OTİZMLİ ÇOCUĞA SAHİP AİLELERİN YAŞADIKLARI KAYGILAR VE AŞAMALAR NEDİR?
Aile içinde çocuğun doğmasıyla birlikte yeni bir dönem başlar. İki kişi ile başlayan hayat çocuk sahibi olacağını öğrendiği andan itibaren, çocuklarının sağlıklı olması ile ilgili kurulan planlar ve hayaller ile genişlemeye başlar...
23 Nisan 2019 Salı 17:07
Aile içinde çocuğun doğmasıyla birlikte yeni bir dönem başlar. İki kişi ile başlayan hayat çocuk sahibi olacağını öğrendiği andan itibaren, çocuklarının sağlıklı olması ile ilgili kurulan planlar ve hayaller ile genişlemeye başlar. Bu dönemde çocuğun sağlıklı dünyaya gelmeyeceği düşüncesi bile ailede endişe oluşturacağından, kurulan hayaller ve planların koşullara en uygun düzeyde olması aileyi rahatlatır. Bu konu hakkında yapılmış bazı çalışmalarda, kültürlerine bağlı yaşayan anne ve babaların çocuklarını güvence olarak gördüğünü ve anne babaların yaşlandıkları dönemde çocuklarının kendilerine bakmalarını, daha ödün verici olmalarını beklediklerini belirtmiştir. Bizim yaşadığımız kültüre ait ailelerde var olan bunun gibi beklentiler yer almaktadır. Ancak ailelerin farklı gelişen çocuğa sahip olduklarını öğrendikleri andan itibaren yaşadıkları kaygı sadece çocuğun geleceği ile ilgili değil, kendi yaşlılık dönemleriyle ilgili de kaygı duymalarına neden olan ikincil bir stres faktörüdür. Bu süreç ebeveynlerin sorumluluklarının arttığı ve çocukla ilgili bilinmezlik, kafa karışıklığı, karşılaşılan güçlükler ve olaylar ebeveynlerin psikolojik anlamda yıpranmalarına neden olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durumla baş etmeye ve adapte olmaya yardımcı olan en önemli faktör, otizm tanısı almış çocuğun ve ailesinin ihtiyaçlarının karşılanması ve sosyal destek faktörüdür. Yapılan araştırmalarda, sosyal destek arttıkça ailelerdeki kaygı, depresyon ve umutsuzluk düzeylerinde kesin düzeyde azalma olduğu saptanmıştır.
Otizm spektrum bozukluğu (OSB), kişinin yaşamının ilk 3 senesinde kendini göstermeye başlayan ve hayatı boyunca etkilerini devam ettiren gelişimsel bir sendromdur. OSB, Yaygın Gelişimsel Bozuklukları’na (YGB) aittir ve sosyal beceri, iletişim becerisi gelişiminde bozulmalarla/farklılıklarla kendini gösteren erken başlangıçlı bir çeşit bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Genel olarak bu bozukluklar sosyal etkileşim ve iletişimde yetersizlik, sığ ve tekrarlayan (stereotipik) tutum ve davranışlar, konuşamama, kendi veya başkalarının çıkardığı sesleri tekrarlama, sınırlı ya da ekolali konuşma, sınırlı dağarcığı ve işlevsellikte bozulma şeklinde kendini göstermektedir. Otizmli çocuklar genel çerçevede, dış uyaranlara karşı ilgisiz, göz temasından kaçınan ve çevresindeki kişilere karşı dokunsal temas gereksinimi sergilemezler. Otizmli bireyler içerisinde çok farklı çeşitliliklerde yer almaktadır. Dışarıdan bir gözle otizmliler ebeveynlerini bilmiyor, tanımıyor ya da umursamıyor gibi görünebilirler.
Aile, bütün çocukların gelişiminde ve eğitiminde en önemli yapı taşıdır. Bundan dolayı çocuk, normal gelişim göstermesi veya engelli bir birey olması fark etmeksizin varlığını idame ettirebilmesi, bazı kuralları ve rolleri yaşayarak öğrenebilmesi, fiziksel, zihinsel, dil, motor, sosyal ve duygusal gelişimleri yani hayata dair becerileri kazanabilmeleri için aile ortamına ihtiyaç duyar. Aile çocuğun anne ve babası olabildiği gibi boşanma veya kayıp sonucu yakın çevresindeki akrabaları ya da tanıdıkları da olabilir. Bebeğin otizmli olduğunun öğrenilmesi, aile için normal görünüme sahip olan ancak iletişim kurabilme becerisinde sıkıntıları olduğunu fark etmek, sosyal gelişim yönünden yetersiz oluşunu gözlemlemek, bunların yanı sıra olay ve duruma uygun olmayan davranışlar sergilemesine şahit olmak aile fertleri için çok fazla stres, sıkıntı ve depresyona yol açabilmektedir.
Özel gereksinimi olan çocuğun gelişim dönemlerine göre ebeveynlerinin yaşadığı kaygının kaynaklarına göre sıralandığında:
1. Erken çocukluk dönemi: Doğru tanının konulması, sosyal çevrenin çocuğun gereksinimlerinden haberdar olması, çocuğa uygun hizmetler geliştirilmesi, uzmanlarla iletişime geçilmesi.
2. Okul dönemi: Yeni hizmetlerin araştırılması ve farkına varılması, yasal hakların araştırılması ve öğrenilmesi, hangi okul hizmetinden yararlanacağı hakkına karar verip netleştirmek ve okul dışında yararlanacağı aktivitelerin araştırılması, planlanması.
3. Ergenlik dönemi: Çocuğun ve ailenin cinselliği keşfetmesi ve öğrenmesi, yaşıtları tarafından çocuğun dışlanması ve reddedilmesi, yaşına uygun etkinliklerin keşfedilmesi, meslek seçimiyle ilgili planlamanın yapılması ve sonraki eğitim hayatının araştırılması.
4. Yetişkinlik dönemi: Çocuğun yaşam düzenini öğrenmesi, aileden bağımsız sosyalleşme etkinliklerini sağlaması, ebeveynlerinin ölümüyle çocuğun korunması ile ilgili sorunlar ve konuları.
Ailelerin genel olarak otizmli bir çocuğa sahip olduklarında geçirdikleri 5 evre vardır.
1. Aşama, şok, inanmama ve yâdsımadır. Otizm spektrum bozukluğu olan bir çocuğa sahip olduğunu öğrenen ailenin yaşadığı ilk aşamada budur. Hayaller kurarak dünyaya getirilen çocuğun normal gelişim göstermiyor olması ailelerde şok, inanmama ve yâdsıma duygularını yaşatır.
2. Aşama, öfke ve içerlemedir. Bu aşamada aileler uzmanlar tarafından edindikleri bilgilerle kendi kanıtlarını karşılaştırır ve uzmanın koyduğu tanıları reddederek önerilerini kabul etmez ve bu öneriler öfke ve içerlemeye neden olur.
3. Aşama, pazarlıktır. Pazarlıkla aileler yetersizliğin ortadan kalkacağına inanır ve bu dönemde “neden ben veya neden biz?” sorgusu başlar ve bu yetersizliği ortadan kaldırmak için çaba harcamaya başlar.
4. Aşama, depresyon ve umutsuzluktur. Bu dönemde aile çözüm bulamamış olmalarından dolayı çaresizlik yaşamaya başlarlar. İkinci evrede yaşamış oldukları sosyal soyutlanmanın sonucunda çevreden destek de göremezler ve depresyon yaşamaya başlarlar. Bu aşamada aile hayallerindeki normal çocuğu kaybettiklerini fark eder ve gerçekle yüzleşir. Bu dönemde gerekli yardıma ulaşabilen aileler beşinci aşamaya geçebilir ancak bütün aileler o aşamayı görmemektedir.
5. Aşama, kabuldür. Bu dönemde ebeveynler özel gereksinimli olan çocuklarını bir birey olarak görmeye başlarlar ve durumu kabul sürecine girerler. Ailenin algısı değişerek, yapamadıkları değil yapabildikleri yönlere doğru odaklanırlar.
Ebeveynlerin bu aşamalar sırasındayken, eşlerin birbirilerine desteği, ailenin diğer üyelerinin ebeveynlere destek olması, bir uzmandan profesyonel destek alınması, dış çevrenin, komşuların ve arkadaşların desteği ailenin sorunla başa çıkmasında önemlidir. Bu sosyal destek faktörünün sağlanması kabul aşamasına geçişi kolaylaştırır. Ancak aile kabul aşamasına geçtiğinde çocuktaki gelişim de hızla artacaktır.
İzmir Buca Mutlu Çocuklar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
Psikolog & Aile Danışmanı
Gamze HASANDAYIOĞLU
Kaynak: https://mutlucocuklar.biz/otizmli-cocuga-sahip-ailelerin-yasadiklari-kaygilar-ve-asamalar-nedir
Bizimle iletişime geçmek için:
İletişim Formu : https://mutlucocuklar.biz/bize-ulasin
Telefon : +90 232 487 52 77
Mail Adresimiz : [email protected]
- Yoğun bakım hastalarının hem hemşiresi hem de yakını oluyorlarAtatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesindeki yoğun bakım ünitelerinde görev yapan hemşireler, hastalarının hem medikal hem de kişisel bakımıyla ilgileniyor, bilinci açık hastalara yakınlarının yokluğunu hissettirmemeye çalışıyor.13 Mayıs 2024 Pazartesi 12:53BASIN HABERLERİ
- İngiltere’de İşitme Engelli Bebek Gen Tedavisiyle Duymaya Başladıİngiltere'de doğuştan işitme engelli olan 18 aylık bir bebek, gen tedavisi yöntemi ile işitme cihazı olmadan duymaya başladı.13 Mayıs 2024 Pazartesi 12:43DÜNYADA SAĞLIK
- ’Bebeğinizle Doğru İletişimle Bağ Kurabilirsiniz’Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, "Anne ve bebeğin güvenli olarak bağlanmasının, çocukların gelecek dönemlerindeki...13 Mayıs 2024 Pazartesi 12:43ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
- Sedye İle Geldikleri Hastaneden Yaklaşık 1 Yıl Sonra Yürüyerek ÇıktılarDepremde bulundukları bina yıkılan ve enkaz altından saatler sonra kurtarılan anne ve kız, ANKA'da gerçekleştirilen başarılı operasyonlarla tekrar yürüyebilmenin...13 Mayıs 2024 Pazartesi 12:33ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ
- Türkiye’de İlk Kez Uygulanan Yöntemle Buzağı Ölümleri Yüzde 60’tan Yüzde 20’lere GerilediTarım ve hayvancılığın önemli merkezlerinden biri olan Yozgat'ta, buzağı ölümlerinin önüne geçmek amacıyla hayata geçirilen "Erken Teşhis ile Buzağılar...13 Mayıs 2024 Pazartesi 12:18BASIN HABERLERİ
- Kale: “Hemşire Göçü Önemli Bir Konu”12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası nedeniyle, Türk Hemşireler Derneği Erzurum Şubesi'nce bir anma programı düzenledi.13 Mayıs 2024 Pazartesi 12:18BASIN HABERLERİ
- İkiziyle tedavi gördüğü serviste yenidoğan hemşireliği yapıyorTrabzon'da ikiziyle prematüre olarak tedavi gördüğü hastanede 8 yıldır yenidoğan hemşireliği yapan Meral Topal, erken doğan bebekleri sağlıklarına kavuşturmak için çalışıyor.13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:53DİĞER HABERLER
- MHRS'de "Onaylı Randevu Dönemi" kurallara uyan hastaları memnun ettiMerkezi Hekim Randevu Sisteminde (MHRS) "Onaylı Randevu"ya geçilmesi hastalarda memnuniyet oluşturdu.13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:48SAĞLIK BAKANLIĞI
- “Uyku Apnesi Olanlarda Trafik Kazası Riski 3 Kat Fazla”Uyku bozukluğu sonucu gelişen trafik kazalarında ölüm oranının yüzde 11.4, diğer sebeplerle olan kazalarda ise ölüm oranının yüzde 5.6 bulunduğuna...13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:43NÖROLOJİ
- Hemşeriler Haftası KutlandıÖzel Hayat Hastanesi hemşireleri, 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası çerçevesinde düzenlenen programda bir araya geldi.13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:38DİĞER HABERLER
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel