30 Nisan 2024
  • Ankara15°C
  • İstanbul13°C
  • Bursa14°C
  • Antalya19°C
  • İzmir14°C

TIP HUKUKU SKANDALI-YALÇIN BAYER

Bilindiği gibi yükseköğretim kurumları ve üniversitelerin halka açık kamuya hizmet veren tıp fakültelerinin eğitim ve araştırma hastaneleri bulunmaktadır...

Tıp hukuku skandalı-Yalçın Bayer

15 Şubat 2012 Çarşamba 12:03

Yalçın BAYER'in yazısı;

OKUR Ramazan Baydemir, önemli bir konuya parmak basıyor: 

Kanunlar neden hep güçlü lehine yapılır

Bilindiği gibi yükseköğretim kurumları ve üniversitelerin halka açık kamuya hizmet veren tıp fakültelerinin eğitim ve araştırma hastaneleri bulunmaktadır. Bu hastanelerde görev yapan bir hastabakıcı, bir hemşire, bir hekim veya bir profesör görevi gereği bir kusur işlemesi halinde, sakat bıraktığı veya ölümüne sebebiyet verdiği hastanın veya hasta yakınının, kusurlu olduğunu bildiği kişiyi  YÖK Kanunu’nun 53. maddesi gereğince, kanuni süresi içerisinde öncelikle üniversitenin rektörlüğüne şikâyet etmek zorundadır.

Zira ilgili kanun gereğince tek yetkili, savcılık değil rektörlüktür. Şikâyet başvurusunu rektörlük, tıp fakültesi dekanlığına iletmekte ve imza yetkisi olan üç profesör tarafından hazırlanan rapor genellikle olumsuz olmakta, rektörlük şikâyeti reddetmektedir. Bu durumda vatandaş işlemin iptali için bölge idare mahkemelerine dava açmak zorunda veya koskoca üniversite ile uğraşamam diye durumu kabullenmektedir.

Dava açması, dosyanın bilirkişiye gitmesi ve avukatlık ücretleri de düşünüldüğünde oldukça yüksek meblağ çıkmaktadır. Buna rağmen işlemin iptali için rektörlük aleyhinde açılan idare mahkemesindeki davada, davalı rektörlük, kanun gereğince kendisini savunmak durumunda, rektörlük kendisini savunurken şikâyet edilen şahsı veya şahısları da savunmaktadır. Bu durumda kanunen kanunsuzluk, hukuken hukuksuzluk yapılmakta, kusur sonucu gelişen ölüm vakası, adli bir vaka olmasına rağmen ‘katil’ dokunulmazlık zırhı kazanmaktadır. Devletçe anayasal vatandaşlık haklarının korunmadığı gibi kanunlar her zaman güçlü lehine yapılmaktadır. Devlet kendi bünyesinde görev yapan şahısları, kanunlar çerçevesinde koruyup kollamakta uluslararası evrensel hukuk hiçe saymaktadır. Bu tür vakalar Cumhuriyet savcılığı tarafından soruşturulmuş olsa, mahkemelerin yükü de azalacaktır. Adalet Bakanlığı’na duyurulur. Konu kamu yararı açısından oldukça önemlidir ve ivedilikle kanunun düzeltilmesi için ilgili kanun koyucularına iletilmesini rica ederim.

(Ben yurtdışında yaşıyorum, ancak sık sık Ankara’ya geliyorum.
[email protected]; [email protected])

.....................

Yalçın Bayer

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA