03 Mayıs 2024
  • Ankara15°C
  • İstanbul16°C
  • Bursa13°C
  • Antalya20°C
  • İzmir20°C

TASARRUF GENELGESİNE İSYAN

Kanser hastaları için devlet tarafından karşılanan ilaç tedavisinin 9 hafta ile sınırlandırılması isyan ettirdi.

Tasarruf genelgesine isyan

03 Mayıs 2010 Pazartesi 09:20

Metastazı önleyen ‘Trastuzumab’ etken maddeli ilacın bedeli devletçe karşılanma süresinin 5 Ocak'tan itibaren tekrar 9 haftayla sınırlandırılması yüzünden mağdur olan göğüs kanserli 51 yaşındaki Hıfsiye Dalyan, uygulamaya isyan etti. Genelgenin iptali için Danıştay'a dava açan hastalar arasına katılan Dalyan, “Rabbim nedense bize ‘Cleveland’ demiyor. Kanser olmak suç ki ilaç verilmeyerek cezalandırılıyoruz. Mücadelemi gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar götüreceğim” dedi.

Nazilli'de oturan, 23 yıl Devlet Hastanesi'nde hemşire olarak görev yaptıktan sonra 2003'te emekli olan Hıfsiye Dalyan, göğüs kanseri olmasından çok, tedavisine izin verilmeyişine üzülüyor, kahroluyor. Temmuz 2009'da eşi Osman Dalyan'ın fark etmesinin ardından yapılan tetkikler sonunda göğüs kanseri teşhisi konulduğunu ve agresif tümör nedeniyle sağ göğsünün alındığını belirten Hıfsiye Dalyan, şöyle konuştu:

“6 kür kemoterapi gördüm. Hayatımın en kötü günlerini yaşadım. Saçlarım, tırnaklarım döküldü. Aşırı kilo verdim, ayağa kalkamaz hale geldim. Kemoterapi sonrasında doktorum metastaz yapmaması için bir yıl süreyle ‘Trastuzumab’ etken maddeli ilacı kullanmamı istedi. Bu ilacı alabilmem için kardiyoloji tetkiki yapılması gerekiyordu. Günlerce yataktan kalkamadım. Sonrasında ise yapılan tetkiklerde kalbimin ilacı kullanmaya uygun olduğu belirlendi. Bu ilacı kullanmaya başladım ama benim de karşıma diğer göğüs kanserliler gibi kullanım süresini kısıtlayan genelge çıktı. Devletin karşıladığı süre sona erdi. 5 Ocak'tan önce raporu yazılanlar bu ilacı bir yıl süreyle alabilecek. 6 Ocak'tan sonra, yani benim gibiler ya ceplerinden ödeyecek ya da parası yoksa tedaviyi yarıda kesip metastaz korkusuyla yaşayacak. Ben buna ‘Trastuzumab kampanyası bitti, biz yetişemedik’ diyorum. İçim kan ağlıyor.”

“Bir sağlıkçı olarak devletin vatandaşlarının sağlığını koruması için destek olacağına, tedavisini engellemesini kabullenemiyorum” diyen Hfsiye Dalyan, bir ayrıcalık, değil, adalet beklediğini söyledi. Dalyan şöyle devam etti:
“Rabbim bize neden ‘Cleveland’ demiyor? Devlet milletvekillerinin mutluluk çubuğunu karşılıyor, vatandaşını kansere karşı korumuyor. Kanser olduk diye suçlu muyuz? Sadece hastalık değil bu yaşananlar da beni çok üzüyor. Genelgenin yürütmesinin durdurulması için 22 Mart'ta Danıştay'da dava açtım. Lehimize sonuç alamazsak Avrupa İnsan Hakları mahkemesi'ne kadar gideceğim. Çünkü 5 Ocak öncesi ve sonrası diye ayrımcılık yaratan bir durum sözkonusu.”

Öte yandan emekli hemşire Dalyan'ın oto yıkamacılığı ve okul fotoğrafçılığı yapan eşi Osman Dalyan, 9 haftadan sonrasında da ilacın bedelinin ödenmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) başvurduğunu söyledi. Dalyan, “SGK yetkilileri, Sağlık Bakanlığı'nın onaylaması halinde bu ilacın bedelini karşılayacaklarını söylediler. Ancak bu ilaç ruhsatlandırıldığı için endikasyon dışı ilaç kullanım kılavuzunda yer almıyor. Bu kılavuzun 15. maddesinde ise ‘bu kılavuz kapsamına girmeyen müteaddit başvurular ve izinsiz endikasyon dışı ilaç kullanımının tespiti halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 90. maddesi gereğince işlem yapılacağı’ yazıyor. Bu madde ‘insan üzerinde bilimsel bir deney yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’ diyor. Yani doktorun yazması da engelleniyor. Tümörü metastaz yapma riski yüksek olan göğüs kanserli hastaların durumu budur. Biz hukuksal mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Osman Dalyan, Facebook'ta da ‘Kanser bizim suçumuz değil. Niye cezalandırılıyoruz’ forumu açtıklarını ve aynı sorunu yaşayan insanlarla bir işbirliği ortamı sağlamaya çalıştıklarını söyledi.
 

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA