SAĞLIK NEDEN "MANŞET"TE DEĞİL?
Haberin kaynağı ile yazanı bir "kısır döngü" içinde asıl yapması gerekeni yapmadan yalnızca günü izlemek ve "ahlanıp vahlanacak" durumları ortaya koymakla yetiniyor. Tabii ki bu durumda "ahlar vahlar" ve o çığlıkları atan insan sayısı çoğalıyor.
09 Ocak 2010 Cumartesi 14:15
Yeni bir yıla girdik. Takvimi sıfırladık, ama sorunlar eski yılda olduğu gibi sürüyor... Üstelik daha da ağırlaşıyor. Sağlık alanında da öyle!
Memurların sağlık hizmetlerinin bedelinin de SGK tarafından ödenmesi, böylelikle kurumun sağlığın tek "finansör kuruluşu" haline gelmesi, parayı ödeyen olarak sağlık için ne kadar ödeyeceğine kendi karar vermesi, katkı paylarının yükseltilmesi, özel sağlık kuruluşlarının sınıflanması ve oralarda verilen hizmetlerin karşılığı yapılacak cepten ödeme miktarlarının çoğaltılması, eczanelerle toplu değil, tek tek sözleşme yapılıyor olması, her ne kadar Çalışma ve Sağlık Bakanlıkları "bizim böyle bir çalışmamız yok" deseler de başbakan tarafından söylenen "marketlerde ilaç satışı" konusu, IMF ile yeniden yapılan borç anlaşması, krizin büyüklüğü, istihdamdaki azalma, sağlık da dahil toplumun gereksindiği pek çok yaşamsal hizmet alanındaki "taşeronlaşma", dolayısıyla sağlık ve sosyal güvencesiz insan sayısının artması, hemen her alanda yeniden zamların gündeme getirilmesi, küresel "domuz gribi pandemisi" ile ilgili tartışmalar ve itiraflar, tüm bunların arka planında küresel ısınmadan kaynaklanacak yeni acil durumlar ve sağlık sorunları...
Tüm bu "ahval şerait içinde" ortaya çıkan olumsuzlukların çoğunun toplumun yararlanacağı "sağlık hizmetleri" alanında yaşanacak olması, çok da uzun olmayan gelecekte bunun "yaşam/ölüm" ikileminde ölümden yana ağır basacağı gerçeği yazımın başlığındaki soruyu sormama neden oluyor:
"Sağlık neden manşet değil? Neden manşette değil?
* * *
Bu sorunun her durumda ve herkes için değişen pek çok karşılığı olduğunu kestirebiliyorum. Bunların içinde eğer birisi de "bilgisizlik" ve "ileriyi görememe ya da kestirememe" ise, habercilerin, onların sorumluları ve yayıncılarının "felaket tellallığı" diye nitelendirmeden, gerçek bilimsel verilere ve bunlardan kaynaklanan öngörülere göre ortaya konulmuş senaryoları öğrenmesi ve tartışmaya açmalarının gerekli olduğu sonucuna ulaşıyorum. Bir çok şeyi affetmek mümkün olabilir ama "bilgisizlikten kaynaklanan" nedenlerle hepimizin yaşayacağı olumsuzluklar asla affedilmemeli.
Çok uzun bir zamandır medya organlarında "sağlık alanında uzmanlaşmış" haberciler yok ve görünen o ki istihdam edilmesi de düşünülmüyor. Az sayıdaki uzman haberci ise birkaç görüntülü yayın organında çoğu zaman büyük bir yük üstlenerek görev yapmaya çalışıyorlar.
Sağlıkla ilgili bilgi kaynağı durumunda olanlar ise ya maddi çıkar ya da politik tutum ve tercihleri nedeniyle "bilgisine güvenilmeyen kaynak" durumunda. Akademisyenler ise bir kaçı dışında neredeyse bu konulara kafa yormuyorlar, kafa yoranlar ise yıllardır aynı şeyleri söylemekten, aynı uyarıları yapmaktan usanmış, hatta yılmış durumdalar. Toplumun sağlığını savunma durumunda olan sivil örgütlenmeler ise, "sözlerine kulak asılmayan" yapılardan sayıldığı için "kaynak"lık yapacak durumda değiller.
Kısacası haberin kaynağı ile yazanı bir "kısır döngü" içinde asıl yapması gerekeni yapmadan yalnızca günü izlemek ve "ahlanıp vahlanacak" durumları ortaya koymakla yetiniyor. Tabii ki bu durumda "ahlar vahlar" ve o çığlıkları atan insan sayısı çoğalıyor.
* * *
Bu ortamda bulabildiğim tek çözümün medyanın her haberinde sormak zorunda olduğu "doğru soruları sorması" ve bunları "çoğaltması ve çeşitlendirmesi", farklı boyutlardan bakarak "zenginleştirmesi", doğru yanıtları alana kadar da bunları "yinelemesi" olduğunu görüyorum.
Sormak için öncelikle verili olanı kabul etmemek ve kuşkulanmak gerekir. Bu kaynağa ya da soru sorulana güvensizlik anlamına alınmamalıdır. Amaç gerçeği ortaya koymak ve olacakları kestirebilmektir. Doğru soruların doğru yanıtları kadar verilmeyen ya da verilemeyen yanıtlar da gerçeği ortaya koyacaktır.
Bunların hepsini yapacak, yapsa da yazacak bir "medya"nın varlığı ise günümüzün bir başka temel tartışması" ama ihtiyacımız olan budur.
Mustafa SÜTLAŞ/Bianet
- ‘Obezite, Psikolojiyi Olumsuz Etkiliyor’Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof.03 Mayıs 2024 Cuma 12:00GENEL CERRAHİ
- Sezaryen, Bebek İçin Daha Az Riskliyken Normal Doğumda Anne Daha Hızlı ToparlanıyorÇoğu anne adayı için doğum şekline karar vermek zorlu bir süreç olabiliyor.03 Mayıs 2024 Cuma 11:40KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
- Elazığ’da Çocuk İzlem Koordinasyon Kurulu Toplantısı DüzenlendiElazığ İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Çocuk İzlem Merkezi İl Koordinasyon Kurulu toplantısı düzenlendi.03 Mayıs 2024 Cuma 11:20BASIN HABERLERİ
- Oğlundan Babasına, Anneden Evladına Hayat Kurtaran HediyelerAkdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve organ nakli ekibi tarafından Cahit Çiğdem Gül'e oğlu Burak Çiğdem Gül'den alınan karaciğer...03 Mayıs 2024 Cuma 11:15BASIN HABERLERİ
- ’Uluslararası Kalite Güvence Ve Akreditasyon’ KonferansıYükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından düzenlenen Uluslararası Kalite Güvence ve Akreditasyon Konferansı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi...03 Mayıs 2024 Cuma 10:40KONGRE VE KONFERANSLAR
- Bininci Açık Kalp Operasyonu Başarıyla TamamlandıEskişehir Şehir Hastanesi'nde başarıyla gerçekleştirilen bininci açık kalp ameliyatı hakkında konuşan Kalp ve Damar Cerrahisi Operatör Doktor Etem Yücekaya,...03 Mayıs 2024 Cuma 10:25KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Obezite Bağırsak Kanseri Riskini ArtırıyorTıbbi Onkolog Doç. Dr. Ahmet Özveren, obezite ve alkolün genç yetişkinler arasında bağırsak kanseri oranlarının artmasına neden olduğunu söyledi.03 Mayıs 2024 Cuma 10:25TIBBİ-RADYASYON ONKOLOJİSİ
- Otizm İle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar: “Bugün, Van Gogh Ve Mozart’ın Otizmli Olduğu Konuşuluyor”Altınbaş Üniversitesi Çarşamba Buluşmalarına katılan Tohum Otizm Vakfı Eğitim AR_GE Müdürü Dr. Nursinem Şirin, otizm ile ilgili doğru bilinen yanlışları...03 Mayıs 2024 Cuma 10:25KONGRE VE KONFERANSLAR
- “Temelden Güncele Üropatolojik Yaklaşım Kursu” İlgi GördüBaşkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Sağlık Yerleşkesinde "Temelden Güncele Üropatolojik Yaklaşım Kursu"...03 Mayıs 2024 Cuma 09:55ÜROLOJİ
- 75 Yaşındaki Hastanın Kornea Nakli Başarıyla YapıldıEskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde gerçekleştirilen operasyonla, 30 yıldır sol gözde görme kaybı yaşayan 75 yaşındaki hastaya kornea nakli başarıyla...03 Mayıs 2024 Cuma 09:55GÖZ HASTALIKLARI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel