28 Nisan 2024
  • Ankara17°C
  • İstanbul14°C
  • Bursa15°C
  • Antalya20°C
  • İzmir19°C

RADYASYONUN KANSER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Bazı hastalıkların tanısı ve tedavisi için kullanılan cihazlar, içerdikleri aşırı oranda radyasyon nedeniyle kansere davetiye çıkarıyor.

Radyasyonun kanser üzerindeki etkileri

27 Temmuz 2011 Çarşamba 18:08

Bazı hastalıkların tanısı ve tedavisi için kullanılan cihazlar, içerdikleri aşırı oranda radyasyon nedeniyle kansere davetiye çıkarıyor. Ayrıca günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen cep telefonları da uzun süre kullanıldıklarında radyasyon yüklemesi yapıyor

Günlük hayatımızın hemen her alanında; gerek doğal yollardan, gerekse teknolojik gelişmelerin getirdiği kolaylıkların belki de bir bedeli olarak, sürekli radyasyona maruz kalıyoruz. Hiç farkında olmadığımız bir şekilde organlarımız ve dokularımız radyasyonla etkileşime giriyor. Bu etkileşim, bazı durumlarda gözle görülür sonuçlar doğururken, bazen de hiç haberimiz olmadan radyasyondan etkileniyoruz. Radyasyonun tüm formları; özelikle iyonize radyasyon, yaşamımız boyunca kansere yatkınlığımızı artırır. Yüksek dozu ise çok daha fazla risk taşır. Evrene güneş ışınları ve uzak yıldızlardan yayılan; taş, toprak, su ve hatta gıdalarımızda bulunan küçük dozda iyonize radyasyondan ne yaparsak yapalım kaçınamayız!

HER AN KARŞI KARŞIYAYIZ
Yüksek rakımda yaşayan veya çok fazla uçakla seyahat eden insanlar, diğerlerinden çok daha fazla radyosyana maruz kalır ama hepimiz her an bu doğal radyoaktiviteyle karşı karşıyayızdır. Kaçabileceğimiz bir doğal iyonize radyasyon kaynağı olan radon gazı ise, doğal olarak bulunan bir kanserojendir ve bazı tip kayalardan suya karışarak, evlerimize düşük seviyelerde gaz olarak ulaşabilmektedir. Amerika'daki 50 eyalette, yüksek miktarda radon gazı saptandığı için, Amerikan hükümeti evlerde yıllık radon gazı ölçümleri önermektedir.
 

 

 

GENİTAL ORGANLARI KORUYUN
İyonize radyasyonun tıbbi kullanımına özellikle dikkat edilmelidir. Meme kanseri taraması için kullanılan mamografi, X ışınları, bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları ve nükleer tıpla ilişkili diğer uygulamalar; ortalama hayat süremizde maruz kaldığımız radyasyon kaynaklarının yüzde 90'ını oluşturur. Tüm tıbbi X ışınları ciddiye alınmalıdır. Özelikle çocukların, bilgisayarlı tomografilere çok gerekmedikçe maruz kalmamasına dikkat edilmelidir. X ışınlarıyla temas etmeniz önerildiğinde; maruz kalacağınız dozla ilgili bilgileri iyice öğrenin. Ayrıca genital organların dikkatlice korunduğundan ve radyasyona maruz bırakılmadığından da emin olun. Kadınlar; tarama mamografisi yerine termografi gibi iyonize olmayan radyasyon alternatiflerini talep edebilirler.

CEP TELEFONUNU KULAKLIKLA KULLANIN
Güçlü gama, beta ve X ışınlarının elektromanyetik spektrumunda iyonize olmayan enerji bulunur ve çoğunlukla yapay kaynaklıdır. Radyo dalgaları, mikro dalgalar, mobil ve cep telefonları, radyo ve TV vericileri, radarlar, trafolar, mikrodalga fırınlar, bilgisayarlar ve akım taşıyan kablolar bu gruba girmektedir. Evimizdeki elektrik hatları ve tıraş makineleri gibi kaynakları kontrol etmeliyiz. Günlük iletişimimizi mümkün olduğunca sabit telefonlar ile sağlamak, cep telefonunu acil durumlarda kullanmak yararımıza olacaktır. Kablosuz dijital telefonları kullanmaktan kaçınmakta fayda var. Çünkü kullanılmadıkları zamanlarda bile bu aygıtlar sürekli radyasyon yayarlar. Ayrıca cep telefonları kulaklıkla kullanılmalıdır. Konuşmak yerine kısa mesaj atmak da radyasyona maruz kalmayı azaltır. Kullanılmadığı zaman cep telefonları kapatılmalıdır. Cep telefonu baz istasyonunun yakınında yaşamaktan kaçınmak; alınacak en ciddi önlemlerden biridir.

 

 

ŞOKE EDEN VERİLER
Geçen yılın sonlarında yayınlanan bir çalışma, CT taramalarının; zannedilenden dört kat daha fazla radyasyon yaydığını ortaya koyuyor. Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından yapılan bir diğer çalışma ise; 2007 yılında yapılan CT taramalarının tek başına 29 bin yeni kansere ve yaklaşık 15 bin kanserden ölüme katkıda bulunabileceğini göstermiştir. Problem; gereksiz CT taramalarındaki patlamanın her yıl devam etmesidir. Bu; son 10 yılda 150 bin Amerikalı'nın CT taramasıyla tetiklenen kanserlerden kaynaklanan dehşet verici ölümlerle karşı karşıya olduğu anlamına gelmektedir. Vücuda radyasyon veren bazı tıbbi prosedürler; yaklaşan kanser salgınına katkıda bulunmaktadır.

GEN MUTOSYONU YAPAR
Sıradan tıbbi X ışınlarıyla karşılaştırıldığında, CT taramaları (bilgisayarlarlı tomografi) çok daha yüksek çözünürlüklü görüntüler verir. Ama maalesef CT taramaları; hastaları yüzlerce, hatta bazen binlerce kat daha fazla miktarda radyasyona maruz bırakır. CT taramalarının ve diğer tehlikeli X ışını görüntüleme prosedürlerinin rutin kullanımı, son 30 yılda hızla artmıştır. 1980'de 3 milyon CT taraması yapılmıştır. 2007 yılı itibariyle ise bu sayı 70 milyona çıkmıştır. CT taramaları; sağılığını düşünen kişilerin tüm vücutlarını istemeden yüksek seviyelerde DNA gen mutasyonuna neden olan radyasyona maruz bırakır!

ÖLÜMCÜL TEHLİKESİ VAR
CT taramalarının ölümcül tehlikesi hakkında araştırma yapan Prof. William Faloon, Atomik Enerji Komisyonu'nun; askeri ve sivil uygulamalar için atomik (nükleer) enerjinin geliştirilmesi, kullanımı ve kontrolü için geliştirildiğini söylüyor. Faloon, bu kurumun amacının; kamu sağlığını korumak değil, bazı sanayilerin (Food and Drug Association, yani Gıda ve İlaç Dairesi gibi) ekonomik başarısını garantilemek olduğunu belirtiyor. Tıbbi kuruluşlar için CT tarayıcılarını ve diğer radyasyon cihazlarnı üreten şirketler, her yıl 10 milyarca dolar kâr ediyor. Hastaların yaptığı masrafların çoğu da tıbbi ve özel sağlık sigortaları karşılıyor.

Prof. Dr. Erkan Topuz

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA