"PANİK ATAK" ÇAĞIN HASTALIĞI HALİNE GELİYOR
Gittikçe zorlaşan hayat şartları, yaşanan yoğun stres ve benzeri birçok olumsuzluk ile ortaya çıkabilen “panik atak”, çağın hastalığı haline geliyor.
03 Haziran 2013 Pazartesi 06:57
Hastalığı "Akut ve ani olarak gelişen yoğun korku nöbeti" olarak tanımlayan Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, panik atak hastalarının panik dolu yaşamlarını ve hastalıkla ilgili bilgileri aktarıyor.
ÖLECEKLERİNİ DÜŞÜNÜRLER
Panik atak, akut ve ani olarak gelişen yoğun korku ve anksiyete nöbetidir. Bu esnada öleceklerini ya da çıldıracaklarını düşünürler. Kişiler panik havası ile ne yapacaklarını şaşırırlar.
Çağın hastalığı olan ve olumsuz durumlarda yoğun korku nöbetleriyle ortaya çıkan panikatak, deprem gibi ortada görülen hiçbir neden yokken, beklenmeyen bir anda, herhangi bir yerde ortaya çıkabiliyor. İki durumunda birbirine benzerliğine vurgu yapan Uzm. Dr. Mehmet Yavuz: “Panik atakta da aynı deprem gibi artçı ataklar olur. Büyük atak sonrasında daha küçük artçı ataklar görülebilir. Ancak bunlar ilk gelen büyük atak kadar etkili olmasa da yine de çok korkutucudur. Kişi her küçük atakta büyük atak yaşayacağını düşünerek paniğe kapılır” diyerek iki durumda da yaşanılan korku ve tepkinin benzer olduğuna dikkat çekiyor. Depremde de sonraki artçı sarsıntıların her birinin, ilk büyük depremi çağrıştırarak korku yaşatması gibi panik atakta kişi korku anında ne yapacağını şaşırarak paniğe kapılabiliyor.
ÖLÜM KORKUSU BASKINDIR
Normalde insan bir kez ölümü yaşar ve hayat biter. Ancak panik atak hastaları için durum böyle değildir. Onlar her atakta ölüm korkusunu hissederler. Bu yüzden hiç de öyle kolay ve basit bir tablo değildir. Panik atak hastaları, birçok hekim farkında olmasa da aslında tedavi açısından en öncelikli hastalardır. Her atakta adeta ölümü yaşarlar. Bunun ne demek olduğunu iyi anlamak lazımdır. Bu yüzden atak esnasında panik halinde en yakın sağlık kurumuna koşarlar. Hatta atak gelir de müdahale yapılamaz korkusu ile hastanelerden çok uzaklaşmamaya çalışırlar. Hayat tarzlarını her an hastaneye ulaşacak şekilde programlarlar. Atak olarak hissettikleri belirtilerin psikolojik olduğunu ve aslında gerçekten o hastalığın olmadığını düşünseler de, kendilerini ikna edemezler. Bu konuda çevrenin telkinleri de çok etkili olmaz. Kişi, her atak olduğunda hissettiği hastalığı, tüm gerçekliği ile vücudunun tüm sistemleri ile belirtileri yaşar.
BEYNİN KÖTÜ BİR ŞAKASIDIR
Beyinden sahte bir alarm söz konusudur. Normalde acil ve ani bir hastalık durumunda vücuttaki sinir ağı vasıtasıyla olaydan hemen haberi olan beyin, vücuttaki organların çalışma düzenini bu hastalığa karşı en iyi savunma pozisyonuna hazırlar. Mesela ciddi bir trafik kazasında beyin şalteri kapatır ve bilinçli olmayı ortadan kaldırır. Böylece, kişiyi kaza anının şiddetli fiziksel ve psikolojik travmasından korumaya alır. Bu yüzden ciddi yaralanmalı kaza geçirenlerin hemen hepsi kaza anını hatırlamazlar. Hatta bazen beyin, abartıya kaçar ve birkaç gün ya da daha fazlasını kayıt hafızasından silebilir. Bunların hepsi, organizmayı korumak için yapılır. Çok sevilen bir yakınını kaybeden insanların bir süreliğine kendilerini kaybedip bayılmaları da aynı koruma esasına dayanır. Beyin şok bir üzüntünün kalıcı hasar oluşturmaması için şalteri kapatmaktadır.
VÜCUT ACİL HASTALIK ALARMI VERİR
Beyin, henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı, nöroendokrin sistemi devreye sokarak, vücuda acil hastalık alarmı verir. İşte bu andan itibaren vücudun tüm organları aslında mevcut olmayan bu hastalığa karşı savunmaya geçer. Uzm. Dr. Mehmet Yavuz, “Diyelim ki, beyin kalp krizi alarmı verdi. Bu durumda nabız hızlanır, tansiyonda iniş çıkışlar, daha ziyade yükselme yaşanır, terleme olur, kana geçen fazla miktarda adrenalinden dolayı, extremitelerin ısı derecesi düşer, el ve kollarda uyuşmalar olur, vücut beyinden gelen alarma karşı üst düzey savunmaya geçer. Böylece kalp krizi geçirdiğini sanan birey, yaşadığı yoğun ölüm korkusu ile kendini en yakın sağlık merkezine zor atar. Ancak hastanedeki tüm tetkikler kalp krizinin olmadığını gösterir. Kişi bununla da yetinmez olası tüm araştırmaları farklı farklı sağlık merkezlerinde tekrar tekrar yaptırır. Hiçbirinde sonuç farklı değildir. Tüm doktorlar kalp yönünden sağlam raporu vermesine rağmen, bilinmeyen bir zamanda yine aynı sendrom yaşanır. Kişi her defasında ya gerçek kalp krizi yaşıyorsam şüphesi ile yine hastanelere koşar. Bu durum böyle yaşanır durur” diye belirtiyor.
DAHA ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Panik atak hastaları, genelde zeki, mesleklerinde başarılı, iş güç sahibi kimselerdir. Kişilik olarak hassas, kendilerine ve çevrelerine önem veren, dostluklara değer veren tiplerdir. Dolayısıyla panik atak, kişilik zayıflığından kaynaklanan bir durum değildir. Kişinin kendi iradesi ile üstesinden gelebileceği bir durum da değildir. En çok kardiovasküler sistemle alakalı hastalıklar, panik atak olarak karşımıza çıkar, serebrovasküler hastalıklar, mide kanaması, bulaşıcı hastalıklar gibi tablolarla da ortaya çıkabilir. Kişiler görüntülü ve yazılı medya ile internet haberlerinin çok etkisinde kalırlar. Özellikle genç ölümlerle alakalı haberler çok ilgilerini çeker.
TEDAVİSİ NASIL OLUR?
Panik atak tedavisinde ilaç tedavisi, psikoterapi ve TMS uygulamaları, başlıca tedavi seçenekleridir. Panik atak hastaları, mevcut hastalıklarının ömür boyu süreceğini ve hiç iyileşmeyeceklerini düşünürler. Böyle düşünmeleri, atakların meydana getirdiği çöküntüyü daha da derinleştirir. Halbuki panik atakların mutlaka tedavisi yapılmaktadır. Belki biraz uzun soluklu bir süreç işler ama sonunda kişi ataklardan kurtulur. İlk aşamada amaç, atakların seyrekleştirilmesi ve şiddetinin azaltılmasıdır. İkinci aşama da ise ataklar tamamen yok edilir.
SABIRLI OLMALIYIZ
İlaç tedavisinde antidepresanlar ve anksiyolitikler tercih edilir. Genelde uzun soluklu bir tedavidir. İlaçlar 15 gün sonra tam manasıyla etkilerini göstermeye başlarlar bu yüzden sabırlı olmalıdır. Hastalar iyileştim düşüncesiyle kendi kendilerine ilaçları kesmemeleri gerekmektedir. Aksi taktirde nüksler gelişebilir.
PSİKOLOJİK DESTEK
Ağır vakalarda ilaç tedavisinin yanı sıra psikolojik destek ve psikoterapi de uygulanabilir. Ülkemizde gerçek manada yeterli psikoterapistin olmaması tedavinin daha çok ilaçla yapılmasına neden olmaktadır. Psikoterapi de hasta da panik atağa neden olan etkenlerin telkin yoluyla ortadan kaldırılması esasına dayanır. Hastaya panik atakla baş etme mekanizmaları öğretilir. Atağı yatıştıracak nefes alıp verme teknikleri öğretilir.
TMS SEANSLARI
Özellikle ilaçlara cevap vermeyen ya da tam düzelmeyen hastalar, TMS seanslarını denemelidirler. Manyetik stimülasyonla, depresyon ve panik atak merkezi resetlenerek temelden tedavi imkanları araştırılır. Bu tedavinin bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur. Her yaşta hastaya uygulanabilir. Hamile bayanlar gönül rahatlığı ile TMS tedavisi görebilirler. Antidepresanlar gibi kilo aldırıcı yan etkileri olmaz.
- Sivas Valiliği Uyardı: "Keneyi Hafife Almayın"Sivas Valiliği kene popülasyonundaki ciddi artış üzerine sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı paylaşımla, vatandaşları Kırım Kongo Kanamalı...29 Nisan 2024 Pazartesi 13:45BASIN HABERLERİ
- Medical Point Gaziantep Hastanesi, Şehrin Geleneklerine Sahip ÇıkıyorMedical Point Gaziantep Hastanesi, şehrin önemli geleneklerinden biri olan Gaziantep Lisesi'nin Geleneksel Baklava Günü etkinliğine sponsor oldu.29 Nisan 2024 Pazartesi 13:45ÖZEL SAĞLIK SEKTÖRÜ
- Kemik Erimesi, Çocuklukta Ortaya ÇıkıyorTürkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, Türkiye'de 50 yaş üzerindeki her 4 kişiden birinde görülen...29 Nisan 2024 Pazartesi 13:25ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA HASTALIKLARI
- Denizli’nin İlk Beslenme Ve Fiziksel Aktivite Dostu İşletmesi Belgesini AldıSağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri Programı kapsamında İl Sağlık Müdürlüğü'ne başvurarak...27 Nisan 2024 Cumartesi 13:39SAĞLIK BAKANLIĞI
- 65 Yaş Üstü Hastalar Hastane Bahçesinde Egzersiz YaptıMersin Şehir Hastanesi bünyesindeki Sağlıklı Yaş Alma Merkezi'nde takip altındaki 65 yaş üstü hastalar, fizyoterapist eşliğinde egzersiz yaptı.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:36GENEL SAĞLIK
- Acıbadem Ankara Hastanesi Sporcu Sağlığı Ünitesi AçıldıAnkara Acıbadem Hastanesi'nde profesyonel ve amatör sporculara yönelik Sporcu Sağlığı Ünitesi hizmete sunuldu.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:34ÖZEL SAĞLIK SEKTÖRÜ
- Malatya Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nden ‘Dev’ AmeliyatMalatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 210 kilogram olan obezite hastası başarılı bir ameliyat geçirdi.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:31OBEZİTE
- Obezite Hastalığında Uzmanından Korkutan AçıklamaKocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 4. Preoperatif Protein Kalori Kısıtlama Sempozyumu'na dünyadan 15 bilim insanı katılarak obeziteye yönelik...27 Nisan 2024 Cumartesi 13:21KONGRE VE KONFERANSLAR
- Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi DüzenlendiBolu'da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:18KONGRE VE KONFERANSLAR
- Yıl Sonuna Kadar 36 Bin Sözleşmeli Sağlık Personeli İstihdam EdilecekYıl sonuna kadar 36 bin sözleşmeli sağlık personeli istihdam edilmesi hakkında karar Resmi Gazete'de yayımlandı.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:16RESMİ GAZETE'DE BUGÜN
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel