SAHTE AŞI KARTI VEYA PCR TESTİ KULLANANLAR NE SUÇU İŞLİYOR, CEZASI NEDİR
Aşı ya da PCR testi yaptırmak istemeyen bazı kimseler, başta yolculuklar olmak üzere artık birçok yerde istenen bu belgeleri, yasal olmayan şekilde temin etme yolunu kullanmaya başladı.

08 Eylül 2021 Çarşamba 11:13
Türkiye'de de son günlerde bazı illerde bu belgeleri kullanan ve bunları yakınlarına ya da para karşılığı birilerine temin edenler gözaltına alındı. Bazı hukukçulara göre bu tür sahte belgeleri kullananlar çok ciddi yaptırımları olan suçlar işliyor İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer: "Kendinde virüs olduğunu biliyor, sahte aşı kartı veya PCR test sonucu kullanıp iş yerine gidiyor ya da trene, uçağa biniyor, toplu yapılan etkinliklere katılıyor ve başkalarına virüs bulaştırıp onların Kovid-19 hastası olmasına neden oluyor. Hastalık bulaşan kişi iyileşse bile bu halde yaralama suçu meydana gelir. Şayet virüs bulaştırılan kişi bu hastalık nedeniyle ölürse bu durumda da öldürme suçu oluşur"
"Bu hallerde taksirle veya bilinçli taksirle ya da olası kastla yaralama ve öldürme suçları gündeme gelecektir. Yaralama veya öldürme suçlarından da yine hem sahte belgeyi düzenleyen hem de kullananlar sorumlu tutulacaktır"
Hukukçular Derneği Başkanı Ahmet Yılmaz: "Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşların birlikte hareket ederek aşı kartlarına ilişkin denetimleri artırması ve bu kartların sahtelerinin düzenlenmesini zorlaştıran bir sistem oluşturulması için gerekli iş ve işlemleri yapması gerekmektedir"
Avukat Merve Uçanok: "Bir resmi belgeyi, kasten gerçeğe aykırı şekilde düzenleyen kişi hakkında 2 ila 5 yıl arasında hapis cezası hükmolunur. Şayet kişi, görevi gereği bu resmi belgeyi düzenlemeye yetkili ise 3 ila 8 yıl arasında hapis cezasına çaptırılır"
Avukat Orkun Burak Uğurlu: "Yoğun bakımda aşı yaptırmış kişilere ait vakaların daha az rastlanıldığı göz önüne alındığında, kendisini aşı yaptırmış gibi gösterenlerin Kovid-19 olması durumunda toplumda aşıların işe yaramadığı algısı da oluşacaktır"
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, sahte aşı kartı veya PCR test sonucunu kullanmanın sadece belgede sahtecilik suçunu değil bazı durumlarda "öldürme" veya "yaralama" suçlarını da oluşturabileceğini bildirdi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını tüm dünyada etkisini sürdürürken bilim insanları buna karşı mücadelede aşı olmanın önemine sıklıkla vurgu yapıyor. Bu nedenle ülkeler, toplum sağlığının korunması için aşı olmayanlarla ilgili çeşitli önlemler alıyor. Bu kapsamda Türkiye'de de aşı olmayanlardan, eğitim öğretim faaliyetleri başta olmak üzere konser, sinema ve tiyatro gibi vatandaşların toplu olarak bulunduğu etkinliklere katılımda ve şehirlerarası seyahatlerde negatif sonuçlu PCR testi zorunluluğu uygulanıyor.
Bu süreçte aşı olmak istemeyen bazı kişiler de hukuk dışı yollara başvurabiliyor. Sağlık Bakanlığı tarafından kendilerine tanımlanan aşılarını olmayan bu kişiler, sahte aşı kartlarına ya da sahte negatif sonuçlu PCR testlerinin teminine yöneliyor.
Bu kapsamda İstanbul Bahçelievler'de bir özel hastanede, Kovid-19 aşısı olmayan kişilere para karşılığı aşı kartı oluşturulduğu ve sisteme aşı olmuş gibi kayıt girildiği ihbarı üzerine yapılan çalışmada, gözaltına alınan toplam 6 şüpheli arasında yer alan 3 hemşire tutuklandı, 3 hastane çalışanı da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
- Aşı olmama tercihi başkalarının sağlığını da etkileyebilir
Yapılan eylemin hukuki boyutlarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sözüer, kişilerin Kovid-19 önlemi olarak aşı olmama tercihinde bulunurken, bunun sadece kendileriyle ilgili değil başkalarının sağlığı üzerinde de etkili olabilecek bir karar olduğunu bilmeleri gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Sözüer, aşı olmayan kişinin bu nedenle salt kendisi bakımından değil, diğer kişiler ile toplum sağlığı açısından riskli bir davranışta bulunduğunu belirterek, bu nedenle aşı olmamayı tercih edenlere yönelik bazı yükümlülük ve tedbirlerin öngörülmesinin hukuken meşru olduğunu ancak bunların ölçülü ve kanunla yapılması gerektiğini kaydetti.
Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de eğitim-öğretim ile seyahat ve vatandaşların toplu bulunduğu bazı etkinliklere katılmak için aşı kartı veya PCR test sonucu talep edildiğini anımsatan Sözüer, bazı ülkelerin test ücretini kişinin ödemesini talep ettiğini aktardı.
Sözüer, şöyle devam etti:
"Sahte aşı kartı veya içeriği gerçek olmayan PCR test sonucu gösteren sahte belgelerin üretildiği olaylar meydana gelmektedir. Özellikle vurgulamak gerekir ki Sağlık Bakanlığının aşı kartını taklit ederek sahte aşı kartı düzenlemek resmi belgede sahtecilik suçudur. Bunu düzenleyen sağlık mesleği mensubu olduğunda öngörülen hapis cezası 8 yıla varabilmektedir. Negatif PCR test sonucunu gösterir belgeyi sahte olarak üretmek de yine belgede sahtecilik suçunu oluşturur. Ancak özellikle vurgulamak gerekir ki sadece sahte aşı kartı veya PCR test sonuç belgesini düzenleyenler değil, bunların düzenlenmesini isteyen ve kullananlar da ceza hukuku bakımından sorumlu olacaklardır. Kişi azmettirmemiş ama bilerek sahte aşı kartı veya sahte PCR test sonucunu kullanmışsa onun da ceza hukuku sorumluluğu doğacak ve cezalandırılacaktır. Sahte aşı kartı veya PCR test sonucunu düzenleyen sağlık görevlisi olmasa da örneğin kişi kendisi düzenlese ve kullansa da belgede sahtecilik suçundan sorumlu olur. Şayet sahte aşı kartı için kamusal görev yapan sağlık çalışanına maddi menfaat sağlanmış ise bu durumda 'rüşvet' suçu söz konusu olur. Bu halde rüşveti veren hakkında da alan hakkında da mahkumiyete hükmedilir. Sahte aşı kartı veya PCR test sonucu belgesi için verilen paralar müsadere edilir. Bu suçlardan mahkum olanlar, kamu görevi yasağı gibi pek çok hak yoksunluğu güvenlik tedbiri olarak uygulanır."
Prof. Dr. Sözüer, sahte PCR test sonucu verenin özel bir sağlık kuruluşu olması halinde bunu bilen yöneticilerinin de cezalandırılacağına ve bu kuruluşun faaliyet izninin iptal edilerek kapatılabileceğine dikkati çekti.
- "Sahte aşı kartını kullanmak bazı durumlarda 'öldürme' veya 'yaralama' suçlarını da oluşturabilir"
Bu kuruluşun elde ettiği haksız kazancın da müsadere edileceğini ifade eden Sözüer, şunları kaydetti:
"Sahte aşı kartı veya PCR test sonucunu kullanmak sadece belgede sahtecilik suçuna değil bazı durumlarda 'öldürme' veya 'yaralama' suçlarını da oluşturabilir. Örneğin kendinde virüs olduğunu biliyor ve sahte aşı kartı veya PCR test sonucu kullanıp iş yerine gidiyor ya da trene, uçağa biniyor, toplu yapılan etkinliklere katılıyor ve başkalarına virüs bulaştırıp onların Kovid-19 hastası olmasına neden oluyor. Hastalık bulaşan kişi iyileşse bile bu halde yaralama suçu meydana gelir. Şayet virüs bulaştırılan kişi bu hastalık nedeniyle ölürse bu durumda da öldürme suçu oluşur. Bu hallerde taksirle veya bilinçli taksirle ya da olası kastla yaralama ve öldürme suçları gündeme gelecektir. Yaralama veya öldürme suçlarından da yine hem sahte belgeyi düzenleyen hem de kullananlar sorumlu tutulacaktır. Sahte PCR testini düzenleyen sağlık görevlisi bu belgeyi kullanan kişinin virüs bulaştırabileceğini ve bunun sonucunda başka kişilerin hasta olabileceğini ve ölebileceğini öngörmektedir. Bu nedenle o da öldürme veya yarama suçlarından sorumlu tutulur."
- Aşı kartlarına ilişkin denetimler artırılmalı
Hukukçular Derneği Başkanı Ahmet Yılmaz da hemşirelerin kamusal faaliyet yürütmeleri nedeniyle kamu görevlisi sıfatını taşıdıklarını, bu nedenle düzenledikleri sahte aşı kartlarının da resmi belgede sahtecilik suçunun konusunu oluşturduğunu söyledi.
Ahmet Yılmaz, "Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşların birlikte hareket ederek aşı kartlarına ilişkin denetimleri artırması ve bu kartların sahtelerinin düzenlenmesini zorlaştıran bir sistem oluşturulması için gerekli iş ve işlemleri yapması gerekmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Avukat Orkun Burak Uğurlu da yapılan operasyonla gözaltına alınan faillerin Türk Ceza Kanunu'nun 204. maddesinde yer alan resmi belgede sahtecilik suçu ile 244. maddesinde yer alan bilişim sistemini engelleme, bozma ve değiştirme suçu yönünden yargılanmaları gerektiğini söyledi.
Bu suçları işleyen faillerin zorlu pandemi şartlarında vatandaşların virüsten korunmasını engellediğini savunan Uğurlu, "Şu an açıklanan mevcut pandemi verilerinde yoğun bakımda yatan hastaların büyük çoğunluğunun aşısız olduğu, aşı yaptıranların daha az hasta olduğu görülmektedir. Yoğun bakımda aşı yaptırmış kişilere ait vakaların daha az rastlanıldığı göz önüne alındığında, kendisini aşı yaptırmış gibi gösterenlerin Kovid-19 olması durumunda toplumda aşıların işe yaramadığı algısı da oluşacaktır." diye konuştu.
Avukat Uğurlu, sistemde bu değişikliği yapan failler dışında, bu sahte verileri kullananların da tespitlerinin yapılarak resmi belgede sahtecilik suçundan yargılanmaları gerektiğini söyledi.
Avukat Merve Uçanok da bu şekilde üretilen aşı kartının, dijital ortamda sağlık otoriteleri tarafından üretilen bir belge olması itibarıyla "resmi belge" hükmünde olduğunu kaydederek, "Bir resmi belgeyi, kasten gerçeğe aykırı şekilde düzenleyen kişi hakkında 2 ila 5 yıl arasında hapis cezasına hükmolunur. Şayet kişi, görevi gereği bu resmi belgeyi düzenlemeye yetkili ise 3 ila 8 yıl arasında hapis cezasına çarptırılır. Emniyet ve savcılık, mutlaka bu soruşturmayı sahte aşı kartını kullananlarla alakalı olarak da genişletecektir. Zira, sahte içerikli bir resmi belgeyi bilerek kullanmak da resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturur." diye konuştu.
Avukat Sinan Keskin ise toplum düzenini bozan davranışların suç olarak tanımlanması ve buna karşılık gelen cezalardan beklenen en önemli etkilerden birisinin caydırıcılık olduğunu dile getirdi.
Hemşirelere Türk Ceza Kanunu'nun "resmi belgede sahtecilik" suçunu düzenleyen 204. maddesindeki hükmün uygulanacağını kaydeden Keskin, "Gerek kanunda düzenlenen hapis cezasının oldukça yüksek oluşu, gerekse idari yaptırım olan görevden uzaklaştırma kararı verilmesi, benzer olayların yaşanmaması adına caydırıcı etkiye sahiptir." dedi.
Keskin, "Birkaç kişinin yaptığı bu olaydan dolayı suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince canı pahasına görevini yapan diğer sağlık çalışanlarının en ufak bir şekilde töhmet altına alınmasını da doğru bulmamaktayım." değerlendirmesini yaptı.
Giresun'da sağlık ekiplerinin acil müdahale becerileri test edildiGiresun'da, sağlık ekiplerinin acil müdahale becerilerinin test edildiği eğitim, ölçme ve değerlendirme yarışma düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 20:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Çubuk'ta "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı tanıtıldıAnkara'nın Çubuk ilçesinde "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı kapsamında bilgilendirme ve farkındalık etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 19:13SAĞLIK BAKANLIĞI
Giresun'da "Sağlığa Kulaç At" etkinliğine katılanlar denizde yüzdüGiresun'da sağlıklı yaşama dikkati çekmek için "Sağlığa Kulaç At" etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 18:51SAĞLIK BAKANLIĞI
Kayseri'de doktorlar tekerlekli sandalyede engelli sporcularla basketbol maçı yaptıKayseri Şehir Hastanesi doktorları, tekerlekli sandalyeye bağlı sporcuları daha iyi anlamak için tekerlekli sandalyede basketbol maçı yaptı.04 Aralık 2025 Perşembe 18:28HEKİMLER
Ani kalp durmalarına karşı üretilen yerli cihaz Ankara'da 25 noktaya yerleştirildiBaşkentte, 25 noktaya yerleştirilen yerli üretim Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) cihazları ani kalp durması vakalarında acil tıbbi personel vakaya müdahale edinceye kadar geçen sürede hayat kurtaracak.04 Aralık 2025 Perşembe 18:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Sağlık Bakanı Memişoğlu Kırıkkale'de konuştu:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Cumhurbaşkanı'mızın söylediği gibi koruyan, geliştiren ve üreten sağlık sistemimizle 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılı'nı oluşturmaya çalışıyoruz." dedi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:18SAĞLIK BAKANLIĞI
Kırşehir'de yılın ilk 11 ayında 38 bin 48 vakaya müdahale edildiKırşehir İl Sağlık Müdürü Süleyman Ersoy, ilde 2025 yılının ilk 11 ayında 38 bin 48 vakaya müdahale edildiğini bildirdi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:18SAĞLIK BAKANLIĞI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Yüzyılı Dünya Engelliler Günü Buluşması'nda konuştu: (3)Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "106'sı Aile Bakanlığımıza bağlı 331'i özel sektöre ait toplam 437 bakım merkezinde 40 bine yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz." dedi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:13ENGELSİZ HABERLER
Osmaniye'de ani kalp durmalarına karşı kullanılan şok cihazı tanıtıldıOsmaniye'de, Sağlık Bakanlığı ve ASELSAN işbirliğiyle Türk mühendisler tarafından yerli ve milli imkanlarla üretilen Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) şok cihazının tanıtımı yapıldı.04 Aralık 2025 Perşembe 16:43SAĞLIK BAKANLIĞI
İsrail Kamu Savunma Birimi: Filistinli tutuklular ağır sağlık koşulları altında açlığa maruz kalıyorİsrail Adalet Bakanlığı Kamu Savunma Birimi tarafından yayımlanan resmi raporda, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların şiddetli açlık, kötü muamele ve ağır sağlık koşulları altında tutulduğu belirtildi.04 Aralık 2025 Perşembe 16:38DÜNYADA SAĞLIK
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel










