SAĞLIKTA 'KÖTÜ GİDİŞ' ALARMI

 İZMİR Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Suat Kaptaner ve İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan düzenledikleri ortak basın toplantısında, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı eleştirdi.

‘Sağlık hizmetlerine katkı payı’ uygulamasının da yer aldığı Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın sosyal devlet olgusunu yıktığını belirten Kaptaner, “Bu programda hasta müşteriye, şifa ve tedavi para ve kara dönüşüyor. Sağlık hakkını yurttaşlarının en temel hakkı olarak gören sosyal devletimizi geri istiyoruz” dedi.

İzmir Tabip Odası'nda düzenlenen, Genel Sekreter Uzm. Dr. Mete Güzelant'ın da katıldığı toplantıda Kaptaner, sağlıkta dönüşüm projesinde reklamlar döneminin bittiğini, asıl filmin şimdi izlenmeye başlandığını söyledi. Kaptaner, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in “Sağlık alanındaki harcamaları kısmak için Sağlıkta Uygulama Tebliği'ni (SUT) yürürlüğe soktuk” sözlerinin, iktidarın sağlık ve sosyal güvenlik alanına temel bakış açısını net olarak ifade ettiğini kaydetti. Kaptaner şunları söyledi:

“Sosyal devlet anlayışı yıkılmıştır. Sağlık ve sosyal güvenlik, piyasa ve kar anlayışıyla yönetilmektedir. Böyle olunca temel amaç, yurttaşların sağlık ve sosyal güvencesinin sağlanması değil, karı esas alan bir piyasa ortamı yaratmak olmaktadır. Bu politikadan esas olarak yarar görenler, ilaç ve tıbbi teknoloji tekelleri, yabancı ortaklı dev hastane zincirleri olmaktadır. Zarar görenler ise, başta hastalar olmak üzere yurttaşlar, hekimler ve sağlık çalışanları, hekimlerin bir araya gelerek oluşturdukları özel sağlık kurumları, belli çevrelerle ortaklığı olmayan özel hastanelerdir.”

Bu projenin ve günü birlik uygulamaların faturasının esas olarak yurttaşlara, hastalara çıktığını belirten Kaptaner, “Sonra adım adım hekimlere, sağlık çalışanlarına, tahsildar gibi ilaç parası toplayan eczacılara, hekimlerin kurduğu sağlık kurumlarına çıkacaktır” dedi.

Kaptaner, ayaktan muayenelerde hastanesine göre hastadan reçete yaptırmak için gittiği eczanede, 2-10 YTL arasında katkı payı alındığına dikkat çekti. Kaptaner katılım payı ödemek istemeyen vatandaşların acillere başvuracağını, bunun acil hizmetleri çökertip hasta ile hekimleri karşı karşıya getireceğini savundu. Kaptaner, SUT'un 224 kalem tıbbi işleme sınırlama getirdiğini de vurguladı. “Sağlık alanına sadece para yönünden bakma öyle bir noktaya gelmiştir ki, tıbbi yöntemlere anlaşılamaz sınırlamalar getirilmiştir. Bir kanser ya da trafik kazasında beyin travması geçiren hastaya 3 gün arayla bile bilgisayarlı tomografi çekilmesi gerekebilir. Ama SUT, ‘iki ay geçmeden yeniden BT ve EMAR çektirilemez’ diyor. Bu yaklaşımda bilim yoktur. Hekim bağımsızlığını tanımamak vardır” diye konuştu.

İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan da Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla sosyal devletin yok edildiğini söyledi. Katkı payı uygulamasından henüz her kesimin haberdar olmadığını belirten Sayılkan, “Örneğin bu katkı payları, ilaç katkı payı ile birlikte emeklilerin maaşlarından kesiliyor. Maaşları eksik gelmeye başlayınca acı gerçekle yüz yüze gelecekler” dedi.