlerinin korunması da son derece önemli. Bunun nedeni ise koltukaltı lenf bezleri çıkarılmış hastaların yüzde 30’unda kolda ödem oluşması. Erken tanı konulmuş hastalarda genellikle koltuk altında hastalık olmuyor. Bu nedenle meme cilt altına verilecek özel bir boya veya radyoaktif madde yardımı ile koltuk altında ‘bekçi lenf bezi’, yani tümör hücrelerinin ilk gideceği lenf bezi bulunarak mikroskopik inceleme yapılıyor. Kanser yoksa diğer lenf bezlerine dokunulmuyor. Böylece meme kanseri koltukaltı lenf bezlerine geçmemiş hastalarda tüm bezeler çıkarılmadığı için gereksiz bir cerrahi girişim ve ona bağlı kol ödemleri önlenmiş oluyor. Eğer metastaz, yani tümörün yayılmış olduğu saptanırsa tüm koltuk altı lenf bezleri çıkarılıyor.
- ‘Obezite, Psikolojiyi Olumsuz Etkiliyor’Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof.03 Mayıs 2024 Cuma 12:00GENEL CERRAHİ
- Sezaryen, Bebek İçin Daha Az Riskliyken Normal Doğumda Anne Daha Hızlı ToparlanıyorÇoğu anne adayı için doğum şekline karar vermek zorlu bir süreç olabiliyor.03 Mayıs 2024 Cuma 11:40KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
- Elazığ’da Çocuk İzlem Koordinasyon Kurulu Toplantısı DüzenlendiElazığ İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Çocuk İzlem Merkezi İl Koordinasyon Kurulu toplantısı düzenlendi.03 Mayıs 2024 Cuma 11:20BASIN HABERLERİ
- Oğlundan Babasına, Anneden Evladına Hayat Kurtaran HediyelerAkdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve organ nakli ekibi tarafından Cahit Çiğdem Gül'e oğlu Burak Çiğdem Gül'den alınan karaciğer...03 Mayıs 2024 Cuma 11:15BASIN HABERLERİ
- ’Uluslararası Kalite Güvence Ve Akreditasyon’ KonferansıYükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından düzenlenen Uluslararası Kalite Güvence ve Akreditasyon Konferansı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi...03 Mayıs 2024 Cuma 10:40KONGRE VE KONFERANSLAR
- Bininci Açık Kalp Operasyonu Başarıyla TamamlandıEskişehir Şehir Hastanesi'nde başarıyla gerçekleştirilen bininci açık kalp ameliyatı hakkında konuşan Kalp ve Damar Cerrahisi Operatör Doktor Etem Yücekaya,...03 Mayıs 2024 Cuma 10:25KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Obezite Bağırsak Kanseri Riskini ArtırıyorTıbbi Onkolog Doç. Dr. Ahmet Özveren, obezite ve alkolün genç yetişkinler arasında bağırsak kanseri oranlarının artmasına neden olduğunu söyledi.03 Mayıs 2024 Cuma 10:25TIBBİ-RADYASYON ONKOLOJİSİ
- Otizm İle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar: “Bugün, Van Gogh Ve Mozart’ın Otizmli Olduğu Konuşuluyor”Altınbaş Üniversitesi Çarşamba Buluşmalarına katılan Tohum Otizm Vakfı Eğitim AR_GE Müdürü Dr. Nursinem Şirin, otizm ile ilgili doğru bilinen yanlışları...03 Mayıs 2024 Cuma 10:25KONGRE VE KONFERANSLAR
- “Temelden Güncele Üropatolojik Yaklaşım Kursu” İlgi GördüBaşkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Sağlık Yerleşkesinde "Temelden Güncele Üropatolojik Yaklaşım Kursu"...03 Mayıs 2024 Cuma 09:55ÜROLOJİ
- 75 Yaşındaki Hastanın Kornea Nakli Başarıyla YapıldıEskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde gerçekleştirilen operasyonla, 30 yıldır sol gözde görme kaybı yaşayan 75 yaşındaki hastaya kornea nakli başarıyla...03 Mayıs 2024 Cuma 09:55GÖZ HASTALIKLARI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel