'TAM GÜN'LE KÜSKÜN HOCALARIN YÜZDE 70'İ GERİ DÖNER

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, yeni yasama döneminde üniversite hocalarına yönelik ‘Tam Gün' düzenlemesi yapacaklarını söyledi. Müezzinoğlu, Zaman'a yaptığı açıklamada “Düzenleme ile hocaların yüzde 70’i geri döner.” dedi. Yeni düzenlemeye göre, üniversite hocaları mesai saatinden sonra muayenelerde belirlenen fiyatın 2 katı, ameliyatlarda ise asgari ücretin iki katına kadar ücret alabilecek. Bu paranın yarısı hocada, yarısı da çalıştığı üniversitede kalacak. Ayrıca üniversiteler dışarıdan mevcut kadrolarının yüzde 5'i kadar öğretim üyesiyle sözleşme imzalayıp, hastanede çalıştırabilecek. Yine aynı şekilde üniversiteler mevcut kadrolarının yüzde 5'ini dışarıda görevlendirebilecek.

Zaman Gazetesi’ni ziyaretinde Genel Yayın Müdür Yardımcısı Mehmet Kamış ve Haber Müdürü Fatih Uğur’la görüşen Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye’nin mevcut sağlık durumu ve gelecek hedeflerini anlattı. Tıp fakültelerindeki hocaları özel muayenehane ile üniversite arasında tercih yapmaya zorlayan ve kamuoyunda Tam Gün Yasası olarak bilinen düzenlemenin değişeceği mesajını verdi. Yeni sisteme göre, hocalara mesai saatinden sonra muayenehanelerde belirlenen fiyatın 2 katı ücret verilecek. Eski düzenlemeden dolayı küskünlük yaşayan hocaların yüzde 70’inin üniversiteye dönmesini beklediklerini vurgulayan Müezzinoğlu, hastanelerde doktorlara yönelik uygulanan performans sisteminin de yeniden revize edileceğini belirtti. Daha düzenli hale getirilecek yeni sistemin bir iki aya kadar hayata geçirileceğinin altını çizdi.

Sağlık Bakanı’nın gündemindeki bir diğer konuyu ise sporculara yönelik destek çalışmaları oluşturdu. Önümüzdeki birkaç yıl içinde ciddi sağlık yatırımlarının yapılacağını söyleyen Müezzinoğlu, Ankara’da Sağlık Bakanlığı bünyesinde ‘Doping Kontrol Merkezi’nin kurulacağını, İstanbul İkitelli’de Spor Hastanesi açılacağını kaydetti. Bu hastanenin işlevini ise şöyle açıkladı: “Kulüpler çocukları buraya getirecek. Gelecek vaat eden çocuklar burada uzman ekiplerce 8-9 yaşındayken takibe alınacak. Hangi spor dalına yatkınlığı varsa yol haritası belirlenecek “Nasıl hareket etmeli, nasıl beslenmeli, nelere dikkat etmeli, hangi proteinleri almalı?” hepsi bir plan dahilinde olacak. Bu 17-18 yaşına kadar devam edecek. Sağlık danışmanları sporcuya her türlü sağlık desteğini vererek, onu en ideal sporcu haline getirecek. Profesyonel sporculara da ciddi destekler verilecek. Sporcunun sakatlanmasını engelleme, performansını daha üst seviyeye çıkarma için egzersiz programları belirlenecek. Spor dalına göre sağlık sorunlarına çözüm üretme ve ona göre tedavi seçenekleri uygulama gibi işlevler yerine getirilecek.”

Sağlık müdürlükleri daha etkin olacak

Sağlık alanındaki en önemli hedeflerinden birinin hem ilaç anlamında hem de tıbbi cihaz anlamında Türkiye’nin Ar-Ge ve teknoloji geliştirme olduğuna dikkat çeken Müezzinoğlu, bu konuda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TÜBİTAK ile ortak çalıştıklarını söyledi. Çalışmaların hedefini ise şu sözlerle özetledi: "Şu ilaç Türkiye’de üretildi değil, bu ilaç Türkiye’de icat edildi, Ar-Ge’si Türkiye’de yapıldı, denilmeli. Türkiye’yi, dünyaya bunu sunabilecek bir noktaya taşımalıyız."

İllerdeki Sağlık Müdürü, halk sağlığı müdürü ve Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği arasındaki yetki karmaşası problemine de değinen Müezzinoğlu, sıkıntıların çözülmesi için geçtiğimiz günlerde genelge yayınladıklarını aktardı. Yeni dönemde yapacakları birkaç düzenleme ile genelgenin daha aktif hale geleceğini belirtirken, il sağlık müdürlüklerinin bu üçlü yapı arasında koordinatör konumunda olacağını ve daha etkili hale geleceğini vurguladı.

Aile hekimleri tecrübe için nöbet tutacak

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, aile hekimlerinin devlet hastanelerinde nöbet tutmasıyla ilgili tartışmaları ise şöyle değerlendirdi: "Amacımız aile hekimlerinin acil konseptinden uzak kalmamasını sağlamak. Aile hekimleri hem eğitim kapsamında hem de tecrübe anlamında ayda bir ya da iki kere nöbet tutacak. Bu aile hekimliği uzmanlık eğitimi için de önemli. Aile hekimlerinden en acil hastaya bakmasını istemiyoruz. Acillere gelen ve yeşil alan dediğimiz poliklinik seviyesinde hastalara bakmasını istiyoruz."

Çağlar Avcı