TÜP BEBEKTE YURTDIŞI İHTİMALİ
Doktorlara göre tüp bebek uygulamasında meydana gelen değişiklik, çocuk sahibi olmak isteyen ailelerin yurt dışına gitmesine neden olacak.
20 Mart 2010 Cumartesi 10:30
Türkiye ilk tüp bebekle 1989 yılında tanıştı. O günden beri tıp ilerledi, çeşitli nedenlerle çocuk sahibi olmanın zorlaştığı dünyada tüp bebek, artık çiftlerin umut kapısıydı. Yönetmelikte yapılan son değişiklikler pek çok ailede panik yarattı. Artık 35 yaşın altında olan kadınlara birinci ve ikinci denemede tek embriyo, üçüncü ve sonraki uygulamalarda iki embriyo, 35 yaşın üzerindeki tüm uygulamalarda ise en fazla iki embriyo transfer edilecek. Doktorlara göre bu değişiklik tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmak isteyen ailelerin yurt dışına gitmesine neden olacak. Yunanistan, Kıbrıs, İngiltere, Kosova bu konuda gözde merkezler haline gelecek... Konunun uzmanı Op. Dr. Halil İbrahim Tekin ile konuştuk...
Sağlık Bakanlığı’nın yeni yönetmeliğindeki tüp bebek yöntemiyle anne olmak isteyen kadınlara getirilen kısıtlamalara ne diyorsunuz?
Genel olarak modern gelişmelere ayak uydurmak amacıyla hazırlanmış olduğunu görüyoruz ama sorunlu kısımları da var. Tüp bebek merkezlerin binaları, laboratuvarlar ve hasta takibi ile ilgili olan kısmı olumlu. Çünkü Türkiye’de tüp bebek komisyon mekanizması haline gelmişti. Hasta toplayan hekimler vardı. Dışarıdan hasta takibi yasaklandığı için artık sadece merkezi ve bilgisi olanlar bu işi yapacak.
Tek embriyo transferi ile kadının anne olma ihtimali azalmıyor mu?
Embriyo transferinin bire indirilmesi aslında dünyada amaçlanan bir hedef. Embriyo kalitesi, yumurta kalitesi ve sperm kalitesi kötü olan çiftlerde sorunlar yaşıyoruz. 3-4 tane kalitesiz embriyo olduğunda bu hastaların gebelik şansı yüzde 10’un altına düşüyor. Özellikle sorun kadından kaynaklanıyorsa -ki buna zayıf cevap veren hasta grubu diyoruz- bu hastalara 3 embriyo bile transfer etseniz hamilelik oranları yüzde 10 civarında. Bunu teke düşürdüğünüzde gebelik şansı çok azalıyor. Yeni çıkan tüzükte 35’in altında olan hastalarda birden fazla embriyo transferini uygun görmüyorlar. Belki de bu yaş 30 olmalıydı. Çünkü yaş ilerledikçe hem kadında hem erkekte yumurtalarda kromozomal anomali oranı artıyor. 40 yaşında bir kadının yumurtalarını bir teste tabii tutarsanız, embriyolarının yarısının genetik olarak bozuk olduğunu görürsünüz. Bu durumda embriyologlar doğru embriyoyu seçmekte zorlanabilir. Çünkü bir embriyo verdiğinizde yüzde 50 bozuk olma ihtimali var. Böyle olunca ya gebelik devam ederken gebeliğe son verilecektir ya da kendiliğinden düşecektir. Gebelik oranları yüzde 50 desek, bir embriyo verildiğinde ileri yaştaki hastaları bu durum olumsuz etkileyecektir.
Dünyada uygulama nasıl yapılıyor?
Bu hala pek çok ülkede tartışılıyor. Bugün tüp bebek konusunda bir numara olan Amerika’da bile böyle bir uygulama yok. Dünyada tek embriyo transferine eğilim var ama kısıtlama şeklinde değil. Doktorun inisiyatifine bırakılıyor. Özellikle İsveç ve Finlandiya tek embriyo transferine yöneliyor.
Tek embriyo transferinin çoğul gebeliklerden kaynaklanan bebek ölümlerini azaltmak amacıyla yapıldığı söyleniyor?
Embriyo transferini azaltarak anne ve çocuk üzerindeki bazı olumsuz sonuçları ortadan kaldırmak mümkün. Olayın maddi boyutunu da şöyle değerlendirebiliriz. Çoğul gebelikte de tüp bebekte de Avrupa’da doğan çocukların bakımını da devlet finanse ediyor. Çoğul gebeliklerde erken doğum oranı ve düşük ağırlıklı doğum oranı yükseliyor. Erken doğum olduğunda bu çocuklara yoğun bakım ünitelerinde bakılıyor. Bebeğin doğduğu hafta ne kadar erkense hastanede kalma süresi o kadar uzuyor. Bu yaklaşım aslında doğru bu yaklaşım ama bir tüp bebek yaptıracak hasta, masraflarını da kendi karşılayacaksa ‘Bir seferde iki tane olsun’ diyebilir. Devletin ödeme yaptığı tüp bebek işlemlerinde böyle bir kısıtlama yapılabilirdi.
Tüp bebek yöntemiyle anne olmak isteyenler fazla sayıda embriyo transferi için yurt dışına gitmek zorunda kalacak öyleyse?
35 yaşında ve yumurta rezervi olmayan bir kadına, bir tek yumurta izni verirseniz kaçar. Burada yaptırmak hem zaman kaybı hem de para kaybı diye düşünür. Bu hastaya özel tedavi uygulanmalı, bu da yönetmelikte belirtilmeli. Türkiye’de hem tüp bebek merkezleri hem de tüp bebek hastaları panik halinde. Bizler de yeni duruma adapte olmaya çalışıyoruz. Yurt dışına çeşitli taleplerle hasta gidişi önlenmeye çalışılıyor ama embriyo sayısının kısıtlanması yurt dışına gidişe olan talebi artıracak tabii. Hasta “Niye 3 bin euroyu sokağa atayım, ben bu şansı yükseltecek bir yere giderim, Kıbrıs’a giderim, Yunanistan’a giderim” diyor. Doğrusu embriyo sayısının kısıtlanması ve hedef güzel ama detaylandırılmadığı için yüzde 30-40 oranında hasta mağdur olacak. Kıbrıs’ta tüp bebek uygulamaları konusunda sorun yaşamıyoruz, zaten bu gelişmeden sonra telefonlarımız kilitlendi. Fena mı? Bu sayede çiftler hem tatil hem de tüp bebek yapacak! Yakın zamanda Kosova’da da bir tüp bebek kliniği açıyoruz. Bana sorarsanız Türkiye, Kuzey Irak ve Arnavutluk’ta çocuk sevgisi had safhada. Bize her ay Kosova’dan 50-60 hasta geliyor. Bu yüzden önümüzdeki günlerde Kosova’ya bir merkez açıyoruz. Orada da ihtiyacı olan çiftlere tüp bebek konusunda yardımcı olacağız.
Daha sıkı bir denetleme yapılsaydı da tüm bunlar yaşanmasaydı denilebilir mi?
Her koyduğunuz embriyo gebe bırakmaz, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok. 20 yaşında bir genç kızdan ya da çok sağlıklı bir kadından yumurta alın, erkeğin de spermi sağlıklı olsun. Tüp bebek yapın ve 3 embriyo transfer edin, başarı şansı yüzde 80’dir. Yani 20’si yine gebe kalamaz. 5 embriyosu varsa, yanlışı seçerseniz hastanın verdiği 3 bin euro gider. Biraz daha yumuşak bakıyorum. Bu seçim, uzmanların inisiyatifine bırakılabilir ya da Belçika’daki gibi belli kriterler yazılabilirdi. Yani embriyo kalitesi şöyle, sperm kalitesi böyle, deneme sayısı şu diye yönetmeliğe eklemeler yapılabilirdi. Kadın ve erkek kaç çocuk sahibi olacaklarına kendileri karar verir. Bu otorite tarafından dikte edilmemeli, otorite düzenlemeler getirmeli. Örneğin demeli ki, embriyo kalitesi, sperm kalitesi çok kötü olan hastalarda iki embriyo transfer edilebilir. Umuyorum ileride bu da gelişecektir.
Özgür KÖYLÜ-POSTA
- ‘Obezite, Psikolojiyi Olumsuz Etkiliyor’Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof.03 Mayıs 2024 Cuma 12:00GENEL CERRAHİ
- Sezaryen, Bebek İçin Daha Az Riskliyken Normal Doğumda Anne Daha Hızlı ToparlanıyorÇoğu anne adayı için doğum şekline karar vermek zorlu bir süreç olabiliyor.03 Mayıs 2024 Cuma 11:40KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
- Elazığ’da Çocuk İzlem Koordinasyon Kurulu Toplantısı DüzenlendiElazığ İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Çocuk İzlem Merkezi İl Koordinasyon Kurulu toplantısı düzenlendi.03 Mayıs 2024 Cuma 11:20BASIN HABERLERİ
- Oğlundan Babasına, Anneden Evladına Hayat Kurtaran HediyelerAkdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve organ nakli ekibi tarafından Cahit Çiğdem Gül'e oğlu Burak Çiğdem Gül'den alınan karaciğer...03 Mayıs 2024 Cuma 11:15BASIN HABERLERİ
- ’Uluslararası Kalite Güvence Ve Akreditasyon’ KonferansıYükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından düzenlenen Uluslararası Kalite Güvence ve Akreditasyon Konferansı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi...03 Mayıs 2024 Cuma 10:40KONGRE VE KONFERANSLAR
- Bininci Açık Kalp Operasyonu Başarıyla TamamlandıEskişehir Şehir Hastanesi'nde başarıyla gerçekleştirilen bininci açık kalp ameliyatı hakkında konuşan Kalp ve Damar Cerrahisi Operatör Doktor Etem Yücekaya,...03 Mayıs 2024 Cuma 10:25KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Obezite Bağırsak Kanseri Riskini ArtırıyorTıbbi Onkolog Doç. Dr. Ahmet Özveren, obezite ve alkolün genç yetişkinler arasında bağırsak kanseri oranlarının artmasına neden olduğunu söyledi.03 Mayıs 2024 Cuma 10:25TIBBİ-RADYASYON ONKOLOJİSİ
- Otizm İle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar: “Bugün, Van Gogh Ve Mozart’ın Otizmli Olduğu Konuşuluyor”Altınbaş Üniversitesi Çarşamba Buluşmalarına katılan Tohum Otizm Vakfı Eğitim AR_GE Müdürü Dr. Nursinem Şirin, otizm ile ilgili doğru bilinen yanlışları...03 Mayıs 2024 Cuma 10:25KONGRE VE KONFERANSLAR
- “Temelden Güncele Üropatolojik Yaklaşım Kursu” İlgi GördüBaşkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Sağlık Yerleşkesinde "Temelden Güncele Üropatolojik Yaklaşım Kursu"...03 Mayıs 2024 Cuma 09:55ÜROLOJİ
- 75 Yaşındaki Hastanın Kornea Nakli Başarıyla YapıldıEskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde gerçekleştirilen operasyonla, 30 yıldır sol gözde görme kaybı yaşayan 75 yaşındaki hastaya kornea nakli başarıyla...03 Mayıs 2024 Cuma 09:55GÖZ HASTALIKLARI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel