SAĞLIK ÇALIŞANLARINA MÜJDE

Sağlık Bakanlığı bünyesinde 4/B statüsünde çalışan sağlık personelinin sözleşmeleri artık idare tarafından tek taraflı fesih edilmeyecek. Bakanlık, sözleşmenin 9. maddesinde yer alan, "Taraflar, 1 ay önce ihbar etmek şartıyla, sebep göstermeksizin sözleşmeyi her zaman feshedebilir" ifadesini, "Personel, bir ay önce ihbar etmek şartıyla sözleşmeyi feshedebilir" şeklinde değiştirdi.

Sağlık Bakanlığı, sözleşmeli sağlık çalışanlarını karar kara düşündüren, birçok kere de çalışanların haksız yere işten atılmasına yol açan 9. maddeyi değiştirdi. Sağlık-Sen'in yoğun ısrarları üzerine 4/B sözleşmeli sağlık çalışanlarının sözleşmelerinin 9/d maddesinde yer alan, "Taraflar, 1 ay önce ihbar etmek şartıyla, sebep göstermeksizin sözleşmeyi her zaman feshedebilir" ibaresindeki idarenin tek taraflı sözleşmeyi fesih etme yetkisi kaldırıldı. Sözleşmelerinin 9/d maddesinde yer alan, "Taraflar, 1 ay önce ihbar etmek şartıyla, sebep göstermeksizin sözleşmeyi her zaman feshedebilir" hükmü değiştirilerek, "Personel, bir ay önce ihbar etmek şartıyla sözleşmeyi feshedebilir" ifadesi eklendi. Sağlık Bakanlığı yaptığı bu yeni düzenlemeyi yazı ile 81 il valiliklerine gönderdi.

Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesine göre istihdam edilen sözleşmeli sağlık çalışanlarını, sözleşmelerinin 9/d maddesindeki sözleşmenin hiçbir sebep gösterilmeksizin tek taraflı feshedilebileceği hükmünün iptali için Sağlık Bakanlığı'na müracaat ettiklerini belirterek, bundan sonraki süreçte de Bakan Recep Akdağ ile yaptıkları görüşmelerde konuyu defaten gündeme getirdiklerini, sağlık çalışanlarını rahatsız eden bu hükmün kaldırılmasını istediklerini kaydetti.

Bakanlığın taleplerini olumlu karşılayarak bu hükmü değiştirdiğini anlatan Kaçar, "Sözleşmeli sağlık çalışanlarına hayırlı olmasını diler, bundan sonraki süreçte sağlık çalışanları adına önemli kazanımlar elde etmeye devam edeceğimizin bilinmesini isteriz" dedi. Kaçar, konuya ilişkin Sağlık Bakanlığı'na gönderdiği talep yazısında şu görüşlere yer vermişti:

"Bakanlığınız bünyesinde çalışan 4/B sözleşmeli personelin yine Bakanlığınıza bağlı kurum yetkilileri ile imzalamış olduğu hizmet sözleşmelerin bazı maddelerinin hukuka aykırı olduğu görülmektedir. Bunlardan en önemlisi ise sözleşmenin 9. madde (d) bendinde yer alan ve kurum yetkililerine tek taraflı olarak tanınmış olan fesih yetkisidir. Bu maddede, "Taraflar bir ay öncesinden ihbar etmek şartıyla, sebep gösterilmeksizin sözleşmeyi her zaman feshedebilir" ifadeleri yer almaktadır. Her ne kadar bu madde bendi her iki taraf için de aynı hakkın eşit bir biçimde kullanılmasına müsait olarak düzenlenmiş olsa da uygulamada bunun böyle olmadığı, hükmün idare lehine kullanılacağı açıktır. İdare lehine tanınmış olan bu hak, tek taraflı irade beyanı ile hüküm doğurmaktadır. Diğer hukuka aykırı yönü ise; sözleşmeli personelin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin iş akitlerinin sona erdirilmesidir. İş güvencesini ortadan kaldıran ilgili ifadelerin sözleşme metinlerinden çıkarılması gerekmektedir. İmzalanan sözleşmelerde idarenin hakimiyeti ve üstünlüğü söz konusu olmakla sözleşme serbestiydi ve özgürlüğü ilkeleri zedelenmektedir. İş güvencesi ve çalışma hakkı konusu Anayasamızda ve uluslararası sözleşmelerde yer almaktadır. Buna göre Anayasa 49. madde 'Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, issizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışım sağlamak için gerekli tedbirleri alır' hükmü yer almaktadır. Sonuç olarak çalışma hakkı ve iş güvencesi kişilerin en temel haklarındandır. Çalışma barışının en önemli unsurlarından biri, kişilerin çalıştıkları kurumlarda iş güvencesine sahip olduklarını bilmeleridir. Birçok sözleşmelide ve sözleşmeli personel olarak atanmak isteyen kişide tereddütler oluşturan tek taraflı fesih yetkisi sözleşmelerden çıkarılmalıdır. Kişilerin ve ailelerinin mutlu ve huzurlu olarak yaşayabilmelerinin temeli, sahip oldukları sosyal güvenceler ve ekonomik bağımsızlıklarıdır. Bu nedenle gerek bireyleri gerekse de toplumu yakından ilgilendiren iş güvencesine aykırı düzenlemelerin sözleşme metinlerinden çıkarılmasını ve hukuka ve hakkaniyete uygun düzenlemeler ile sözleşmelerin düzenlenmesini arz ederiz."