TÜRKİYE, ORGAN BAĞIŞINDA AVRUPA'NIN EN GERİSİNDE
Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, çok büyük organ nakli ihtiyacı bulunmasına karşın ..
14 Mayıs 2010 Cuma 15:35
Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, çok büyük organ nakli ihtiyacı bulunmasına karşın Türkiye'nin, organ bağışı konusunda, Avrupa'nın en geri ülkelerinden biri olduğunu söyledi.
Üçüncüsü İstanbul'da düzenlenen ve iki gün sürecek olan ''Transplantasyonun Yarınını Değiştirenler 2010 Toplantısı''nda konuşan Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, Türkiye'de organ nakli konusunda bilgi verdi. Kalayoğlu, Türkiye'de ilk organ naklinin Prof. Dr. Mehmet Haberal tarafından 1975'de yapıldığını, ilk karaciğer naklinin de yine Haberal tarafından 1988'de gerçekleştirildiğini anlattı.
Organ nakli konusunda ilk yasal mevzuatın 1979 yılında Haberal'ın da girişimleriyle hazırlandığını, ardından TBMM'de kabul edildiğini dile getiren Kalayoğlu, aradan geçen bunca zamanda Türkiye'deki hekimlerin büyük mesafeler katettiklerini belirtti.
Prof. Dr. Kalayoğlu, Türkiye'de 2009 yılında 700'ün üzerinde karaciğer, 2 bine yakın böbrek, 54 kalp nakli yapıldığını dile getirerek, 21 merkezde karaciğer, 46 merkezde böbrek nakli ameliyatı gerçekleştirildiğini söyledi.
Türk doktorların organ nakli ameliyatlarındaki başarı oranlarının, en ileri ülkelerden bile daha iyi olduğuna dikkati çeken Kalayoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Elbette bunu yeterli bulmuyoruz. Türkiye'de organ nakline duyulan ihtiyaç çok büyüktür. Özellikle organ bağışı konusunda Avrupa'nın en geri ülkelerinden birisiyiz. Bu tablo, insanımızın ihtiyaç duyduğu tedavi şansına ulaşamadığını göstermektedir. Bu konuda gelişme göstermemiz gerekmektedir. Devletimizin, organ nakli konusundaki hassasiyetine ve bu konuda artarak sürdürdüğü desteğe canı gönülden katılıyoruz fakat bunu da yeterli bulmuyoruz. Organ nakli bekleme listeleri uzamakta ve mevcut nakil ameliyatları sayısı bunu karşılayamamaktadır. Bu konuda çalışanların gerekli desteği almalarını ve ülke olarak büyük bir eğitim seferberliği başlamamız gerektiğini düşünüyorum.''
Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, hastaların gelip kendileri ya da sevdikleri için ''ne olur bir organ'' diye yalvardıklarını ifade ederek, ''Her gün çocuklar, gencecik fidanlar, yetişkinler organ bulunamadığı için gözümüzün önünde ölüyor'' dedi.
Organ nakli konusunda ilk yasal mevzuatın 1979 yılında Haberal'ın da girişimleriyle hazırlandığını, ardından TBMM'de kabul edildiğini dile getiren Kalayoğlu, aradan geçen bunca zamanda Türkiye'deki hekimlerin büyük mesafeler katettiklerini belirtti.
Prof. Dr. Kalayoğlu, Türkiye'de 2009 yılında 700'ün üzerinde karaciğer, 2 bine yakın böbrek, 54 kalp nakli yapıldığını dile getirerek, 21 merkezde karaciğer, 46 merkezde böbrek nakli ameliyatı gerçekleştirildiğini söyledi.
Türk doktorların organ nakli ameliyatlarındaki başarı oranlarının, en ileri ülkelerden bile daha iyi olduğuna dikkati çeken Kalayoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Elbette bunu yeterli bulmuyoruz. Türkiye'de organ nakline duyulan ihtiyaç çok büyüktür. Özellikle organ bağışı konusunda Avrupa'nın en geri ülkelerinden birisiyiz. Bu tablo, insanımızın ihtiyaç duyduğu tedavi şansına ulaşamadığını göstermektedir. Bu konuda gelişme göstermemiz gerekmektedir. Devletimizin, organ nakli konusundaki hassasiyetine ve bu konuda artarak sürdürdüğü desteğe canı gönülden katılıyoruz fakat bunu da yeterli bulmuyoruz. Organ nakli bekleme listeleri uzamakta ve mevcut nakil ameliyatları sayısı bunu karşılayamamaktadır. Bu konuda çalışanların gerekli desteği almalarını ve ülke olarak büyük bir eğitim seferberliği başlamamız gerektiğini düşünüyorum.''
Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, hastaların gelip kendileri ya da sevdikleri için ''ne olur bir organ'' diye yalvardıklarını ifade ederek, ''Her gün çocuklar, gencecik fidanlar, yetişkinler organ bulunamadığı için gözümüzün önünde ölüyor'' dedi.
ORGAN BAĞIŞININ ARTIRILMASI ULUSAL BİR MESELE
Ege Üniversitesi Organ Nakli Koordinatörü Opr. Dr. Cemal Ata Bozoklar da Türkiye'de organ bağışının artırılmasının ulusal bir mesele olduğunu vurgulayarak, ''Organ bağışının artırılması sadece doktorların veya hastaların konusu değildir. Bu sorun, sivil toplum örgütleri, ilaç firmaları, hükümet ve medyanın ele ele vermesiyle çözülebilir'' diye konuştu.
Yoğun bakım ünitelerinden, ölümlerin zamanında bildirilmemesinin de organ bağışlarını olumsuz etkilediğini ifade eden Bozoklar, organ nakli beklerken hayatını kaybeden birçok hasta olduğuna işaret etti. Bozoklar, ''Türkiye'de bekleme listeleri adeta ölüm listeleri, çünkü gereken organları maalesef bulamıyoruz'' dedi.
Astellas Türkiye Genel Müdürü Dr. Ugo Bello ise Türkiye'nin organ nakli konusunda çok başarılı olduğunu dile getirerek, ancak Türkiye'de canlı donörden organ alımının yüksek olduğunu, kadavradan organ bağışının alt seviyelerde bulunduğunu söyledi.
Fransa Necker Hastanesi Transplantasyon Kliniği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Henri Kreis de organ naklinin Fransa ve Amerika'da 60 yıl önce başladığını hatırlatarak, bu alanda çok önemli gelişmeler elde edildiğini belirtti.
Hala yabancı organı, tehlikeli araçlar olan bağışıklığı baskılayan ajanları kullanmadan nakledemediklerini vurgulayan Kreis, bağışıklığı baskılayan ajanların, enfeksiyonlar, kanserler ve kardiyovasküler hastalıkların yüksek oranda görülmelerine yol açtığını kaydetti.
Organ nakillerinin maliyetlerinin hala çok yüksek olduğuna işaret eden Kreis, ''Elimizde hala yeterli nakledilebilir organ bulunmamaktadır ve bu nedenle de nakil için kabul edilebilen organ ölçütlerini genişletmek ve sağlıklı kişilerden organ bağışını artırmanın yollarını arama zorunluluğumuz vardır'' şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Kreis, tıbbın bu yeni alanında yapılması gereken birçok çalışma bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Ret mekanizması ve özellikle de nakledilen organa bağımlı olmayan nedenlerle organ kaybı konusunda bilgimizi artırmak için araştırma yapmaya devam etmeliyiz. Tolerans indüksiyonu (vücudun yeni organa alıştırılması) konularında çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Gelecekte özellikle kök hücrelerin kullanıldığı organ oluşturma konularında araştırmalar planlamalıyız. Belki kök hücreler sayesinde 100-200 yıl sonra organın kendi kendisini oluşturması sağlanacak, böylece organ nakillerine gerek kalmayacak.''
Astellas Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı Wim Kockelkoren, Türkiye'nin, Orta Doğu, Afrika ve Asya'nın en genç ve en hızlı yükselen ülkesi olduğunu bildirdi.
Kockelkoren, dünyada en yüksek donör oranının İspanya'da olduğunu, İspanya'da organ bağışının yüksekliğinde, devletin ve medyanın çok etkisi bulunduğunu belirtti.
Ege Üniversitesi Organ Nakli Koordinatörü Opr. Dr. Cemal Ata Bozoklar da Türkiye'de organ bağışının artırılmasının ulusal bir mesele olduğunu vurgulayarak, ''Organ bağışının artırılması sadece doktorların veya hastaların konusu değildir. Bu sorun, sivil toplum örgütleri, ilaç firmaları, hükümet ve medyanın ele ele vermesiyle çözülebilir'' diye konuştu.
Yoğun bakım ünitelerinden, ölümlerin zamanında bildirilmemesinin de organ bağışlarını olumsuz etkilediğini ifade eden Bozoklar, organ nakli beklerken hayatını kaybeden birçok hasta olduğuna işaret etti. Bozoklar, ''Türkiye'de bekleme listeleri adeta ölüm listeleri, çünkü gereken organları maalesef bulamıyoruz'' dedi.
Astellas Türkiye Genel Müdürü Dr. Ugo Bello ise Türkiye'nin organ nakli konusunda çok başarılı olduğunu dile getirerek, ancak Türkiye'de canlı donörden organ alımının yüksek olduğunu, kadavradan organ bağışının alt seviyelerde bulunduğunu söyledi.
Fransa Necker Hastanesi Transplantasyon Kliniği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Henri Kreis de organ naklinin Fransa ve Amerika'da 60 yıl önce başladığını hatırlatarak, bu alanda çok önemli gelişmeler elde edildiğini belirtti.
Hala yabancı organı, tehlikeli araçlar olan bağışıklığı baskılayan ajanları kullanmadan nakledemediklerini vurgulayan Kreis, bağışıklığı baskılayan ajanların, enfeksiyonlar, kanserler ve kardiyovasküler hastalıkların yüksek oranda görülmelerine yol açtığını kaydetti.
Organ nakillerinin maliyetlerinin hala çok yüksek olduğuna işaret eden Kreis, ''Elimizde hala yeterli nakledilebilir organ bulunmamaktadır ve bu nedenle de nakil için kabul edilebilen organ ölçütlerini genişletmek ve sağlıklı kişilerden organ bağışını artırmanın yollarını arama zorunluluğumuz vardır'' şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Kreis, tıbbın bu yeni alanında yapılması gereken birçok çalışma bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Ret mekanizması ve özellikle de nakledilen organa bağımlı olmayan nedenlerle organ kaybı konusunda bilgimizi artırmak için araştırma yapmaya devam etmeliyiz. Tolerans indüksiyonu (vücudun yeni organa alıştırılması) konularında çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Gelecekte özellikle kök hücrelerin kullanıldığı organ oluşturma konularında araştırmalar planlamalıyız. Belki kök hücreler sayesinde 100-200 yıl sonra organın kendi kendisini oluşturması sağlanacak, böylece organ nakillerine gerek kalmayacak.''
Astellas Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı Wim Kockelkoren, Türkiye'nin, Orta Doğu, Afrika ve Asya'nın en genç ve en hızlı yükselen ülkesi olduğunu bildirdi.
Kockelkoren, dünyada en yüksek donör oranının İspanya'da olduğunu, İspanya'da organ bağışının yüksekliğinde, devletin ve medyanın çok etkisi bulunduğunu belirtti.
''ORGAN MAFYASI VAR MI?''
Konuşmaların ardından bir gazetecinin, ''Türkiye'de organ mafyası var mı?'' şeklindeki sorusu üzerine Opr. Dr. Cemal Ata Bozoklar, bu konuda Emniyet Genel Müdürlüğünden aldığı raporlar doğrultusunda yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye'de kaçırılıp da organları alınmış hiçbir çocuk veya yetişkin olmadığını vurguladı.
Bozoklar, bunun yanı sıra bir maddi kazanç sağlamak için organını ihtiyaç duyan bir hastaya satan insanlar bulunduğunu, bunun Türkiye'de yasal olduğunu kaydetti.
Bozoklar, bunun yanı sıra bir maddi kazanç sağlamak için organını ihtiyaç duyan bir hastaya satan insanlar bulunduğunu, bunun Türkiye'de yasal olduğunu kaydetti.
- Denizli’nin İlk Beslenme Ve Fiziksel Aktivite Dostu İşletmesi Belgesini AldıSağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri Programı kapsamında İl Sağlık Müdürlüğü'ne başvurarak...27 Nisan 2024 Cumartesi 13:39SAĞLIK BAKANLIĞI
- 65 Yaş Üstü Hastalar Hastane Bahçesinde Egzersiz YaptıMersin Şehir Hastanesi bünyesindeki Sağlıklı Yaş Alma Merkezi'nde takip altındaki 65 yaş üstü hastalar, fizyoterapist eşliğinde egzersiz yaptı.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:36GENEL SAĞLIK
- Acıbadem Ankara Hastanesi Sporcu Sağlığı Ünitesi AçıldıAnkara Acıbadem Hastanesi'nde profesyonel ve amatör sporculara yönelik Sporcu Sağlığı Ünitesi hizmete sunuldu.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:34ÖZEL SAĞLIK SEKTÖRÜ
- Malatya Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nden ‘Dev’ AmeliyatMalatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 210 kilogram olan obezite hastası başarılı bir ameliyat geçirdi.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:31OBEZİTE
- Obezite Hastalığında Uzmanından Korkutan AçıklamaKocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 4. Preoperatif Protein Kalori Kısıtlama Sempozyumu'na dünyadan 15 bilim insanı katılarak obeziteye yönelik...27 Nisan 2024 Cumartesi 13:21KONGRE VE KONFERANSLAR
- Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi DüzenlendiBolu'da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:18KONGRE VE KONFERANSLAR
- Yıl Sonuna Kadar 36 Bin Sözleşmeli Sağlık Personeli İstihdam EdilecekYıl sonuna kadar 36 bin sözleşmeli sağlık personeli istihdam edilmesi hakkında karar Resmi Gazete'de yayımlandı.27 Nisan 2024 Cumartesi 13:16RESMİ GAZETE'DE BUGÜN
- Ambulans Helikopter 4 Ayda 61 Hasta TaşıdıSağlık Bakanlığı tarafından acil sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere Van'da konuşlandırılan ambulans helikopter, bu yıl çetin geçen kış sezonunda...27 Nisan 2024 Cumartesi 13:15SAĞLIK BAKANLIĞI
- Toz Taşınımı Akciğerlerde Tahribat OluşturuyorSon günlerde Afrika ve Arabistan çöllerinden rüzgar ile taşınan tozun ülke üzerindeki hava kalitesinin yanı sıra insan sağlığını da etkilediğini...27 Nisan 2024 Cumartesi 11:10GÖĞÜS HASTALIKLARI
- Bahar Alerjisine Karşı Anadolu Propolisi ÖnerisiBahar alerjisi ile birlikte kendini gösteren boğaz kaşıntısının giderilmesinde, en önemli tedavi yöntemlerinden birinin Anadolu propolisi olduğunu söyleyen...27 Nisan 2024 Cumartesi 10:50ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel