ÖZEL HASTANELER YÖNETMELİĞİ SEKTÖRÜ KAOSUN İÇİNE SOKTU

Sağlık Bakanlığı özel hastaneler yönetmeliğinde değişiklik yaptı. Yeni yönetmelik 15 Şubat 2008’den itibaren geçerli. Ancak, yönetmeliği hazırlayanlarla onaylayanlar sektörü tam bir kaosun içine soktu.

Değişiklikler iyi niyetle hazırlanmış olabilir, ancak sonuçlarının en iyimser tahminle ‘kaos’ olacağından endişeliyim.

Özel hastane sahipleri dilediğinde, dilediği yerde hastane açamayacak. Bu koşul yerinde olabilir. Hastane farklı bir sektördür; açılışı da denetimi de kontrollü olmalıdır. Ancak yeni esaslar objektif olmadığı gibi keyfi uygulamaları ve muhtemel bazı sıkıntıları da beraberinde getiriyor.

Yeri bakanlık belirleyecek

Hastane açılacak yerler yılda bir kez bakanlıkça belirlenecek. O tarihten önce izin başvurusu yapılamayacak. Nerede ne zaman hastane açılabileceği belli olmadığı için yatırımcı yerle ilgili fizibilite yapamayacak. Diyelim ki bakanlık yerleri açıkladı. Başvuru süresi bu tarihten itibaren 30 gün. Söz konusu yerde hastane açmak için başvuran yatırımcıların sayısı, açılması öngörülen hastane sayısından fazla ise, yatırımcı, talipliler arasından kura çekilerek belirlenecek.

Peki 30 günde yatırımcı yer bulabilir mi, bulsa bile yatırım izni alıp alamayacağı belli olmadığından, o araziyi satın alma veya kiralama yoluyla nasıl elde edecek? Bunlar düşünüldü mü?

Yapılan değişiklik şunu getiriyor: Bakanlığa yakın kişiler hangi bölgede ne zaman hastane açma izni çıkacağı bilgisini önceden edinebilecek; yer bulan ve fizibilite yapanlar yatırım yapabilecek.

Diyelim ki Bakanlık Şişli bölgesinde 1 hastane açma izni verecek. Bu izin için Amerikan, Acıbadem, Alman, Universal Hospital Group, Florance Nightingale hastaneleri ile bakkal Ahmet Efendi ve terzi Hüseyin Efendi de hastane açmak için başvurdu. Aralarında kura çekilecek ve hastaneyi kimin açacağı böyle belirlenecek. Kurada terzi Hüseyin Efendi çıktı diyelim. Buyurun, bu işin içinden nasıl çıkacaksınız.

Elemanları bakanlık atayacak

Özel hastane yöneticileri, görevlendirecekleri sağlık elemanlarını (doktor, hemşire, laborant, sağlık teknisyeni gibi) kendisi işe alamayacak. Belirlediği isimleri bakanlığa bildirecek, bakanlığın onayladıklarını işe alabilecek. Peki ya bakanlığın subjektif kıstasları da varsa? Veya acil eleman ihtiyacı varsa hastane yönetimi neden ihtiyaç duyduğu elemanı alamasın? Amaç ne?

Yoksa siyasi kadrolaşma bu yöntemle özel sektöre de mi girecek? Benim iş yerime alacağım elemandan bakanlığa ne? Bakanlık ancak görev alabilecek elemanlar için kriterleri belirler. Hastane yönetimi de o kriterlere uygun olmak kaydıyla istediği elemanı kendisi seçer.

Ya muayenehane ya hastane

Yönetmelikte yapılan bir başka ilginç değişiklik de şu: Muayenehanesi olan hekim özel hastanelerde çalışamayacak. Neden? Belli değil. Kardeşim, sana ne benim çalıştıracağım hekimin muayenehanesinden demezler mi? Bakanlık olarak kendi hastanelerinde böyle bir koşul getirebilirsin. Ama özel sektöre asla. Hekim yarım gün muayenehanede çalışacak, yarım gün de bende çalışacak. Bakanlık bu işe neden karışır?

Devlette çalışan hekimler için özel hastanelerde çalışma yasağı geliyor. Bu doğru olabilir. Bakanlık olarak diyorsunuz ki, benim elemanımın başka hastanede çalışmasına izin vermiyorum. Bu makul.

Bence yönetmeliğin en olumlu maddesi, bir hastane grubunun herhangi bir hastanesinde çalışan bir hekimin, aynı grubun bir başka hastanesinde çalışabilmesi özgürlüğü. Bu da son derece makul.

Belirtmeye çalıştığım endişeler yönetmelikte mutlaka giderilmeli, yoksa özel hastanecilik sektörü daha gelişmeden ölü doğmuş olacak.