'TÜRKİYE'DE 1 BUÇUK MİLYON SEDEF HASTASI VAR'
Sedef, insanların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen hastalıklar arasında ikinci sırada!

27 Ekim 2015 Salı 09:03
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde üçünü etkileyen sedef hastalığı doğumdan 90 yaşına kadar, her yaşta başlayabiliyor. Sedef hastalığının (psöriasis) kesin tedavisi olmasa da merhemler ve ilaç tedavisiyle sedef vakalarının yüzde 80’inin kontrol altına alınabildiğini vurgulayan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Dermatoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Güzin Özarmağan, hastalığın kadın ve erkek nüfusta aynı oranda görüldüğünü belirtti.
Prof. Dr. Güzin Özarmağan şöyle devam etti: “Sedef kronik, şekil bozucu, hastayı engelli kılan ve tam olarak giderilemeyen bir hastalık. Dünya Sağlık Örgütü geçtiğimiz yıl 67. Dünya Sağlık Toplantısı’nda sedef hastalığını “majör” sağlık sorunu olarak kabul etti. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmanın verilerine göre sedef hastaların, sedef ve eşlik eden hastalıklarla birlikte yıllık sağlık harcamaları 11.369 dolar iken, sedef hastası olmayan, yani kontrol grubundaki kişilerin yıllık sağlık harcamalarının 3.427 dolar seviyesinde olduğu tespit edildi. Bu da sedef hastalığının getirdiği maddi yükü gözler önüne seriyor. Görülme sıklığı ülkelere göre değişiyor. Amerika ve Kanada'da %4,6 ila %4,7 iken, Afrika ve Asya'da %0,4 ila %0,7 arasında. Ülkemizde dünya genelindeki orana benzer şekilde, sedef hastalığının görülme oranının %2 civarında olduğu hesaplanıyor. Yani ülkemizde en az 1,5 milyon sedef hastası var ve bunların %20’si, yani 15.000 kişi kadarı şiddetli (ağır) sedef hastası”.
Sedef hastalığı insanları işlerinden edebiliyor!
Deri üzerinde oluşması nedeniyle, sedef hastalığının son derece görünür bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Güzin Özarmağan, şöyle dedi: “Lezyonlar deri üzerinde olduğunu için sedef, hastalarda görünüş bozukluğu yaratan bir hastalık. Bu nedenle de kişinin yaşam kalitesini düşürebiliyor. Özellikle görünür yerlerde oldukları zaman insanlar kendilerini toplumdan çekiyorlar, soyutluyorlar. Bu sorunlara depresyon da eşlik edebiliyor. El ve ayaklarında lezyonları olan sedef hastaları işlerinden olabiliyorlar. Lezyonlar hastaların görünen yerlerinde olduğundan dolayı belirli meslek grupları tarafından da kabul edilmeyebiliyorlar. Bütün bunlar hastanın yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürüyor”.
Egzamayla sedef hastalığını karıştırmayın!
Uzaktan bakıldığında egzamanın sedefe benzetilebileceğini belirten Prof. Dr. Güzin Özarmağan, iki hastalık arasındaki farkları şöyle özetledi: “Sedef hastalığı kırmızıdır. Kırmızı bir deri tabakası üzerindeki üst deri tabakası kepekler halinde sürekli dökülür. Sedef kızarıklık ve kepeklenme ile seyreden ve en çok da dirsek gibi sürekli temasa maruz kalan yerlerde ortaya çıkar. Sadece saçta da olabilir, sadece tırnakta da olabilir. Egzama gibi kaşıntısı ön planda değildir. Kaşıntısı bazı hastalarda ön planda olabilir ama sulanması yoktur. Egzamanın çok farklı görünümü vardır, yerleşme yerine ve seyrine göre egzamayı tedaviyle yok etmek mümkün olabilir ama sedef mutlaka tekrarlar. O tekrarlamalar da kişiden kişiye değişen nedenlerle olabilir. Kimisinde strestir tetikleyici faktör, kimisinde bir takım ilaçlardır. Bazı kişilerde enfeksiyona bağlı tekrarlar, mevsimsel olarak olabilir. Şiddetli bir güneş yanığı sonrası olabilir. Bazı durumlarda da iyileşme gözükebilir. Güneş yanığı hastalığı tetikleyebilir ama kronikleşmiş bir sedef hastalığı sırasında yapılacak hafif hafif güneş banyoları da hastalığı iyileştirebilir”.
Sedefin görülmesi yüzde 25 oranında genetik faktörlere bağlı
Sedefin her iki cinste de eşit oranda göründüğünü vurgulayan Prof. Dr. Güzin Özarmağan, iki cinsiyet arasındaki tek farkın, hastalığın kadınlarda daha erken ortaya çıkması olduğunu vurguladı. Özarmağan genetik yatkınlığın önemli bir etkisi olduğunun altını çizerek “Sedef hastalarının birinci derece yakınlarında da yüzde 25 oranında sedefle ilgili hikâyelere rastlanıyor” dedi. “Ancak yine de sedef hastalığı genetiktir diyemeyiz. Tabi ki genetik faktörler var ama bir tane geni değil, çok fazla sayıda geni ilgilendiriyor. Bu nedenle gen tedavisi ile hastalığı yok etmek mümkün değil. Bu tip hastalıklara poligenetik diyoruz, yani tek bir gene bağlayamıyoruz”.
Sedef için nasıl tedaviler uygulanıyor?
Prof. Dr. Güzin Özarmağan sedef (psöriasis) tedavisi hakkında şunları anlattı: “Hastalığın yaygınlık derecesi belirli seviyenin üzerindeyse mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. İleri derece sedef vakalarının merhemlerle değil, haplarla veya iğnelerle, yani sistemik tedaviyle kontrol altına alınması gerekiyor. Diğer taraftan, hastalık ileri seviyede olmasa da, bazı hafif sedef hastaları bile bunu çok ağır yaşayabiliyor. Çok mutsuz olabiliyor ve hastanın yaşam kalitesi çok düşüyor. Tıbben hafif seyir gösteren bir sedef vakası bile hastalar için yaşamsal önem gösterebiliyor, yani mesela “topluma giremiyorum” diyor. Bu durumlarda da sistemik tedaviyi tercih edebiliyoruz. Diğer hafif vakalarda hastayı sadece merhemlerle tedavi ediyoruz ve ayrıca yaşam tarzını değiştirmesini, stresten uzak kalmasını ve güneş banyosu tavsiye ediyoruz. Sedefte tek bir tedavi şekli yok. Her hasta bireysel olarak değerlendirilmeli ve tedaviler ona göre verilmeli”.
Bingöl'e 5 ambulans ve 2 UMKE aracı tahsis edildiSağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Bingöl'e 5 tam donanımlı acil yardım ambulansı ile Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) personel ve haberleşme aracı tahsis edildi.05 Aralık 2025 Cuma 17:33SAĞLIK BAKANLIĞI
Türkiye, 2027'deki Dünya Su Kongresi ev sahipliğini Fas’ta törenle devraldıTarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Fas’ın Marakeş kentinde düzenlenen 19. Dünya Su Kongresi kapsamında, Uluslararası Su Kaynakları Birliği (IWRA) bayrağını Fas Bayındırlık ve Su Bakanı Nizar Baraka’dan teslim aldı.05 Aralık 2025 Cuma 17:03BASIN HABERLERİ
Ağrı'da 112 Acil Sağlık filosuna donanımlı 7 yeni ambulans katıldıSağlık Bakanlığınca Ağrı İl Sağlık Müdürlüğüne tahsis edilen her türlü acil vakaya anında müdahale edilebilecek şekilde tasarlanan 7 yeni ambulans törenle hizmete alındı.05 Aralık 2025 Cuma 17:03SAĞLIK BAKANLIĞI
Çatak'ta okulların, kurumların ve öğretmenevinin yemekhaneleri denetlendiVan'ın Çatak ilçesinde Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Sağlık Müdürlüğü ekipleri, okulların, kurumların ve öğretmenevinin yemekhanelerini denetledi.05 Aralık 2025 Cuma 16:48BASIN HABERLERİ
Sağlık Bakanı Memişoğlu, Sinop'ta ziyaretlerde bulunduSağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Sinop'ta çeşitli ziyaretlerde bulundu.05 Aralık 2025 Cuma 16:43SAĞLIK BAKANLIĞI
Giresun'da sağlık ekiplerinin acil müdahale becerileri test edildiGiresun'da, sağlık ekiplerinin acil müdahale becerilerinin test edildiği eğitim, ölçme ve değerlendirme yarışma düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 20:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Çubuk'ta "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı tanıtıldıAnkara'nın Çubuk ilçesinde "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı kapsamında bilgilendirme ve farkındalık etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 19:13SAĞLIK BAKANLIĞI
Giresun'da "Sağlığa Kulaç At" etkinliğine katılanlar denizde yüzdüGiresun'da sağlıklı yaşama dikkati çekmek için "Sağlığa Kulaç At" etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 18:51SAĞLIK BAKANLIĞI
Kayseri'de doktorlar tekerlekli sandalyede engelli sporcularla basketbol maçı yaptıKayseri Şehir Hastanesi doktorları, tekerlekli sandalyeye bağlı sporcuları daha iyi anlamak için tekerlekli sandalyede basketbol maçı yaptı.04 Aralık 2025 Perşembe 18:28HEKİMLER
Ani kalp durmalarına karşı üretilen yerli cihaz Ankara'da 25 noktaya yerleştirildiBaşkentte, 25 noktaya yerleştirilen yerli üretim Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) cihazları ani kalp durması vakalarında acil tıbbi personel vakaya müdahale edinceye kadar geçen sürede hayat kurtaracak.04 Aralık 2025 Perşembe 18:08SAĞLIK BAKANLIĞI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel










