29 Nisan 2024
  • Ankara15°C
  • İstanbul15°C
  • Bursa17°C
  • Antalya27°C
  • İzmir21°C

TAM GÜN: İLK YARI GS'DE, İKİNCİ YARI FB'DE OYNANMAZ

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Sarıkaya: Tam günün üniversitelere olumlu etkileri de olumsuz etkileri de olur. Mevcut sağlık uygulama tebliğleri perspektifinden bakarsak, bazı tıp dallarında Sosyal Güvenlik Kurumunun özel

Tam Gün: İlk yarı GS'de, ikinci yarı FB'de oynanmaz

11 Aralık 2007 11:05

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Sarıkaya: Tam günün üniversitelere olumlu etkileri de olumsuz etkileri de olur. Mevcut sağlık uygulama tebliğleri perspektifinden bakarsak, bazı tıp dallarında Sosyal Güvenlik Kurumunun özel sektöre tatmin edici ödemeler yaptığını görüyoruz.

SGK’nın yaptığı fiyatlandırma politikalarında bazı özel sağlık kurumları kendilerini o yönde geliştirdiler ve bunun finansmanında da iyi noktalara geldiler. Örneğin kalp cerrahisi, kardiyoloji, organ nakli, hemodiyaliz, fizik tedavi. Bu branşlarda öğretim üyeleri dışarıdan daha cazip teklifler olması halinde üniversiteden kaçma arzusunda olabilir. Yani bu branşlarda yetişmiş insan gücünü korumakta zorlanabiliriz. Bu kısa sürede üniversitelere zarar verecektir ama tıp uygulamalarında ve tıp eğitiminde “adanmışlık” ilkesi geçerlidir, adanmış insanlar mutlaka geriden yetişecektir.

Tam gün uygulamasını biz üniversiteler olarak destekliyoruz. Ancak öğretim üyelerinin özlük haklarının iyileştirilmesi, hekimlerin özlük haklarının iyileştirilmesi ve bunun iş güvencesiyle birlikte emekliliğe de yansıyacak şekilde düzenlenmesi öncelikli taleplerimiz. Bu performansa dayalı ücretlendirmelerle iyileştirilecekse tam gün hiç gelmesin daha iyi. Siz hastaya ne kadar işlem yaparsanız o kadar ücret alırsınız mantığında düzenleme yaparsanız, herkes hasta peşinde koşup, yeni hastalıklar icat eder. Bu hem hastaya hem eğitime zarar verecektir.
Ben, merkezdeki üniversitelerden daha fazla istifa geleceğini düşünüyorum. Çünkü merkezi yerlerde daha donanımlı, öğretim üyelerini istihdam edecek sağlık kuruluşları var. Periferdeki fakülteler daha fazla zarar görür öngörüsüne ben katılmıyorum.

Üniversiteler maddi açıdan şu anda büyük bir dar boğazda. Sürekli giderleri artıyor ve bu giderler döner sermaye üzerinden karşılanıyor. Döner sermaye ise sadece sunulan sağlık hizmetlerinden elde ediliyor. Şu anda gelir-gider dengesindeki makas açılıyor. Üniversiteler ekonomik açıdan çok zor durumda. Devletin katma bütçesinden bakım ve onarım için bir kuruş para gelmiyor. Biz bakım-onarım giderlerini tedavi maliyetlerine yansıtamıyoruz. Yani hızla batmaya doğru gidiyoruz.

Maliye Bakanlığının da sanırım öngörüsü, üniversite hastanelerinin döner sermaye işletmelerini özelleştirme eğiliminde.
Yeterli ücret verildiğinde tam güne neden karşı olsun hekimler? Hizmetini insanlar ikiye bölemez ki. Bir futbolcu aynı sezon aynı maçta ilk yarı Galatasaray’da, ikinci yarı Fenerbahçe’de oynayabilir mi?

Yorumlar
SON DAKİKA